vive la fete
-
moda dunyasi ve muzik, ozellikle de ustune 'yildiz pudrasi' * serpistirilmis olan ve bunu alenen gostermekten cekinmeyen muzik gruplari, basindan beri uzaktan uzaktan, zaman zaman yakinlasip yakinlasip ama bazi ozel durumlar disinda hic su yuzune cikmadan kiristiriyorlardi biliyorduk. ama iste vive la fete!, 'parti yasasin, sex drugs ve rock n roll' mottosunu uc kelimelik isminde birlestirebilmis belcikali ikili uzerinden tamamen su yuzune cikti sanki bu iliski.
2001 yilinda belcika'daki bazi modacilarin bu ikilinin hem erotica'ya hem de kirik kalplilik hislerine ayni zamanda batirilmis olma hassasiyetini gosteren parcalarini show'larinda calmaya baslamalari, louis vuitton gibi oturakli (!) bir moda evinin bile bir sovunda ikilinin birkac parcasina yer vermesi uzerine, hersey bir sekilde rayindan cikiyor, moda dunyasinin duayeni karl lagerfeld'in eline geciyor vive la fete parcalari, kendileriyle tanisip sevdikten sonra, suna karar veriyor karl lagerfeld: 2002 yilinin haute couture sovunda, vive la fete'in insan hislerinin en narininden en vahsisine gezinen bir yelpazede iletebildigi parcalarini, hem de live olarak istiyor onlardan, dunyanin butun kokoslari, ici gecmis fashionista'larinin onunde live set caliyor ikilimiz ve ondan sonra kapis kapis gitmeye basliyorlar moda dunyasinda. italya vogueu, ikilinin seksi kedisi olan els pynoo'lu yirmi sayfalik bol fotografli bir yazi yazmakla kalmiyor, o siralarda italyan vogue'u gibi bircok 'cutting edge' moda dergisi els pynoo'nun seksiliginden odun vermez, kategorilere sokulmaz tavrini yerlere goklere koyamiyor ve gelecek senelerin yeni moda ikonasi * adlediyor kendisini.
muziklerinden hic bahsetmedim derseniz, kendilerine rastlamamin bir online moda dergisi uzerinden oldugu ve gorsel imajlarla bu kadar ortusen bir muzikleri oldugunu [ nuit blanche olacak arka plandaki muzik] farkedince, kalbimin yerinden cikacak gibi olup, belki de diger parcalarini ellerim titreyerek aratip dinleyince hafif hayalkirikligina ugradigimi, ama ne yalan soyleyeyim, tavirlarindan, ve serge gainsbourg, new order ve hatta iggy pop gibi muzik idollerinin tinilarini karistirabilmelerinden, cok etkilenmis, etkilendigimle kalmis oldugumu soylemeli o zaman... -
(bkz: noir desir)
-
canli performanslari muhtesem , inanilmaz guzellikte , harikulade , canli ,mukemmel , bastan cikarici bir grup...
-
bu canlı performanslardan bazıları ve daha fazlası için şöyle buyurun
http://www.vivelafete.net/ -
16.06.2004 tarihli amsterdam paradiso konserini http://www.fabchannel.com/ adresinden izleyebilirsiniz
pek cok baska performasn ise suradan buyrun : http://3voor12.vpro.nl/…ps/index.jsp?groups=2626609 -
kanli canli izlemekte fayda var
-
rakip bir grup için (bkz: vive la teuf).
-
önce kuğu gölü balesi çalar. herkesler dumur olmuş birbirine bakar. sonra komik bale figürleri başlar izleyiciler arasında. arkasından sahneye bale tütüsüyle els pynoo çıkar. şöyle bi durur herkes. hayran. şaşkın. sonra konser başlar, bir daha da durulmaz. new wave altyapı canlı canlı çok daha fazla hissedilir. aman allahım bu ne enerjidir. bir de arkadan i wanna be your dog cover'i gelir ki ne gelr. mümkün olduğunca canlı izlenilmesi tavsiye edilir.
-
ilk dinlenilen andan itibaren 'owwww muthi$ muthi$' çığlıkları e$liginde kendisine taptıran ba$ka bir, yine bir 'belçikali' grup.. deli gibi dinlenip, deli gibi tuketilmeli.. özellikle de, elle est la*, noir desir, coucher avec toi, hot shot, nuit blanche, beacoup d amour, petite putain, assez ve ve ve ve tabii ki deli bir mon dieu...
-
grubun 2 catlagiyla yapilmis bir roportaj icin:
http://www.faceculture.nl/vive/index.htm
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap