zolf bar bad
-
muhsin namcu'nun insanın iliklerine işleyen ve enteresan bir çekiciliği olan şarkısı. dinleyince ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan şüphem yok.
-
dinleyince hüzünlere boğan,bıktırmayan,üzerine tüm albümü buldurtan-dinleten, kafa bozan enfes şarkı.
-
hafız-ı şirazi'nin gazelinden bestelenmiş şarkının sözleri :
zolf bar bad made ta nadahi bar badam
naz bonyad makon ta nakani bonyadam
shohreye shahr masho ta nanaham sar dar kooh
shore shirin manama ta nakoni farhadam
mey makhor ba hame kas ta nakhoram khone jegar
sar makesh ta nakeshad sar be falak faryadam
zolf ra halghe makoon ta nakoni dar bandam
tore ra tab made ta nadahi bar badam
rokh bar afroze ke faregh koni az barge golam
ghad barafraz ke az sarv koni azadam
yare bigane masho ta nabari az khisham
ghame aghyar makhor ta nakoni nashadam
zolf ra halghe makoon ta nakoni dar bandam
tore ra tab made ta nadahi bar badam
zolf bar bad made ta nadahi bar badam
naz bonyad makon ta nakani bonyadam
*****
sözlerin birebir çevirisi için :http://birkatre.blogspot.com/…utasavvf-sairler.html
bir türkçeleştirilme denemesi de burdan (çeviri şu versiyona dayanıyor):
saçlarını rüzgarda savurma, beni berbad etme
naz edip varlığımı kökünden sökme
şehre şöhret olma, beni deli divane edip dağlara düşürme
şirin işvelerini gösterme de beni ferhat etme
ellerle mey içme, ciğerim delip meyden kızıl kanatma
yüzün benden çevirme, feryadımı göklere yükseltme
zülfün döküp beni mahvetme, lülelerine beni mahkum etme
çehreni o kadar güzelleştirme de beni berbad etme
güller açsın yanağında, vazgeçeyim gülden
boyunu göster de geçeyim servinin seyrinden
dostken el olup beni kendimden geçirme
ağyarın gamıyla gamlanıp beni kederlendirme
zülfün döküp beni mahvetme, lülelerine beni mahkum etme
çehreni o kadar güzelleştirme de beni berbad etme
saçlarını rüzgarda savurma, beni berbad etme
naz edip varlığımı kökünden sökme -
büyük şair hafız'ın yani şirazi'nin yani hafız-ı şirazi'nin divanı'nda yer alan 316 numaralı gazeldir.*
çok güzeldir çok. farsça'dan zerre anlamasanız da, okuduğunuzda gazelin kendi içindeki o tınısı, kelimelerin birbiriyle atışması, kafiyelerin güzelliği sizi sarıp sarmalayıverir hemencecik. tabi bunun için dinlemek yeterli. peki yazıya dökmeyi denesek? yani transkripsiyonunu yapsak? çünkü malum farsça, arap harfleriyle yazılan bir dil ve bu harfleri bilmeyenlerin anlayabilmesi için öncelikle latin harflerine dönüştürülmesi gerekiyor. başlayalım...
gazelin orjinal hali şu: http://www.neyestan.com/fal/316.jpg yapacağımız iş, bu yazıyı türkçe'deki okunuşuna dönüştürmek. aslında son derece basit gibi duruyor ama değil. değil, çünkü burnumuzun dibindeki kültüre ancak ingilizce üzerinden vakıf olabiliyoruz. örneğin bu gazelin adının latin harflerine transkripsiyonu ingilizce'ye uygun olarak "zolf bar bad" olarak yapılmakta. tamam kabul, ingilizce'ye bu şekilde yapılabilir. ama binlerce farsça sözcüğün olduğu bir dile, türkçe'ye bu şekilde çevrilmez, çevrilemez. neden mi? gerekçesi çok açık: zolf bar bad bize, dili türkçe olanlara hiçbirşey ifade etmez. halbuki "zülf ber bad" desem? zülf yahu, hani neşet'in türküsünde geçen "zülüf". ber bad ise işte bildiğin berbat.
hadi, bu şekilde gazelin bütün sözlerini yazmayı deneyelim:
zulf ber bad medih ta nedehi berbadem
naz bünyad mekon ta nekeni bünyadem
mey mehor ba hame kes ta nehorem huni ciger
ser mekeş ta nekeşed ser be felek feryadem
zulf ra haelkı mekon ta nekoni der bendem
turera tab made ta nadehi ber badem
yari bigane meşu ta niberi ez hişem
gam agyar mehor ta nekoni naşadem
ruh ber efruz ke farğ keni ez bergü golem
gaed ber efruz ke ez serv koni azadem
şem'i her cem meşu verne besuzi mara
yad e her kavm mekon ta nerevi ez yadem
şuhreyi şehr meşo ta nenehem ser de kuh
şure şirin menoma ta nekoni ferhadem
rahm kon ber meni meskin o be feryadem res
ta be ha ke dare asf naresad feryadem
hafez ez curi tu haşa ki begardaned ruy
men ez an ruz ki der bend to em azadem
okurken, gazelin kendi içindeki müziği duydunuz değil mi? duymamak mümkün değil ama her ihtimale karşı farsça olarak ve şiir formatında okunuşu dinleyin bir de.
şimdi seviyeyi bir kat daha artıralım ve muhsin namcu'nun (mohsen namjoo değil) toranj adlı albümünde yer alan bu gazelin şarkı formatını dinleyelim: http://www.youtube.com/watch?v=d99mkpywnlu
geldik gazelin türkçe çevirisine. abdülbaki gölpınarlı'nın çevirisi bayağı kötü.** oridikgubidik'in çevirisi kesinlikle çok daha iyi: #19700435
belki ingilizce çevirisini merak eden olabilir diyerek, onu da verelim ama bu çeviride de kafiyeyi uyduracağız diye anlamın içine ettiklerini de belirtelim. tamam traduttore traditore'dir ama bu kadar da hainlik olmaz ki be bilader.
*abdülbaki gölpınarlı aşağıda künyesi verilen eserde gazel'in numarasını roma rakamlarıyla 308 olarak belirtir. oysa gazel'in numarası 316'dır.
** gölpınarlı'yı bayağı bir yerdik ama haketti, haketti!
abdülbaki gölpınarlı, hafız divanı - hafız-ı şirazi, cccviii. numaralı gazel, sf. 356-357, meb yayınları, 1992 -
-
bir kere dinlenmek için açılıp ,üzerine sürekli bir ekleyerek dinlenilen doğal sayılar kümesi şarkısıdır.
-
vazgeçemediğim şarkıdır ve bu şarkının bir düet hali var ki -şans eseri buldum- dinlemeye doyamıyorum.raaz adlı bir sanatçının yorumu ile şarkı bambaşka bir hal almış.link veremiyorum bulamadım ama tavsiyemdir dinleyin dinletin.*
mohsen namjoo&raaz
lairocse'nin katkısıyla: http://fizy.com/tr#s/1o70ii -
eğer bir klip çekebilseydim, çekmek isteseydim, bu şarkının klibi gibi çekmek isterdim. ne kadar güzel, ne kadar zarif.
-
o nasıl bir melodi, o nasıl bir yakarı$.. sakin bir geceye yakı$an ender güzelliklerden..
-
klibinde zahra amir ebrahimi ablanın oynadığı şarkıdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap