• (#7839812)

    okumanızı israrla tavsiye ediyorum. bilinenlerin ve yanılınanların aksine, ziya ozel tedavisi için amerika da bildigim kadarıyla 5 ayrı enstitu kurulmus ve hastalara nerium oleander tedavisi uygulanmakta.

    eger kendisine ulasabilirseniz marmariste(armutalan mevkii), ucretsiz muayne yapmakta.

    turk basını ve tıbbını donen rant muhabbetini anlayabiliyorum ama anlayıp arastirmadan herkesin nasıl boyle cahilce bir kanıya vardigina akıl sır ermiyor. no extract adına yapılmıs calısmalardan yayınlardan ve citation lardan bir kısmına ulasabilirsiniz. (bkz: anvirzel/2)

    canı yanan biliyor. tv de ayaklarını uzatmıs zap yaparken karsılasmıs insan degil.
  • efendim bu adamcağızın olayı kanseri tedavi etme adı altında değildir. ziya bey öyle okuyup üfleyen bir insan da değildir. kendisi alternatif tıp adı altında çalışmalar yapmış, başarıya ulaşmış ancak ilaç sektöründeki kıyasıya rekabet sebebi ile adamın adı şarlatana çıkartılmış ve yıldırım aktuna tarafından ilacı yasal olmayan hale getirilmiştir. herneyse, gelelim ilacına. zakkum özlerinden elde edilen bu ilaç kişiye iğne ile zerk ediliyor. verilen bu ilaç kişinin bağışıklığını güçlendiriyor. o kadar ki hasta hücreye yer bırakmıyor. bi bir kanser ilacı değildir ancak kanser tedavisinde de uygulanabilecek bir ilaçtır. kanserin yanı sıra bağışıklığı çökerten bütün hastalıklara çok geç olmadan uygulanması durumunda kurtarma olasılığı çok yüksektir. üstelik hastalık bu ilaç sayesinde bittikten sonra, ilacın kullanımına belirli bir süre daha devam edilir ve nüksü dahi önler. gel gör ki seneler önce bizim ülkemizde bulunan bu ilaç insanların hayatı pahasına örtpas edilmeye çalışılmıştır. nitekim bazı ülkeler de şu an kullanılmaktadır.
  • burda bir paradoks var. bunu anlatırken kimseyi kırmadan yada rencide etmeden anlatmaya özen göstereceğim. çünkü çok hassas bir konu ve bende babamı bu hastalıktan kaybettim.
    ziya özel kendince bir teori geliştirmiş ve bunun üzerine gitmiştir. bu teori zakkum yapraklarının bağışıklık sistemini uyararak kanseri hücrelerini yok edebileceği üzerine kuruludur hemde sağlıklı hücrelere zarar vermeden. dr. ziya özel, muğla’da bir devlet hastanesinde genel cerrah olarak çalışırken, kanser ile zakkum arasında ilginç bir bağ kurmuştur. gözlemlerine göre başvuran kanser hastalarının büyük çoğunluğu 600 metre rakımın üzerinde yaşayanlardır. bu rakımın altında yaşayanlarda kanserin daha az görülmesinin nedeninin, bahçelerinde, doğada iç içe bulundukları zakkum bitkisinin olabileceğini düşünmüştür. ayrıca köylü halkının cilt kanserini zakkum yaprağı sararak tedavi ettiğini görmüş ve bunu tedaviye gelen cilt kanserli hastalara da önermiştir, kontrole gelen hastaların kanserlerinde dramatik gerileme görmüştür. öyleyse zakkumun kanserden koruyucu özelliği olabilir ve ilaç geliştirilirse kanseri de tedavi edebilir. bu hipotezden yola çıkarak geliştirdiği no adını verdiği ekstresinin kanseri tedavi ettiğini iddia etmiştir. geliştirdiği ekstre 12 şubat 1988’de trt televizyonunda ilk haber olarak gündemi sallamıştır: “türk doktorun büyük başarısı, kansere çare bulundu.” habere göre bu doktor zakkumdan elde ettiği no ekstresi ile umut kesilmiş birçok kanser hastasını -sonradan yayınlattığı kitapta toplam 350 hasta- iyileştirmiştir.
    bu çalışmalar esnasında miktar, süre, dozaj, yapım şekli v.b. hastalar üzerinde tek tek denenerek, tecrübe edilerek belirlenmiştir. belki binlerce hastadan bahsediyoruz. sonuç olarak bu hastalar kobay olarak kullanılmıştır. ölüme çok yakın olmaları ve başka tedavi seçeneklerinin olmaması bu durum için bahane olabilir mi yorumu size bırakıyorum.
    bilinen şu ki, bu ilaç ile alakalı çalışmaları yürütürken hastalığın 4. evresinde olup, hastanelerin evlerine gönderdiği hastaları tercih edilmiştir. yani zaten iyileşemeyecek hastalar tercih edilmiştir.
    demek istediğim o ki, ziya özel bir teori geliştirmiş, bunu yasal olmayan yollarla denemiş, doktorluk ünvanını mahkeme kararıyla kaybetmiş, sonra amerikaya yerleşmiştir. orda şu hepimizin bildiği novartis firması var ya, ilacın patentini almak için girişimde bulunmuştur. deneyler sonucunda novartis bu üründe etkin maddeleri bulmak ve yapımını daha kolay hale getirmek için uğraşmış ama başaramamıştır. çünkü zakkum yaprağı ekstresinde çok fazla etken madde olduğu, ve bunları tek tek denemenin çok zaman alacağı, ticari olarak karlı olmayacağı kanısına varan novartis bu yatırımdan vazgeçer. fakat ekstre patenti başka bir firmaya satılmıştır. bu firma anvirzel adı altında çalışmalarını devam etmektedir. ben bir kaç araştırmalarını okudum ve çok araştırdım. mucizevi sonuçlar yok fakat ziya özelin dediği gibi hiç kemoterapi almamış hastalarda ürün denenmiyor ve hatta kemoterapi ile birlikte deneniyor ilaç. tedavi sürecinde kemoterapi yanına eklenmesi için çabalanıyor. ilacın faz 2 çalışmaları neticelenmek üzere, faz 3 sonunda ilaç piyasaya sürülebilir.
    ayrıca ziya özel firmanın ekstreyi yanlış hazırladığını, sattığı patente uygun imal etmediğini, ticari kaygı ile üründe değişikliğe gittiğini açıklamıştır.
    sonuçta zakkum ekstresinin ne kadar işe yaradığı benim zihnimde hala bir muammadır. gerçekten iyileşen 4.evre hastalar var mıdır bilmiyoruz.
    fakat kemoterapiye mahkum okunan, her yıl belki yüz binlerce hastanın öldüğü, halen tedavisi olmayan, 4. evre hastaların halen eve gönderildiği bu hastalıkta, böyle girişimler olmasa nasıl yol alınabilir, nasıl yeni tedavi yöntemleri keşfedilebilir. kararı size bırakıyorum.
  • 1988 yılında trt'de zakkum ekstresinin kansere iyi geldiği tezi ile kamuoyunun tanıdığı ve geçtiğimiz ay 94 yaşında vefat eden merhum genel cerrahi uzmanı. türkiye'de hiç bir şeye kıymet verilmediği ancak yurtdışında bu tür insanların baş tacı edildiği savında en sık verilen örneklerdendi kendisi.

