• bugün yaşanan tatsız olayda (bkz: 11 mart 2018 turk ucaginin iranda dusmesi)tekrar dışa vurulmuş beklenen şekilde linç edilmiş kısmen desteklenmiş gerçektir. ölümle sonuçlanan bir olaya sevindim yaklaşımı insanlık gereği anlaşılamaz ve lanetlenen bir davranıştır. ama olayları sebebiyle birlikte değerlendirmek gerekir.
    nedir bu nefretin sebebi? zengin yaşamı hep farklıydı hep ayrıcalıklıydı ama hiçbir dönem günümüzdeki kadar göz önünde değildi. internet erişimi olan her insan ulaşamadığı bu hayatla her gün yüzleşmek zorunda bırakılıyor. 6 gün ortalama 10 ar saat asgari ücretle çalıştığı işine gidebilmek için bindiği toplu taşıma aracının kasvetinden kurtulabilmek amacıyla telefonuna sarılan insan, zenginlikle gösterişle karşılaşıyor. yaşanan hayata lanet etmek, değersiz hissetmek, boşa çabaladığını, nefes alamadığını fark etmek için onlarca aktör. işte kırılma burada başlıyor.
    ölümün arkasından konuşulmaz doğru ama aç insanın karşısında da ağız şaplatarak yemek yenmez. kimse bu açıdan yaklaşmıyor. sosyal medya kullanımı gösteriş amaçlı. başarını, emeğini paylaşman karşılığında takdir beklemen sonuna kadar hakkın ama maddiyatla elde edilen avantajları milyonlarca insana zarar verecek şekilde paylaşmak ölünün arkasından konuşmaktan, buna sevinmekten daha büyük ayıp ve insanlık suçu. ölene daha fazla zarar veremezsin, yakın çevresini de daha fazla üzemezsin ama yaşamaya çalışan insanı her gün öldürebilirsin. bizimki gibi yürüyen cesetlere dönüşmüş toplumlarda şiddet yönelimi olağandır. bir insanın hayatına sahip olamazsın ama onu elinden alabilirsin. polisin görevi de bunu engellemektir zaten.
    sonuç olarak maddiyatın pazarlandığı, maneviyatın alay konusu edildiği çağımızda zengin nefreti artarak devam edecektir. zengin hayatın insanlara paylaşımı konusunda hassas davranılmadığı takdirde yaşanan olumsuzluklar göze alınmış demektir.
  • her zengin insanın altında;onu yukarı taşıyan, emeği sömürülmüş fakirler vardır. köleliğin kılık değiştirdiği bir dönemde yaşıyoruz ve birçoğumuz kölelik yaparak yaşamımızı sürdürüyoruz. türkiye’deki gelir dağılımdaki uçuruma bakarak da bunu anlayabiliriz. ülkedeki en yüksek gelire sahip %20lik kesimin toplam gelirdeki payı %47 civarındayken,en düşük gelire sahip %20lik kesim sadece %6 civarında bir paya sahiptir. ailesiyle, sevdikleriyle vakit geçiremeyen, hiçbir sosyal hayatı olmayan, tüm günü koşuşturmayla geçen geriye kalan vaktinde de ancak dinlenebilen ve tüm bunlara rağmen yine aç, yine çıplak, yine borçlu olan fakir bireyin zenginden nefret etmesi elbette beklenebilecek bir sonuçtur. zira zengin, fakirlerin haklarını gasp etmiş hırsızdan başka bir şey değildir.
  • bir çeşit komplekstir ve farklı şekillerde dışa vurabilir. çoğunlukla vicdanileştirilerek (justify) dışa vurulur. nefretin haklı olduğuna inanılır ve eyleme dökmek için daima destek aranır.
  • calisin sizinde olsun
  • zengin olmayan insan zengini sevmez..
    çünkü ona başarızlığını hatırlatır
  • nasıl zengin olduğu benim için hiç önemli değildir. gün görmüş olanına saygı duyarım, sonradan görme olanına nefret beslerim.
  • insanların özellikle romantik çıkar sağlayan zenginlere olan nefretini anlamıyorum. ha babandan fabrika kalmış ha anandan füze gibi memeler. ikisi de miras, ikisi de rastgele. ulan estetik yaptıranı da beğenmiyoruz. tipim maymuna benzediğinden, en büyük hayalim “bi kıza bak bi de yanındaki lavuğa” lafındaki lavuk olmak. modern tıp henüz tip nakli yapamadığı için, çok çalışıp zengin olmaktan başka ne yolumuz var e tipsizler? romantik ilişkilerdeki zengin nefreti yerine doğuştan güzel/yakışıklı nefreti olmalıydı. becerebiliyorsanız nefretsiz yaşayın tabi.
    bonus: (bkz: marcus aurelius)
  • fakirin motivasyonudur. kötü insanlarin %62'si de fakirdir zaten.
  • zengin adamdan zarar gelmez. ne gelirse fakirlikten. tabi zengin ile hırsızı da ayırmak lazım.
hesabın var mı? giriş yap