• her yaşın ihtiyacı farklı.
  • bendeki en büyük değişim boş vakitlerimi değerlendirme anlamında oldu. eskiden kalabalık yerlere gezmeye giderdim ama şimdi gürültü patırtı kafam götürmüyor. ya evde oturuyorum boş vaktimde ya da sakin yerlere gidiyorum.
  • buna yaşlanma diyoruz.
  • damak tadının da değiştiği gerçeğidir.eskiden işkembe çorbası bamya yemeyen ben şimdi bayıla bayıla yiyorum.
  • nöroplastisitedir.
  • sade soda içme, belgesel seyretme, oyun oynamama, türk kahvesi içme, sağlıklı olana özen gösterme gibi bende vuku bulan yeni zevklerdir.
  • bu çok ilginç bir durum.

    dkny be delicious tam 15 sene falan kullandığım parfüm. bayılarak kullandım, mest olarak sıktım böyle onun sindiği kıyafetlerimi yıkarken makineye gidene kadar parfümlü kumaşı burnuma gömdüm. öyle severek kullandım bu parfümü.

    kışın başka kokular kullandığımdan sospiro gibi, madem bahar geliyor dkny bebeğime ufak ufak döneyim diye parfümü üstüme sıktım... ve hoşuma gitmedi. şoka girdim. parfüm bozulmamıştı, alalı da çok olmamıştı, yine bildiğim elmamsı hıyarımsı kokuydu ama artık hoşuma gitmiyordu.

    sırf dkny be delicious damlalıkla sıkayım da aman hemen bitmesin diye, bahar ve yazları arada dkny ile dönüşümlü olarak estee lauder beyond paradise kullanıyordum renkli damla şekilli şişesinden beri. yurtdışından gelen teyzemin kendi parfümünü bana hediye etmesiyle başlamıştı sürecimiz ve bu koku hala hoşuma gidiyor. belki başrol olmadığı için sıradanlaşmadı. dkny ise arkadaşlarımın arasında bile "aha venera geldi" dedirtecek kadar uniformam olmuş bir kokuydu fakat esefle fark ediyorum, artık hoşuma gitmiyor.

    eski bir dostu kaybetmiş gibiyim. hani en sevdiğiniz film, band, roman, damak tadı vs oturunca kişilik de oturur sanırsınız ama göz göre göre zevklerim değişmiş ve ben artık dkny be delicious'a veda ediyorum. zaman içinde her türlü zevkimiz apaçık değişirken bizdeki bu "sonsuza kadar" hevesi ne kadar ilginç. şimdi yerine de başka as koymak lazım, her parfüm de her tene gitmiyor, seçmek meşakkatli bir iş bakalım.
  • şu an göğsüme böyle bir değişik sızı gibi bişey oturdu.

    kimileri yaşlanma demiş, belki de haklılar. zaten doğduğumuz andan itibaren yaşlanmıyor muyuz..

    insan bazen hayret ediyor. o fikirler, zevkler, ilgi alanları nasıl da değişiyor zamanla.

    dönüp arkana bakıyorsun, bu kimmiş yahu diyorsun kendine, bu ben olamam.

    belki de iyi birşey bu. sonuçta değişmeyen tek şey değişimin kendisi. değişebilmeyi başarabilmek geliştiğimiz anlamına da geliyordur belki.
hesabın var mı? giriş yap