    gözlemi takdire şayan olan, ancak bulduğu ilacın etkin maddesini tanımlama çalışması önce novartis'in ilgisini çeken, sonra ilgi eksikliği gelişen, ardından almanlar tarafından değerlendirilen ve orada da değerlendirmenin yarım kaldığı bilim insanıdır. türkler kıymetini bilemedi amerika tüm imkanlarını seferber etti denilen durum da şudur: ilacın bir ismi var (bkz: anvirzel). ancak küçük bir çalışma dışında klinik çalışması halen bulunmamaktadır. ilacın etken maddesi kalp yetersizliğinde kullanılan bir etken madde olan digoksine benzer etkinlik gösterir ve klinik öncesi deneysel çalışmalarda özellikle de sisplatin etken maddeli kemoterapi ajanıyla birlikte kullanıldığında çeşitli tümöral hastalıklarda etkin olabileceğine dair bulgular bildirilmiştir (tümör hücre kültür çalışmaları). hepatit ve hiv tedavisinde de etkin olabileceği söylenmektedir.

    ancak unutulmamalıdır ki, ilaç halen amerika'da da amerikan gıda ve ilaç idaresi (fda) tarafından onaylı değildir. klinik çalışması olmayan bir ilacın rutin kullanımı da (deneysel koşullar dışında) uygun değildir. dolayısıyla 1974'te bulduğu ilacın işe yaradığına dair kanıt 46 yıl sonunda halen yetersizdir.

