hesabın var mı? giriş yap

  • sine büyüka: ismail'in* bir sorusu var... maçın bitimine 31 saniye kala attığın üçlük anında neler hissettin?

    hidayet türkoğlu: o pozisyonda, set benim üzerimdeydi. ben kullanacaktım o pozisyonu... hiç tereddütsüz, çıktım attım. iyi ki de sokmuşum, eeeaah...

    >>
    gelsin şimdi commercial:

    iyi ki de sokmuşum eeeaah
    iyi ki de, iyi ki de
    iyi ki de sokmuşum eeeaah

    otuz bir saniye kala
    otuz bir, otuz bir
    otuz bir saniye kala

    o pozisyonda
    iyi ki de sokmuşum eeeaah
    tereddütsüz
    >>

    maçı canlı izleyemedim ama iyi ki de sokmuşsun hedo! teşekkürler 12 dev adam!

  • --------------- genzo wakabayashi ----------------

    --- jun misugi - makoto soda - hikaru matsuyama ---

    --- taro misaki - tsubasa oozora - mamoru izawa ---

    kojiro hyuga - shun nitta - hajime taki - teppei kisugi

    alırsa bu 11 alır.

  • 2011'in en başarılı oyuncusu olarak ryan gosling'i düşünürken hem tree of life hem de buradaki performansının ardından yılların eskitemediği ve şarap gibi her geçen yıl oyunculuğuna katladığı için brad pitt'i seçmeme neden olan film. film uzun olmasına ve internet üzerinden izlememize rağmen bize hiç sıkıcı gelmedi. philip saymour hoffman yine her rolün altından başarıyla kalkacağını gösterdi. her ne kadar beysboldan anlamasam da beni bile maçları izlerken heyecanlandırdı film.

  • bazıları aktörler ilgili olan şeylerdir.

    sylvester stallone, aktör olmak için new york'a ilk geldiğinde sıkıntı zamanlar geçirmiş, sokaklarda yatmış ( new jersey otobüs terminalinde ) , çoğu iptal edilen uyduruk yan rollerden sonra iş bulamamış, en parasız kaldığı bir anda da köpeğini tanımadığı birine 25 dolara satmak zorunda kalmış.

    sonra bir haftasonu muhammed ali izlerken aklına gelmesi ile rocky senaryosunu yazmış. prodüktörler senaryoyu beğenip 125 bin dolar önermişler ama "sen oynama ayı" demişler. parasızlıktan köpeğini bile satmış olan,tek istediği oyuncu olmak olan kahramanımız bunu kabul etmemiş. ardından başka produktör senaryoya 325 bin dolar önermiş ama sylvester stallone kendisi oynamak istediğinden yine kabul etmemiş. sonra aynı şirket o'nun oynamasını kabul etmiş ama 35 bin dolar önermiş, sylvester stallone kabul etmiş.

    35 bin doları alan sylvester stallone, ilk iş olarak, satmak zorunda kaldığı köpeğinin peşine düşmüş,15 bin dolar masraf yaparak, köpeği bulup geri almış.

    bu köpek, rocky'de, sylvester stallone ile beraber oynamış, ve film 200 milyon dolar hasılat yapmıştır.

    http://25.media.tumblr.com/…qcjpo41qigmtao1_500.jpg

  • hiç kimsenin önünde iliklemesinler diye hakimlerin ve avukatların giydikleri cübbelerin düğmesiz olması.

    son zamanlarda tayyip'in bu konudaki hazımsızlığını görünce ufkum 8 bin kat arttı.

    edit:beltedmanatee hatırlattı, rüşvet almasınlar diye cübbelerin cepleri de olmuyormuş.

    gidişata bakılırsa yakında cübbeler hem düğmeli hem de cepli olacak.

    edit: imla.

    bir yıl sonra edit: şaşırmadım! aynen öyle oldu. iyi uykular türkiye.

  • "dünyadaki en başarılı askeri harekatlardan biri avusturya-prusya savaşı sırasında liechtenstein'ın yaptığıdır. kimseyi öldürmedikleri gibi, 80 kişi yolladıkları ordu 81 kişi olarak geri dönmüştür. bunun sebebi de savaş sırasında karşı taraftan bir kişi ile arkadaş olmalarıdır."

    öldüm lan allahsızlar ahhahahaha

  • tabakhaneye bok yetiştirir gibi tüm avrupa'da ligleri en erken bitirdin ve 30 tane adamı kampa çağırdın. oynayamayacak şekilde sakat olan bir sporcuyu değil ilk haftada bak daha ilk idmanın başındaki ısınma koşusunda anlarsın. ya şenol güneş bariz bir şekilde yalan söylüyor ya da taylan mucizevi yeteneklere sahip ve bir ay boyunca tüm idmanlarda sakatlığını gizleyebildi, seçimi size bırakıyorum. sakat olan adamı da ölçüp biçip lan bu adam sakat arkadaş oynayamayaz diye ayırt edemiyorsan üzgünüm ama sen daha ne iş yaptığını bilmiyorsun.

