zer

• zer, farsça kökenli bir kelimedir. lügatler, altın, altın para veya altından işlenmiş eşya (zer cetvel) anlamlarına geldiğini ifade eder.
  
  yahya kemal beyatlı, selimname'deki bir dizede kelimeyi şu şekilde kullanır;
  
  "tevhîde koşmuş ehl-i cihâdın birer birer
  zer hatla tâk-ı arşa yazılsın gazâları
  günümüz türkçesi ile: tevhîde koşan her bir mücâhidin adları/altın harfle yazılsın tâ arş’a gazâları"
  
  zer kelimesi arapça'da da bulunmaktadır. farsça'dakinden farkı, kelimenin sonuna ayın harfi gelerek sülasi mastar oluşturmasıdır.
  
  arapça kökenli zer', kelime manası itibariyle tohumun toprağa ekilmesi anlamına gelmektedir. osmanlı belgelerinde zer' kelimesine çokça tesadüf edilir.
  
  bugün zer kelimesi her ne kadar kullanılmasa da bitki yetiştirmek amacıyla toprak üzerinde yapılan çalışmaları yani çiftçiliği ifade etmek üzere kullanılan ziraat kelimesi, arapça kökenli zer' kelimesinden türetilmiş bir tabirdir.
  
  debe edit: teşekkürler
• almanca da "zarar verme" "yok etme" gibi siddet iceren fiillerin %90 nı zerle baslar(zerbrechen ,zerrissen, zerstoren gibi)
• kürtçe (ve bildiğim kadarı ile farsça'da) "sarı" ve "altın rengi" anlamına gelen kelime...sarı renkte olan bazı tatlı ve meyvalardaki "zer" burdan kaynaklanmakta sanırsam...
  (bkz: zerde)
• eski dilde altin.
• (bkz: zer mircan)
• kahramanmaraş'ta kadınların dışarı çıkarken üstlerine aldığı geleneksel siyah örtü.
• ablama tarafımdan takılan lakap, bence dünyanın en güzel yakıştırmasıdır bu.. annemin bile şaşırıp zer’i çağırsana bi dediğini bilirim öyle yakışıyor.
• askerliğimi jandarma muhabereci olarak yaptım. jandarma araçlarında iki farklı marka tepe lambası vardı. biri zer diğeri aselsan.
• (bkz: ekozer)
• (bkz: zer adami)