    ziya özel'in web sitesinden ilacın kronolojisi

    amerika'nın saygın hastanelerinden memorial sloan kettering cancer center'da ilaç hakkında bilgilendirme

    son söz: bilimsel gözlemin doğru veya yanlışlanması, gözleme inanmak veya tevekkül etmekle değil, bilimsel metodolojiye uygun deneylerle yapılır.
  • yap yayını al nobelini demiş amcık beyinli.. biliyo musun ilacın fda da hangi fazda olduğunu?
    adamın ne zorluklar çekip, engellendiğini, hatta mahkemelerle uğraştığını? adamın iyileştirdiği hastaların bazılarını ben yakınen tanıyorum gerizekalı..
    babamı 2013 de kanserden kaybettim ben.. o günlerde fda dan formülü türkçeye çevirip ilacı yapmaya çalıştım. 5 ay boyunca her hafta denedim. o kadar ufak nüansları vardı ki doğru formüle ulaştığımda ise babamın bir hafta ömrü kalmıştı..bu süre zarfında bana yardımcı olmaları için eczacılık fakültelerine mailler mi atmadım, gazi tıptan ismini vermeyeceğim yetkili biriyle kavga mı etmedim.. çırpınışlarımı hatırladıkça karnıma hala kramplar girer.
    hayatımın en büyük ukdesidir. acaba tümörün başındayken deneseydik babam kurtulacak mıydı? bunu asla öğrenemeyeceğim.
    neden biliyo musun? senin gibi bok beyinlilerin zamanında engellemeleri yüzünden..
    sizin gibi eksik dimağlar taş koymasaydı ilaç piyasada olacaktı ve ben başında babama deneyebilecektim.

    o engelleyenlerin de sevdikleri tez vakitte kanserden eriyerek gözlerinin önünde gebersin..allahtan dileğim budur..
  • bu ilaç firmaları o kadar aptaldırlar ki milyonlarca dolar kazanabilecekleri bir ilacı kendilerine düşman görüp ziya özel denen üstün hekimi yıllardır engellemektedirler. hatta dünyada bir tane bile dürüst tıp enstitüsü yoktur bu muhteşem insanın 40 yıldır binlerce hastayı iyileştirdiği mucize ilacına onay verecek.

    benim dayımı ise öldürmüştür. hani kurtardıklarını yazıp "ay işte ilaç firmaları çekemiyor şekerim" diyoruz ya, ben de tersi bir örnek ile katkıda bulunmak istedim ziya özel güzellemelerine.

    şurada bu ve bunun gibi insanlar hakkında yazan insanlar eğer pozitif bilimler temelinde üniversite okudularsa lütfen diplomalarını yırtsınlar. lise diploması, hatta ilkokul diploması yeterlidir bu ve bunun gibi insanlara inanmak ve onları övmek için.
  • kendisi babamin hayatini kurtaramayip sadece uzatan lakin zaten ne kadar uzatabilecegini önceden söyleyen ama annemin de sahit oldugu üzere tedavisi mümkün degil diye teshis konulmus pek çok kimseyi hayata döndüren bir kimsedir.anneme göre kendisine itibar edilmemesinin en önemli sebeplerinden biri uzman doktor ve akademik bir kariyer sahibi biri olmamasidir.* (bkz: bilgi kaynagi olarak anne)
  • 12 şubat 1988 de trt ye çıkmıştır, 17 şubatta da zakkum kaynatıp içen bir emekli işçi ölmüştür.
  • seksenli yıllarda tek kanal devri, kansere çare diye olay olmuş doktordur. bu adamdan sonra hiç bir kansere çareyi dikkate almaz oldum.
  • 1962 yılında muğla hastanesi'ne tayin olduktan sonra tatil günlerinde civar köyleri gezerken, köylülerin cilt kanseri olan yerlerine zakkum yapraklarını koyduğunu gören ve bu bitki üzerine yoğunlaşan doktordur.

    ankara hıfzısıhha'da araştırma yaparken fransızca bir kitapta 'olaender (zakkum) bitkisinin terkibi tam araştırılsa bir ilaç hazinesi olduğu görülür' cümlesine rastlar. bir kaç cilt kanseri hastanın zakkumdan hazırladığı pomad'la iyileştiğini gördükten sonra bu işe yoğunlaşır. 1973'de araştırmalarını tıp günleri toplantısı kongresinde anlatır. ertesi gün kıyamet kopar 'sen kim oluyorsun' tepkileriyle karşılaşır.

    bulduğu formülden üretilen anvirzel adlı ilaç irlanda'da kullanılmaya başlanır ve irlanda'nın davetiyle oradaki doktorları yetiştirir. abd'de ilacın faz 1 denemeleri tamamlanmış durumda. faz 2 denemeleri için çalışmalar sürdürülüyor.

    tüm yaşadıklarını 'dr. ziya özel ve zakkum gerçeği' kitapta toplamaya karar vermiştir.
    kitabın tamamı için.
hesabın var mı? giriş yap