• ne öğretiyor biliyormusun sözlük, kendi içinden ya bir sümsük ya da olduğundan göründüğünden daha güçlü bir insanın çıkabilme potansiyeli olduğunu.
  • kolay zamanlarda unutulmaya mahkumdur maalesef.
  • zor zamanlar, "zor zaman" adı verilecek özel bir durum-zaman pozisyonunun olmadığı gerçeğini kafanıza vura-vura öğretir.. tabii eğer öğrenmeye gönlünüz varsa..

    dikkatli bir gözle incelerseniz siz de göreceksiniz ki; hayat ve dahi gidişat sabit değildir, hiç olmamıştır*.. en mutlu anınız içinde derin bir hüzün, en ciddi tehlike içinde bir tatlı umut, en coşkun sevinç içinde kapkara bir elem terennüm eder.. her an terennüm eder.. şu an terennüm eder..

    yaşam birbiri içine geçmiş hal ve oluşlar içinde bir oraya bir buraya savrulurken, karanlık bir mağarada suyun üstüne düşen ışığın duvardaki dansını hatırlatır.. ne kadar durgun olursa olsun, o akis asla sabit görünmez.. hep kıpırdanır.. en süt liman halde dahi.. aynıyla yaşam gibi.. "hiçbir şey değişmiyor" dediğiniz anda bile o kadar fazla ışık oynar ki o karanlık mağaranızın duvarlarında, görebilmek için sımsıkı yumduğunuz gözlerinizi açmanız kafi..

    korkmayın, canınız yanıyor biliyorum.. ama korkmayın, böylesi körü körüne gitmek çok daha zor emin olun..

    "ümitvar olun" demek için, "her şey düzelir" eyyorlaması için değil sözlerim.. zor zamanları hiç bitmeyen bir kardeşiniz olarak, tarife izaha gelmeyen güzellikler içinde yüzdüğümü rahatlıkla iddia edebilirim.. o kadar ki şükrüne yetişemiyorum.. ama yüzüme bakanlar, o derin hüznü gördüklerinde endişeleniyorlar hep.. anlatamıyorum.. o hüznün içi zevk-u safa ile dolu.. neş'e ile dostlarla gülüşmelerim ise ise yüreğimi inciten hançerlerden izler taşıyor..

    lafı uzattım yine, bağışlayın.. sözün özü odur ki;

    dünya tekdüze olamayacak kadar girift ve hatta kaotik bir programa sahip.. onu belli dönemlerde yaşanan olumlu veya olumsuz durum-zaman pozisyonları ile yaşamak, algılamak, değerlendirip kendimizi ona göre konumlandırmak, onun içindeki diğer rayihaları yok saymak pahasına ya çok mutlu, ya nötr ya da mutsuz olmak hallerine sıkışmak manasız..

    mis gibi, dumanı üstünde bir ezogelin çorbasındaki binbir baharattan ve bakliyattan sadece "nane"yi ayırıp yiyor musunuz..?

    yapmayın.. manasız..
  • en iyi bildiklerinin, aslında en büyük yanılgıların olduğunu öğretir bazen. canın acıyarak öğrenirsin, o yüzden kolay unutmazsın.
  • kolay zamanlarda otu boku kafaya takmanın anlamsızlığı.
  • yalnızlığın sadece evde tek başına oturmak gibi bir şey olmadığı. öğrettiği en önemli şeylerden biri de, özel hayattan insan silmek. zor zamanlar bunun için en büyük silgidir. sıradaki gelsin.
  • başkasına ders verir nitelikte bişey yazma fikri korkunç geldi. sadece hatırlamak canımı sıksa ve bazen canımı yaksa da birkaç benim öğrendiğim var. tam da öğrendiğime emin değilim ya, şimdi sonra oldu ve ben bunları öğrenmiş hissediyorum/öğrenmek istiyorum galiba.

    kimi insanlar zor zamanlarda gider.
    yanımda olmasını istediğim çok sevdiğim kimi insanlar yanımda olmak istemeyebilir.
    terkedenler iyi ki terkeder. gidenler hep iyi ki gider. (bunu hep o zor zaman geçinc, sonra anlarım)
    terkedenler terketmesin isterim çoğu zaman. çok isterim. hatta yaşıyorsa, bir insanı daha kaybedecek gücüm kalmamışçasına, gitmesin isterim. gitmemesi için neyi olduramıyorsak ben oldurabileyim diye bile isterim. bazen olduramam. hatta genelde olduramam.
    çok isteyen mağdur değildir ama.. çok isteyen sadece çok isteyendir.
    bazen insan olduramadığı şeye çok üzülür. yine bazen sonra olur, olmadığı için şükredersiniz. (bu sonraları çok seviyorum)
    güç demiştim ya, bir insanı daha kaybetmeye kalmadığını düşündüğüm hani, o hep vardır. sadece, kaybetmeyi o zaman hissetmek istemediğim insanın-şeyin niteliğinden bile bağımsız esasen; benim kayıplarımla ve kendimi içinde bulduğum zor zamanla ilgili bir yanılsamadır o.
    herkes herkessiz olur, her tutkulu duygu geçer, her bağ kopabilir.
    hayatta ölüm diye, ölümü en sevdiğin için istemek-beklemek diye gerçekler var.
    hayat kısacık ve pamuk ipliğine bağlıymişçasına..
    ömrünce unutmayacağın acılar var. hepsi insan için. benim, başkalarının..
    ömrünce unutmak istemeyeceğin acılar var. ya unutursam diye kalbin bile sıkışır hem..
    çok güzel insanlar da var.
    neden ve nasıl bu kadar iyi ve yanımda olduğunu asla anlayamayacağım, insanı borçlu hissettiren insanlar var.
  • ilk öğrettiği şey güzel günlerinin değerini aslında bilmediğin anlarsın.sonra aslında ne kadar yanlız olduğunu, aslında insanları ne kadar çok dinlediğini ve ihtiyacın olduğunda çevrende hiç kimsenin olmadığını görürsün seni zor duruma sokan şeye durur şöle bir küfür savurursun içini müthiş bir intikam ataşi kaplar herşeyden intikam almaya,herkesi silmeye başlarsın,herşeye zarar vermek istersin istersin ki içindeki ateş sönsün.. ama sen zaten iyisindir aslında iyisindir ki üzülüyosundur, iyisindir ki herkesi dinliyosundur, iyisindir ki her seferinde seni üzyorlardır,iyisindir ki herkes için bir çaba sarf ediyosundur.. zor zamanın sana öğrettiği ana şey aslında kötü olman gerektiğidir,herkesi kırman,hayır demeyi bilmen gerektiğidir. zaten bunu yaşıyorsan hala bunu öğrenememişsindir sabret belki bir gün öğrenirsin..
  • (bkz: less is more)
  • kendinden başka kimsenin sana fayda sağlamayacağını gösterir. iyi ki vardır bu zamanlar; boş kalabalıkları savururlar.
hesabın var mı? giriş yap