zevk alınan ufak sapıklıklar
-
kavanoza bir şey koyduktan sonra tokatlamak.
-
yediğim, içtiğim şeylerin faydalarını googleda aratmak.
-
pantolonu çıkarırken sağ ayakla sol paça + sol çorabı aynı anda çıkarmak, devamında sağ taraf için de aynısını yapmak.
-
odun kırmak ve sonra onları yakıp semaver de çay demlemek. çay demlenirken de odunların yanışını izlemek hele bir de arada çıt çıt diye yanış sesleri geliyor ya kendimden geçiyorum.
-
karşı cinsten tanımadığım biriyle sürekli göz teması kurmak.
-
ısınan demliğe elini değdirip değdirip yanmadan çekmek. yanacak mı diye heyecan duyuyorsun ya kalbin güp güp atiyor. evdeki extrem sporum bu :)))
-
güneşten yanmış birinin derisini veya sedef hastalığı olan birinin cilt lezyonlarının kabuklarını soymak. evet, ruh hastasıyım.*
-
saçlarımı taratmak...
bence travmatik olabilir. çocukken bitlenirim korkusundan saçlarım genelde kulak hizasında kestirilirdi. bir ara sezen aksu modeli ile gezmişliğim de var. annem baktı ki boynum yana yatmaya başlıyor eşitlemişti her iki tarafı:)))
kurdeleler, tokalar, örgü vs. belki de hiç kullanmadım. çocukluk ve bit korkusu bitince hep upuzun saçlarla gezdim. bebeğim olduğunda saçlarım onun oyuncağı oldu.
birkaç sene önce kanser şüphesiyle ameliyat olmuştum. hem kanserden hem de saçlarımı kaybetmekten korkmuştum.
bence en güzel aksesuar saçtır. ;) -
yastık köşesiyle oynamak.
-
soğuk havalarda camı hafifçe araladıktan sonra yorganın içine girip kendini mumyalamak ardından onu hohlayarak ısıtmak (bkz: hohlamak) ve nefes alma hasebiyle sadece burun ucunu dışarıda bırakmak.
(bkz: seviyoruz bu hayatı)
(bkz: kimsenin hayatına kimse karışamaz)
(bkz: herkesin bir popisi vardır)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap