• "at binenin, kılıç kuşananın" isimli şahane atasözümüz, zilyetliğin en azından kılıç kullanılan dönemler kadar eski bir türk kültürü olduğunun en büyük göstergesidir.

    spirit ile boş bakış, hukuka dair.
  • zilyetliki en kısa anlamıyla şöyle ifade edebiliriz: "elde bulundurma" yani bir mal sizde ise emanet bir mal da olsa, çalmış da olsanız, öz be öz sizin malınız da olsa zilyetsinizdir.
  • hukuki bir durumu ifade eden ve daha çok hukuk alanında adı geçen bir kavram olmakla birlikte, esasen günlük hayatta hepimizin herhangi bir eşya ile teması anında gerçekleşen hemen her fiili durum bu kavramın içine girmektedir, sadece adı fazlaca bilinmemektedir.

    örneğin; size ait olan veya olmayan bir işyerinde çalışırken, işyerinde mevcut olan her türlü eşyanın, sizin hakimiyetiniz altında bulunduğu sırada zilyedi sayılırsınız. aynı zamanda o eşyanın maliki olup olmamanız zilyetliğinizi etkilemez, sadece zilyetliğinizin nevini etkiler.

    hangi neviden zilyet olduğunuz ise ( vasıtalı-vasıtasız-asli-feri-tek başına-birlikte-eşyada-hakta), o andaki mevcut duruma göre belirlenir.

    başka bir örnek: bir arabanın sahibi olan ve araba o anda kendisinde olan kişi, o arabanın hem maliki hem de zilyedidir (bkz: vasıtasız zilyetlik-asli zilyetlik). ancak bu arabayı kullanan şoför, arabanın bir tamirhaneye bırakılmış olması halinde tamirci, hatta sadece park etmek üzere arabanın teslim edildiği park çalışanı gibi başka kişiler de, araba kendi hakimiyetleri altında iken, zilyet sayılırlar (bkz: vasıtalı zilyetlik-feri zilyetlik).

    zilyet ve zilyetlik arapça kökenli kelimeler olup, yargıtay kararlarında da sıkça kullanıldığı üzere türkçe’ye çevrilmiş halleri ‘elmen’ ve ‘elmenlik’ tir.
  • kişi ile eşya arasındaki fiili hakimiyet ilişkisinden kaynaklanan; bir kişi lehine, bir takım hak ve yetkilerle, aleyhine bazı ödevler getiren hukuki durum... mülkiyetle karıştırılmamalıdır... zilyetlik, çeşitli konularla gündeme gelir; örnek vermek istersek emaneten verilen mallardaki durum verilebilir...
  • insanlık ve dolayısı ile hukuk var oldukça hiçbir zaman tam olarak açıklanamayacak bir kavramdır.
  • zilyetlik mülkiyete karinedir.yani bir kişi malı elinde bulunduruyorsa onun malik olduğunu düşünür ona göre hareket ederiz.
    ayrıca malik olmasa bile zilyedin hakkı korunur malı elinde tutmaya devam etmesi sağlanır.yani bir kişi bi malı çalmış olsa sonra da malın sahibi ondan zorla geri almaya kalksa biz malı hırsızda bırakırız.esas sahibin malın kendisinin olduğunu kanıtlaması gerekir.
    eşya hukukunda da bir malı nizasız(çekişmesiz) ve fasılasız(aralıksız) olarak bir süre(bilmemkaç yıldan bahsedilir ama süreden emin değilim) bulunduran zilyet o malın maliki olur
  • iki unsuru bulunan hukuki durum:
    1) fiili hakimiyet,
    2) irade.

    fonksiyonları ise:
    1) ayni hakların kazanılmasını sağlar,
    2) ayni hakların muhafazasında rol oynar,
    3) fiili durumların keyfi olarak bozulmasını önler,
    4) hak karinesidir,
    5) iyi niyetin korunmasına esas teşkil eder,
    6) arkasındaki hakkın korunmasını sağlar.

    türleri de vardır bu zilyetliğin:
    1) asli zilyetlik - feri zilyetlik
    2) vasıtasız zilyetlik - vasıtalı zilyetlik
    3) tek başına zilyetlik - birlikte zilyetlik
    4) eşyada zilyetlik - hakta zilyetlik
  • en basit anlami ile "elinde bulundurma".mulkiyetten farkli olarak bir hak degil sadece bir hukuki durumdur.
  • korunması yollarına değinecek olursak;

    1) kuvvet kullanarak
    * gasp karşısında
    * saldırı karşısında

    2) zilyetlik davaları
    * zilyetliğin gaspında dava hakkı
    * zilyetliğe saldırı durumunda dava hakkı
    - saldırının sona erdilirmesine ilişkin
    - saldırının önlenmesine ilişkin
    - zararın giderilmesine ilişkin
  • zilliyetlik gibi uyduruk bi kelime ile karıştırılagelen durum.
hesabın var mı? giriş yap