220 entry daha
  • o deilde barcelona bu maçta iyi istatistik yaptı ha.
  • pique'nin golüne "net ofsayt" diyenler en ileri uçta bekçi ahmet gibi dikilen ivan cordoba'yı ya görmediler, ya da kafaları iyi.

    edit : ya muntari ya ivan cordoba.

    edit 2 : muntari'ymiş. değişen bir şey yok.
  • --- spoiler ---

    (bkz: mütebessim)

    --- spoiler ---
  • hakem, fifa, uefa falan değil. turu inter'e kazandıran jose mourinho'dur.

    ilk maçta evinde de olsa, 1-0 geriye düştüğü maçı çevirerek büyük avantaj elde etmiştir. barça bu. bir maçın dönmesi normal birşey olabilir ama barça öndeyken, onları yeniyorsanız, ben buna başarı derim.

    nou camp'da inter'in yapacağı şey, elbette ki kontra atak olacaktı. siz barça'ya karşı, o statta üstün oynayan bir takım gördünüz mü ? kırmızı kart görmüşken, atağa çıkabileni gördünüz mü ? kırmızı kart pozisyonunu göremedim ama, o dakikadan sonra, yapılacak başka hiçbir şey yoktur.

    tecrübe farkı var. guardiola, elindeki kadro kalitesiyle, bu takımı bir yerlere getirdi elbette. takımın sempati kazanmasının en büyük sebebi de messi'dir. 3-1'in rövanşında, her takıma karşı oynadığınız, hayvanlar gibi pas yaparak defansı açma taktiğini, mourinho gibi bir adama ve italyan takımına uygulamaya kalkarsanız, haspelkader 1 gol bulabilirsiniz, daha fazlası değil. dünyanın en kaliteli kadrosuna sahip olan barcelona, 74. dakikadan sonra bireysel yeteneklerini kullanmaya başladı. 74 dakika boyunca o kadar top dolaştırmaya zilyon tane korner ve serbest atış kazandı ama tabii ki nafile. o defansı, bireysel yeteneklerle açabilirsiniz ancak.

    mourinho'nun ezikliği nerden geliyor anlayabilmiş değilim. böyle bir kariyer var mı ? başında bulunduğu takımlar evinde hiç yenilmiyor. tırnak içerisinde hiç.

    (bkz: you are turkish airlines)
    (bkz: you are globally yours)
  • uefa istatiklerine gore oyunda iken topun interde kaldigi sure 14 dakika 44 saniyedir. lan bundan uzun sure corabimin tekini aradigim zamanlar biliyorum ben.
  • maçı 86. dakikdan itibaren izledim. inter haklı olarak kalan 8 dakikada kendi ceza sahasının dışına çıkmadı. barcelona topu ayağında tutup rakibi hapsederek 2. golü aradı. xavi ve messi'nin 2 şutu dışında bojan'ın sayılmayan golü vardı ki bence hakem buz gibi golü yemiş.

    ha, madem inter burda 1-0 yenilmeyi başarabildi; sen de milano'da 3-1 yenilmeyecektin aga. çok ayıp ettin şimdi madrid'e gidemeyerek.
  • ilker yasin'in gözlere zorla iniesta'yı arattığı karşılaşma.
  • ah barça ah. mourinho'yu günahım kadar sevmem, ama mourinho'nun guardiola'dan hoca kalitesi üstünlüğüyle inter turu atlamıştır.

    çok yazık olmuştur, ama guardiola'nın elinde sadece iyi bir takım olduğunu, ama taktik tahtasında bir b planı olmadığını ortaya çıkarması bakımından önemli bir maç olmuştur.

    inter yapması gerekeni yapmıştır, çünkü ancak bu şekilde tur atlayacağını, kafa kafaya oynamaya çalışırsa 5 yiyeceğini bilmiştir. ancak barça* savunmada açık bulmak için yan top yapmak dışında bir çözüm yolu bulamayınca sonu hüsran olmuştur. sen savunma açılsın diye yan pas yapıyosun, ama ya rakip takımın sen yan top yapsan da açılmak gibi bi düşüncesi yoksa guardiola? kaldı ki inter'in böyle yapacağı çok belli değil miydi? geçen sene finalde manchester açık oynamıştı ve dağıtmıştı barça, ama yarı finalde chelsea * buna benzer alan daraltan bi savunmayla seni kitleyip ecel terleri döktürmemiş miydi guardiola? başka ne bekleniyodu ki? (hocanın yaya toure'nin barça'ya geldiğinden beri en kötü oyununa bütün maç katlanmasını ve ibrahimoviç'i çıkarıp bir diğer bıdık bojan'ı oyuna alıp sonra da yan top yapmasını konuya katmıycam bile)

    eğri oturup doğru konuşursak barçam inter'den 2 gömlek üstün takım. ama barça iyi oynamadı, iyi de yönetilmedi. bunun yanında da inter'i de kutlamak lazım. ben uzun zamandır bu kadar oyunu onur mücadelesi olarak görüp direnen bi takım görmedim. adamın kapasitesi buydu sonuna kadar kastı kardeşim, naapsın.
  • maç bittikten sonra inter oyuncularının müthiş sevincini görünce yanımdaki arkadaş '' vay anasını barça'yı yendiler diye sevince bak. bu kadar mı ezikler lan'' dedi. ve o an buna katıldım. sonra gözlerimle kendime baktım, üstümdeki battaniyenin maçın son düdüğü ile birlikte havada asılı kalması, sağ elimin yumruk şeklini alması ve ağzımdan ''işte bu be'' sözlerinin çıkmasıyla vazgeçtim katılmadım bu arkadaşa. sanki interli bi oyuncu gibi soyunup koridorda bi tur attıktan sonra barçalı arkadaşımın üstünü forma gibi görüp giyecektim. sonra bi an flashback yaşadım ve bojan'ın sayılmayan gölünde ayaklarımım kasıldığını hatırladım. evet evet haklı bi sevinçti bu yaşadıklarımız, benim ve o interli oyuncuların. arkadaşıma okkalı bi şekilde '' hasssiktir lan ordan '' dedim ve bilgisayarı açtım hemen. o da belki yorum olur diye hala star tv'yi izliyordu.

    hee maç mı ? mahalledeki abilerle küçük çocukların birbirleriyle maç yapmalarına benziyordu. top hep abilerde olurdu, çocuklarsa her pozisyonda faul beklerdi. buydu yani fazlası eksiği yok.
  • inter'in gereksiz yere suçlandığı maç.. yemeseydim kardeşim deplasmanda 3 tane.. rakip zaten çok tartışılacak bir kararla 10 kişi kalmış. bir saat 10 kişiye karşı oynuyosun. 2 gol atman lazım. kaleyi bulan şutun koca maç boyunca sadece 4.. gereksiz tatava yapılmasın. italyan savunması bu, adamı osurtur.
83 entry daha
hesabın var mı? giriş yap