*

  • hemen her platformda birkaç örneğine rastlamakta zorlanmayacağımız bir ekol. genelde dindar ama kendine değil dünyaya dindar, misyoner ruhlu, muhtemelen demagog bir insanın, din kökenli geleneklerden ya da din kavramını çarpıtmasından sonra karşı tarafın da aslında tanrıya inandığını ispatlama yanılsaması olarak ortaya çıkar. çok enteresandır.

    misal ateist olduğu bilinen bir adamın ayağına çivi batar, adam "aman allah!" diye bağırır. zaten kadrajın hemen dışında beklemekte olan bu übermüminliği kendinden menkul arkadaşımız da "aha allah dedin, bak zor anlarında allah'a sığınıyorsun" der. başka bir durumda adamın biri tam düşecekken tutunur, ateist arkadaş da "kıl payı kurtuldun" ifadesinin bir başka geleneksel şekli olan "allah korudu" laflarını ediverir. sinsi hareketlerle avizenin içerisinde saklandığı yerden çıkan übermümin, "allah'ın korumasına inanıyorsun da dinine niye inanmıyorsun" der. başka bir durumda dinle ilgili bir tartışma yapılmaktadır. ateist "ben allah'a veya başka bir tanrıya inanmıyorum" der. veya bir agnostik "tanrı var mı yok mu bilemeyiz, bilsek de pek bir şey değişmezdi gerçi" der. her yerden çıkan übermümin bu sefer saksıdan gelen tıkırtılar eşliğinde "siz de tanrının olmadığına inanıyorsunuz. inandığınıza göre sizin de dininiz var" der.

    böyle geleneksel deyişleri birincil anlamıyla anlayarak günlerini geçirirler. ara sıra da fikir tartışmalarında metafiziğe prim vermemenin kutsallık gerektiren din çerçevesinde bir hareket olduğunu söylerler, bir tanrıya inanmamaya inanmak ile bir tanrıya inanmaya inanmamak arasındakli farkı kaçırırlar. böylece kendi zihinlerinde, karşıdakinin haberi bile olmadan ne kadar mümin bir insan olduğunu kanıtlamışlardır. zaten onlara göre ateistlerin çoğu evlerinde gizli gizli namaz kılıp karizma olsun diye inançlarını saklamaktadırlar. geri kalanlar da allah'ı kötülemekten başka bir amacı olmayan insanlardır, inananları çekemezler. geceleri yastıklarını yumruklarlar inanan birileri var diye. böyle bir masaldır.
  • iyi niyetliyse "tek enayi ben olmamalıyım" dürtüsüyle misyonerlik yapan dindar kişi çabası. başkalarının inançsızlığı bu kadar kafayı bozmak başka türlü açıklanamaz. ha şimdi atesitler niye takıo bizim inancımıza derseniz. gerizekalılık herkesin ilgisini çeken cazibeli bi olgudur derim. bakre kız kesmekten epey ilerledi bu dindarların çoğu ama daha çok yolları var gibi.
  • temel düşünce şudur: bir insanın allaha inanmaması mümkün değildir. inanmıyorum diyorsa ya yalan söylüyordur, evde gizli gizli müminken dışarıya inançsızım diyordur, ya da inanmadığını sanıyor ama içten içe inanıyordur, bu da zor durumda boş bulunup allahın adını ağzından kaçırmasıyla anlaşılır. ve en güzeli de tanrıya inanmayan insanın hayati bir tehlike anında (zihninin ve mantığının sağlıklı işlemediği, mevcut en büyük içgüdüsüyle yaşayabilmek için her şeye sarıılabileceği bir anda) nasıl da allaha döneceğini anlatıp keyiflenmektir.

