• çok sevdiğim bir arkadaşımın yaşadığı kenttir. saraybosnanin kuzeyinde, 300.000 nüfuslu, ülkenin en büyük demir fabrikası bulunan, içinden bosna nehrinin geçtiği türk askeri birliğinin bulunduğu şehir.
  • celik zenica diye eskiden guclu olan bir futbol takimi vardir.
  • göz bebeği anlamına gelmektedir boşnakça'da.
    bosna nehrinin kenarında türk taburunun yaptırmış bulunduğu, çocuk parkı mevcuttur.
  • terminatör 2 filmindeki fabrika sahneleri bu şehirdeki çelik fabrikasında çekilmiştir.
  • 1994-2008 yılları arasında türk silahlı kuvvetlerinin önce nato çatısı altında sfor, ardından da avrupa birliği çatısı altında eufor kuvveti olarak görev yaptığı kenttir.
  • zenitsa diye okunuyor.

    sarajevo'nun 70 km kadar kuzeyinde, sarajevo havaalanından taksimetre açılmamış ve dahi pazarlıklı taksi ile 50 eur'ya gidiliyor (çok para). burası ülkenin zenica-doboj canton denen, 11 mini şehirli bir federasyonunun başkenti; aynı zamanda bosna hersek'in endüstri şehri. ve fakat ljubljana dahil, hayatımda gördüğüm bütün şehirlerin en ufağı, ve dahi en yeşili. kendini yeşilin cazibesine kaptırıp yürüyebildiğin kadar yürümek için mük-kemmel, ancak kötü tarafı havasının nemli oluşu. bir de yürümeye fazla kaptırınca farkına varmadan şehir değiştirme ihtimalin %100. okkadar miniminnacık ve kendi halinde ki istanbul'da "okmeydanı", "çağlayan" biçimindeki "anayol" tabelaları burada "eczane", "postane", "hastane" biçiminde.

    daha kuzeyde kaldığı için boşnak nüfus gene çoğunlukta olmakla beraber sırp ve hırvatlar da yoğun; haliyle ezan'ın iki adım berisinde çanlar ortodokslar için çalıyor.

    kalınabilir otel sayısı: 2. ben, bunlardan olmayan bir üçüncüde kaldım ki şirketsel bütün ekonomik kriz tedbirlerini allah kahretsin.

    şehirde interneti bulduğun noktada yeri öpmek için extra motivasyona ihtiyaç yok, zira sadece 5 noktada çekiyor, onda da bir geliyor bir gidiyor: hotel zenica lobisinde wireless ve şifresiz, hotel dubrovnik lobisinde şifreli :(, fuar alanında şifreli :(, hotel international'ın lobisinde kablolu, ve bir de alışveriş merkezinin bazı bölümlerinde wireless, şifresiz ama hakikaten berbat bir bağlantı hızında.

    burası için bosna'nın kış sporlarının da merkezi diyorlar, ama diyeni fazla dinlemedim; soğuğu sevmem, kışı da sevmem, kış sporunu da.

    şehri bosna nehri ikiye ayırıyor; iki yakayı minik araç ve yaya köprüleri birleştiriyor. nehrin kuzeyinde pek bir şey yok; ancak fuar alanı ve bir de zenica'nın tek "shopping center"ı burada (ikisi de nehrin hemen dibinde). güneyinde ise "çarşı" dedikleri bölgede nispeten gezilebilir, yiyip içilebilir, akşamları müzik duyulabilir ve 20.00'de kapanmayan yerler mevcut. tek müzesi gradski muzej; haftasonları mütevazi klasik müzik konserlerine de ev sahipliği yapıyor, ancak bosna tarihi düşünüldüğünde hayli yetersiz; bir boşnak yaşlısı ile sohbet bundan bin kat daha doyurucu.
  • nehir kıyısındaki yeşil alanda yayılanlar, öpüşenler, koşanlar, gezintiye çıkanlar olur bahar aylarında. bu pastoral manzara, endüstriyel tepelere karşı bir tezat oluşturur. cami ve kiliselere ilaveten bir de sinagog barındırır.
  • istanbul disinda hayatimda en uzun sure kaldigim kent.(bkz: askerlik) yesilligi bol, ruhsuz, geri kalmis bir kentti 2005'te. carsi izinleri internet kafe, kofte ve borek yemekle geciyordu. bir zamandan sonra carsi iznine cikma zahmetine bile girmezdim, taburun ici daha keyifliydi.
  • bu sirin bosna hersek sehrinde cok büyük bir hava kirliligi sorunu vardir. sehrin ortarsindaki demir celik fabrikasinin bacalarinda filtreler olmadigi icin celik üretimi icin yakilan kömürden cikan sülfür hem bu sehrin hem de bosna'nin genel olarak havasini kirletmektedir. sehirde bulunan bir gökdelendeki panoda sürekli olarak o anda havadaki sülfür miktari gösterilir. ben zenica'ya gittigimde hava oldukca rüzgarli olmasina ragmen gösterge 125'i gösteriyordu ki dünya saglik örgütüne göre olmasi gereken maksimum deger 90'mis. hatta zenica'li tanidiklarima göre rüzgarsiz havalarda birim metreküp havadaki sülfür miktari 900'e kadar ciktigi görülmüs. halk bircok kez eylemler yapmasina ragmen demir celik fabrikasinin sahiplerinden "filtre takmak cok pahali, yaparsak fabrikayi kapatmaliyiz" yanitini almislar.
  • (bkz: zenica blues)
hesabın var mı? giriş yap