  • eski bir 'pick me girl'den güzel örneklemeler dinlemek ister misin küsel kıss...

    bir zamanlar ben de böyleydim. ergenliğin son zamanlarından üniversite 1'e kadar "ay ben ne kadar farklıyım yıhaaa" diye dolaştım durdum. lakin insan ilişkilerinde biraz deneyim kazanınca insan o dönemi atlatıyor. ve bence herkes ergenken az da olsa 'pick me girl' triplerine giriyor, girmesi de doğal. çünkü kişiliğin, karakterin ağırlıklı olarak bu dönemde gelişiyor. bir dönüşüm yaşayıp kendini toplumdan farklı bir yerde tutmaya başlıyorsun. bireysellik, anne babadan bağımsızlık kazanma, toplum içindeki yerini sorgulama gibi kavramlarla boğuşuyorsun. o meşhur 'ergen isyankarlığı' da devreye girince 'pick me girl' bilinci de tavan yapıyor. grunge ve heavy metalin de pek bi yardımı olmuyor tabii.

    lakin sorun, bu evreyi sağlıklı atlatamayıp bu davranışı bir elbise gibi giyince başlıyor. orta yaşta bir insanın kendini bu şekilde övmesi gerçekten üzüntü verici ve acıklı oluyor.

    benim gördüklerim birkaç ana başlıkta toplanabilir:

    1. doğalcılar
    bunlar makyaj, cilt bakımı, manikür filan uğraşmayan tipler. kısacası o kadar muhteşemler ki, bu tarz şeylere başvurmadan da güzel olabiliyorlar. çok su içersen cildinin pürüzsüzleşeceğine, düzenli uyursan gözlerinin berraklaşacağına, düzenli spor yaparsan allığa ihtiyaç duymayacağına inanıyorlar. saçını mı boyadın, ne gerek vardı, doğal beyaz saç kadar güzeli yok. botoks mu yaptırdın, çok saçma, her gün 3 dakika gua sha yaparak çok daha genç ve doğal görünebilirdin. burun estetiği yaptıranın kendine saygısı yoktur çünkü kemerli burun çok karakteristiktir. dudak dolgusu mu? ıyyy ne o öyle herkes aynı kalıptan çıkmış gibi. hele boyananları hiç anlamıyorum, halbuki benim yüzümde sadece şeffaf rimel, renkli nemlendirici, incecik bir kahverengi kalem ve renkli parlatıcı var... e daha ne olsun be ablacım, daha ne olsun.

    2. kafa kızlar
    cinsiyet rollerinin gereklerini ters yüz ederek erkeklere yaranmaya çalışmaca. kızlar topuklu giyiyor, ben giymem. kızlar pembe sever, ben görmeye bile tahammül edemem. kızlar yapmacık konuşuyor, ben gerekirse küfrederim. kızlar futboldan anlamaz, ben fenerin maçını kaçırmam. kızlar abuk sabuk şekerli kokteyller içer, ben rakı severim. kızlar seksten kaçar, ben açık açık seks konuşurum. offf ne sıkıcı bi cinsiyet bu yaaa. zaten ben iyi erkeklerle anlaşıyorum. o malum karikatürde işi 'biz orospu çocuğuyduk'a kadar getiren adama dendiği gibi "yürü beeee!!!!" diye gazlayasınız gelir.
    (bkz: irem derici)

    3. entel kızlar
    bunların giyimi kuşamı, ilgi alanları hepten acayiptir. geek takılır genele hitap etmezler. mangacılık, animecilik, frp, gamer girl'lük, ağır felsefe ve edebiyat, dibine kadar sinema, grunge müzik, gotiklik, siyaset-miyaset derken trt-2 gibi kadına dönerler. buraya kadar bi sıkıntı yok. sıkıntı "hiçbir hemcinsimle oturup adam gibi konuşamıyiiiiim. hemcinslerim çok boş. ben biraz farklı olduğum için çok kız arkadaşım da yok. allah'ım neden hiç kimse oborodono ile gennosukesama'nın ölümüne benim kadar üsülmüyorrrr" diye sızlandıklarında başlıyor. şeytan kulağına kurşun.

    4. kadın düşmanları
    bunlar en tehlikeli grup. çoğu böyle yanlış fikirlere kapılıp kolay kolay iflah olmazlar. toplumda yanlış giden her şeyin sorumlusu olarak 'feminizm'i görürüler. aytengilin kocası onu aldatırsa, sebebi muhtemelen ayten'in kadınlık görevlerini yerine getirmemesidir. bir kadın becerikli, hamarat, hünerli olmadıkça kocasını eve bağlayamaz. yaprak sarmayı bilmeyene kadın denmez. doğurmuyorsa yuva çürük olur, yıkılır. bir kadın kocasına karşı affedici, sabırlı, böyle rehabilitasyon merkezi gibin bir şey olmalıdır. erkek yanlış yaparsa kadın onu uyarmamalıdır, yoksa dırdır etmiş olur ve adamı uzaklaştırır. ben diğer kadınların aksine annemden bütün bu meziyetleri öğrenmiş, faziletli bir kadınım. o yüzden erkek ilgisi en çok benim hakkım olmalı. 'kadın dediğin istanbul gibi olmalı'ya kadar gider bu, rabbim şerrinden korusunagsjagshs

    ben ergenlik 'pick me girl'lüğümü 3. numarada tanımladığım şekilde yaptım ve bitirdim. acemiliğim 18 ay falan sürdü. ve sakın ola ki "e ben rakı seviyorum diye şimdi pick me girl mü oluyorum, vay efendim anime izledim diye suçlu mu oldum" diye mesaj kutumu yeşillendirmeyin. bir kadın tabii ki futbol sevip doğal bir yaşama kendini adayabilir. sorun, bu ilgi alanlarını hemcinslerini aşağılamak ya da onlardan daha iyi olduğunu kanıtlamak amacıyla milletin burnuna sokunca başlıyor. yoksa hepinizin çok minnoş fıstıklar olduğunuzu biliyorum. öperim gözlerinizden.

  • "arda turan denen bu herif hastaneye silahla girip ateş ettiği gün hukuk işleseydi; sağlık bakanlığı bu olaydan ders alıp x-ray cihazı kullanmaya başlasaydı.....

    konya şehir hastanesinde kardiyoloji uzmanı doktor ekrem karakaya bir ruh hastası tarafından silahla vurulup şehit edilmeyecekti..."

    bu da tarihe bu şekilde not düşülsün.