    (bkz: allah allah diye inleyen ateist modeli)
    (bkz: ateist olup allah korusun demek)
    (bkz: deprem anında allah diye bağıran ateist)
    (bkz: canı acıyınca allah diye bağıran ateist)
    (bkz: düşen bir uçakta ateist olmaz)
    (bkz: ateistlerin inşallah demesi)
    (bkz: öleceğini anlayıp allaha dönen ateist)
  • ateizmin toplum tarafından gayri meşru kabul edilmesinden gazını alan davranış biçimi. ateist olduğunu öğrendiği andaki ilk tepki herzaman neden inanmıyorsun sorusu oluyor. kardeşim ben birşeye inanmıyorum inanan sensin açıklamak zorunda olan da sensin. yok anlamıyorlar
  • en az, ateisti hedef gösterme çabaları kadar zararlıdır.
  • bu çabayı gösterenlerin bazıları, ateistlerin aslında başka mefhumları kendilerine tanrı edindiği konusunda ısrar ederler. onlara göre ateistlerin tanrıları madde, akıl, mantık, bilim gibi şeylerdir.
    ayrıca bir türevi de ateistleri her türlü maneviyattan uzak, kalp gözü mühürlenmiş, iç huzurundan yoksun, mutsuz ve bunalımlı tipler olarak göstermek şeklinde tezahür eden çabadır. güya ateistler vicdani ve ahlâki kaygılardan uzak, sırf maddi zevkler peşinde koşan ve her türlü kötülüğe, ahlâksızlığa meyilli kişilerdir.
  • topluluk içerisinde ister istemez sivrilen ateist bireylerin düşüncelerini başklarına anlatmalarını engellemeye çalışmaktır, bir diğer sebebi. insanların düşüncülerinin hür olmasından sıkıntı duyan tipler genelde soyunur bu tip davranışlara*. insanları bir an boş bırakırsanız, dinini kaybedeceğini zannedenler. pamuk ipliğine bağlı inançların sahiplerinin saf değiştirmesinden korkarlar. her sabah bu düşüncelerle uyanan mümin kardeş ister istemez hedef olarak gördüğü ateistin aslında bir inançlı olduğunu ispatlama çabası içine girer. yoksa, din elden gider alimallah*...
  • yok saydiğini yok sanmaktir.
  • -a? sen oruç ağzınla su mu içiyorsun?
    -oruç tutmuyorum hocam ben.
    -niye canım her müslüman gibi sen de oruç tutuyorsundur. neyse daldın herhalde. dalgınlıkla içilen bir yudum su oruç bozmaz, üzülme.
    -dalgınlıkla içmedim.
    -tamam tamam. zaten o suyu sen içmedin, melekler içirdi. bünyenin ihtiyacı vardı herhalde.
    -hasbinallaaah!
    -bak ne güzel diyorsun. hadi beraber dua edelim.
    -dua edemem ben hoca efendi.
    -edersin edersin. her müslüman gibi sen de edersin. bilmiyorsan ben sana öğretirim.
    -ya öğrenemem de. ben müslüman değilim.
    -hadi hadi yakıştırma kendine böyle şeyler. bir kerecik az kalsın orucun bozuluyordu diye hemen dinden çıkılmaz. korkma. yüce rab'bimiz bağışlayıcıdır.
    -ya hoca efendi. ben tanımıyorum kendisini. benim için yok o.
    -canım, peygamber efendimiz hariç hiçbirimizin şahsen tanışmışlığı yok. bunun için yerinmene, kendini yabancı hissetmene gerek yok evladım.
    -derdin ne hoca?
    -dinimiz hoşgörü dini.
    -vazgeçmeyeceksin, değil mi?
    -geçmeyecem!
    -sebebini sorabilir miyim?
    -yemin ettim lan! ben de birini dine döndürecem! ben de misyoner olacam!
    -allah akıl fikir versin.
    -aha! bak allah dedin bile. demek ki bir ısınma söz konusu.
    -allah bana da sabır versin.
    -yine dedin! biliyordum! beni kırmayacağını biliyordum! eyooo!!! başardııım!
    -iyi niyetlisin allah'tan. hay allah! boyuna allah diyorum. allah'ım neler oluyor bana?
    -benim görevim de burada biter. kal sağlıcakla evlat.
    -allah'a emanet ol hocam. yine allah dedim. allah allah?
  • bu cabadan kacinmak icin ateizmin iki farkli sekilde tanimlanabilecegini akilda tutmakta fayda var:

    1) evrenin yaratilisinda yahut yapisinda dogaustu bir gucun rol almadigina, alamayacagina inanmak
    2) dogaustu aciklamalari/argumanlari inanmaya degecek kadar ikna edici bulmamak, yani inanmayi reddetmek

    ilki bir inanctir ve bence pek kuvvetli de degildir cunku sadece negatif proof'la calisir. yani ancak karsisindaki argumani curutebilir ama kendi argumani icin pozitif bir kanit uretemez (en azindan simdilik). ve tabii karsidakini curutebilir derken, sadece spesifik doktrinlerdeki mantiksal tutarsizligi elestirebilir lakin en nihayetinde ustesinden gelinemeyecek soyle bir engel var http://en.wikipedia.org/…iki/five_minute_hypothesis

    ikincisi biraz agnostisizm kokmaktadir ve elbette bilinemezcilik bir inanctan ziyade cikarimdir, yani biraz ayri bir kulvardadir. insan yine de dogasindan oturu, birseylere ister istemez inanabilir fakat bu cikarima ikna olmus kisiler bu tip gudulerin etkisinde kalmazlar, bilincli bicimde bunlara deger vermezler. bu, saglik nedenlerinden oturu kizartma yememesi gerektigini bilen bir insanin arada sirada caninin kizartma cekmesine benziyor. fakat nihayetinde bilmektedir ki kizartma kotudur, bu cikarima ulasmistir ve buradan geri donus yoktur, bir daha kizartma yemenin gerekliligine dair bir inanca gonul veremez.

    yok bunlar beni irgalamaz diyor ve illa inanmayi reddeden birinin felsefesini inancla bagdastirmak icin dayanilmaz bir istek duyuyorsaniz, o kisiyi "inanmaya inanmamaya inanmakla" etiketleyebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap