3 entry daha
  • harf ziyani
  • aşağıda yer alan mantık bozukluklarıdır:

    alıntı
    1. doğanın detaylarının öğrenilmesi, yaratılışı destekler
    2. din, doğanın karanlıkta kalmasını değil, araştırılmasını emreder
    3. genetik mühendisliği, biyoteknoloji gibi bilimsel gelişmeler yaratılışla çelişmez
    4. cansız maddeden canlılığın kendiliğinden doğabileceği inancı, bilim dışı bir safsatadır
    5. yoktan yaratılış, modern bilimin kabul ettiği bir gerçektir
    6. doğada amaç olduğunu kabul eden bilim yöntemi (teleoloji), modern bilimin ulaştığı son noktadır
    7. dinler evrim geçirmemiştir
    alıntı

    bi dakka lan, bu saçmalıkları harun yahya (her kimse artık) söylemiş, ataistler değil.
    saçmalık da olsalar cevabı hak ediyorlar, çünkü cidden bunların doğru olduğunu düşünen insanlar var.
    cevablar
    1. doğanın detaylarını öğrendikçe evrimi görüyoruz, yaratılışı değil. bilim insanları biyolojide yeni buluşlar yaptıkça "aa, bak bu hayvan da böyle yaratılmış" mı diyor? yoksa her yeni gün evrim kitabının ayrıntıları mı bulunuyor?
    2. din mümkünse her şeyin eski halde kalmasını, araştırılmamasını, yenilik çıkmamasını destekler (bakınız yedinci madde). her yeni buluş, her yeni keşif dine darbe vurmaktadır.
    3. biyoloji ve alt dallarındaki her buluş evrim gerçeğini tekrar kanıtlayan ögelerdir. biyoloji ile ilgilenen bilimsel hakemli dergilerde evrime aykırı tek bir makale yoktur. yaratılışı destekleyen tek bir makale yoktur.
    4. cansız maddelerden canlı oluşumunu inceleyen bilime abiyogenez denir. çeşitli yollarla canlı oluşumu ileri sürülmektedir. kesin kabul edilmiş bir şekli yoktur. bu konuda teoriler vardır. zamanla bunlardan bir tanesi kesinlik kazanabilir.
    5. hiç bir bilimsel hakemli dergide "yoktan yaratılış" diye bir makale okuduğumu hatırlamıyorum. iddia sahibi örneğini gösterirse sevinirim.
    6. bilim yöntemi derken bilimsel yöntem (scientific method) kastedilmeye çalışılmış herhalde. bir ihtimal bilimsel yöntem kavramına benzemesi için bu kelimeler seçilmiş olabilir. bilimsel yöntem evrenin gerçeklerini ortaya koymaya çalışan bilimin işlemesi gereken çarklarıdır. herhangi bir amaç taşımaz. bir amaca yönelik açıklama yapmaz. bunları (teleoloji) yapanlar dincilerdir. önce bir amaç vardır. burada amaç tanrı varlığını kanıtlamak, muhammedin peygamber olduğunu ispatlamaktır. evrendeki tüm fenomenler bu gerçeklere (!) göre açıklanmaya çalışılır, becerilemez.
    7. ateşe, göklere, putlara, güneşe, aya, yıldızlara, tanrılara, tek tanrıya tapma gibi bir evrim yok diyorsunuz? islam dini içindeki evrime geçmiyorum bile.
  • misal "icimde korkunc bir bosluk var ... demek ki tanri yok!" halbuki o korkunc bosluk kendiliginden olmus olabilir mi? belli ki tanri kazmis orayi.
  • onu yanlış anladığımız için oluyor bütün bunlar. ateist keyifli insandır oysa.

    misal, ateist şunu demez:
    "evrenin sınırını, maddenin yapısını çözmeden, madde nedir, canlılık nedir bilmiyorum, ama tanrıya inanmıyorum, kuran'dan daha zekiyim."

    ateist şunu diyebilir, her ateistin söyleminin özgün tarafları da olabilir:
    "evrenin sınırını araştırıyorum, maddenin yapısını çözümlüyorum, canlılık hakkında fikirlerim var.
    bilimsel gelişmeler konuyla ilgili ciddi miktarda veriyi halihazırda sunmakta ve bilmediğimizi öğrenmek için kesintisiz biçimde araştırma yapılmakta. her gün yeni galaksiler, yeni yıldızlar olduğunu anlıyoruz; her gün insan biyolojisi ile ilgili yeni keşiflere ulaşıyoruz. ve artık evrenin o kitaplarda ve din algısında tarif edilen ve zamane insan algısının sınırlarıyla açıklanmaya çalışılandan çok daha geniş ve heyecanlandırıcı olduğunu anlıyoruz. 1500-2000 yıl önce yazılmış bir cemaatin ahlak ve gelenek kuramını, halihazırda dünyanın her yerinde hayvani bir hızla yapılmakta olan araştırmalardan daha ileri bir metin zannetmediğim için daha zeki olduğum aşikar zaten.

    ha elbette modern bilimde, modern hayatın getirdiklerinin de sonucu olan çeşitli açıklar bulunur. ayrıca işe ticaret filan da karışıp boku çıkabilir. misal çin'in ya da keltlerin alternatif tıbbı, budizmin ve taoculuğun meditasyonu ve doğa-insan uyumu tarifi, şintoizmin değerler sistemi, tek tanrılı dinlerin kimi felsefi derinlikleri filan elbette ilgi çekici insani birikimlerdir. insan düşüncesinin ve deneyiminin evriminde mihenk taşlarıdır. bilimsel olmak kadim olanı reddetmek değildir, o kaba positivist dangalaklıkları geçeli çok oldu"

    misal ateist şunu da demez:
    "dinler olmayınca tanrı olmaz"

    ateist şunu der:
    "dinler olmasına rağmen tanrı olduğu kanıtlanamaz. kanıtlanamayan bir şeye inanmakla, gece gördüğün ağacın gölgesini canavar sanmak neredeyse aynı şeydir"

    bir ateist'e "atomun içindeki parçacıklar neyden yapılma, evrenin sınırı nerede" gibi sorular geldiği zaman "abi olaya öyle bakma" yanıtını almazsınız. o atom'u parçalayıp parçacıkları bulan da zira biziz. şimdi kara deliklere sarmış durumdayız. gelin bakın, birlikte keşfedelim; evet ya, hadron filan. ayrıca hubble vs. ha yine misal, evrim'i ispatlayarak tanrı fikrinin değil, ama o tanrı hayalini yaratan dinin kökünü kurutmuş oluyoruz orası açık. boşuna çıldırmıyor harun yahya.

    ha bir gün, belki evrende bizden daha büyük ve güçlü bir canlı ile karşılaşabiliriz ve hatta belki de o canlının madde ile oynayıp evrimci süreci başlatma gücü olmuş olabilir. bunların hiçbiri, nasıl biz dnası ile oynayıp türünü belirlediğimiz canlıların, misal köpeklerin tanrısı değilsek, onu da bizim tanrımız yapmaz. hatta çok şımarıksa ona direnmek etiğin temelidir, insanlık onurudur. (bkz: q continuum)

    kütlenin korunumu yasası zaten yeter bu tanrı zırvalıklarını ortadan kaldırmak için ya, eğer o yasa değillenirse, zaten değillenebileceği (yani yasanın maddi bir temeli olduğu) için bir önerme olarak değerlidir, o zaman onun da bir sebebi vardır, bulur ve açıklarız. sıkıntı bilmemekte değil, öğrenmek için çabalamamakta, öğrenmeden masallara inanarak bir de bu masallara dayanarak ahlak kuralları filan iddia etmekte. ve hatta ahlak kurallarını bırak, gerçek olduğu sanılan masal kahramanlarına sırtını yaslayıp maddi ve manevi çıkar sağlamakta, insanları koyun haline getirip, başına çoban köpekleri filan dikmekte.
  • dogadaki her nesne ve canlinin bir amaci, nihai bir hedefi olmadan var oldugunu iddia edip, insana bir akil, amac ve irade aftetmesi coklukla gorulen bir tutarsizliktir. ilginc olan su ki, bir cok ateist bu tutarsizligi fark etmeden savunur.

    evrime inanan (cogunlukla oyle) ateistlerin, insani bu evrimden tarihin bir doneminde ayrilmis gormeleri ("insan ve yalnizca insan tarihi degistirebilir"), bu ateistlerin ideolojik olarak aydinlanmaci, bilimsel olarak pozitivist olmasindan kaynaklanir.

    soz konusu tutarsizlik mantiksal degil teorik (bilimsel) bir tutarsizliktir. ha ayni tutarsizlik dinde alasiyla vardir o ayri.

    edit: ateist, agnostik belki de umursamazım.
  • 8 sayfa entry gorunce ciddi bir sey olabilir dedim, lakin korkum yersizmis.

    - bozuk bu!
  • varsa bile bulacak son kişi dindardır.

    ulan sıkıştılar mı "zaten din mantıkla kavranmaz, din iman işidir, mantıkla işimiz yok" demeyi bilirler, sonra kalkıp ateizmi mantıksız diye eleştirmeye kalkarlar.

    ha yok şey mi diyorlar acaba, biz kendi fikrimizin mantıksız olduğunu biliyoruz ve bundan gocunmuyoruz ama siz paso mantık da mantık deyip duruyorsunuz, size hiç de öyle mantıklı olmadığınızı göstermeye çalışıyoruz.. yoksa mantığı birinci plana alan insanlar değiliz biz.. mi?

    e yooo o da değil.. amaç aşikar işte, "bunlar mantıksız, siz siz olun bunlara meyletmeyin" demek. aynı suçlamayla karşılaştıklarında ikinci silahı çıkarıyorlar, bizimki zaten mantıksız, bize işlemez ki suçlamalarınız diyorlar (bkz: dindarların inanç mantıkla kavranmaz savunması).

    özetle durum ne, kendi inançlarının mantıksızlığını kabul eden, yani mantık dışı bi fikri savunan insanlar, başkalarının fikirlerindeki mantıksızlıkları görebileceklerini sanıyorlar.

    kendi bokunu yiyen bi hayvanın, meyvelerle beslenen bi hayvana "senin yaptığın hijyenik değil" demesine benzetsem uyar mı.. uydu gibi.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap