• çocukluğumda okuduğum ömer seyfettin hikayeleri arasında aklımda en çok yer etmiş olanlardan biri. **
  • boğazından sadece kuru zeytin ekmek geçen fakir naciye'nin dramatik öyküsünü anlatan ömer seyfettin hikayesi. hikaye başlangıcı, vermeyince mabut neylesin mahmut atasözü ile başlar.
  • bir zamanların yoksul yiyeceği. şimdi ise encak zenginlerin erişebildiği bir yiyecek.
  • orjinal ve kaliteli bir zeytinyağı, pul biber, karabiber, ve kekik ile zeytinler bocalanıp biraz limon sıkılıp yanına domates dilimlendiğimde dünyanın en lezzetli 2. yemeği oluyor. dikkat ederseniz atıştırmalık demedim, baya bildiğiniz öğün. ben bu gıda ile bir ömür beslenebilirim.
  • zeytin yetiştirmek için gereken ilk adım.
  • aksam sofrasındaki rakı balık eşleşmesi gibi sabah kahvaltılarındaki cabucak doyulmasını sağlayan lezzetli eşleşmedir. ancak zeytin ezmesi ya da içine zeytin parçacıkları koyulmuş zeytinli ekmekler bu eşleşmeye giremeyecektir.
  • ergenlik caglarimda estikce yedigim aygir versiyonunu hatirladikca agzimin suyuni akitan sade menu. once ekmegin kose kismindan buyukce bi porsiyon ayrilir. yarim ekmek bilem olur gozunuz donduyse. ici cikarilir kullanilmaz. limonla bu ekmek iyice islatilir, yani neredeyse bi limon harcanir ama dikkat edin ekmek dagilmasin. kirmizi biber ve zeytinyagi ile harmanlanmis zeytinler ekmegin icine tepeleme doldurulur. yana yakila homurdana homurdana yenir. ohs.
  • çekirdekleri yüzünden kahvalti masasinda utanma sebebidir. yabanci bir yerdeyse yanaklari kizariyor insanin ama zeytin hakikaten zeytinse umrumda olmaz.

    su değmemiş zeytinyaği, nar ekşisi, limon, kekik ve kirmizi biber kariştirilarak istenilen ölçüde ekşi bir sos yapildiktan sonra zeytinin üzerine dökülür. bu sostan çalmak zeytine haksızlık olur. bolca dökmek gerek. bol olsun ki taze ekmek iyice banabilsin ona. yanında da çay olsun. işte bu raddeden sonra duymazsın kimseyi. ta ki biriken zeytin çekirdekleri tabaktan taşana, ''aç doymadın mı hala, bırak şu zeytinin peşini'' şeklinde ayar alana kadar.
  • bu başlık, yazacağım için uygun mu emin değilim fakat, arayan bulur diye düşünerek yazıyorum.

    yunan dönemi tarih okumalarında, bir polis'in zenginliğini anlamak kullanılan bir kriter, zeytin ekmektir.

    öyle ki, zeytin 30 yıl sonra meyve vereceği için, dönem insanlarının geleceğe dair umudu olduğu, bugün varlıklı olduğu ve ekonomik açıdan iyi durumda olduğu yorumları yapılır. örneğin atina tiyatrosunun gelişiminin, uzun bir gönenç dönemi sonucunda doğduğu, bu yorumdan yola çıkarak yapılmıştır (bkz: peter watson)
hesabın var mı? giriş yap