hesabın var mı? giriş yap

  • bunu irdelemek gerekiyor. yazı uzun olacağı için bölümlere ayıracağım.

    besinlerin kalorileri nasıl ölçülür ve bu ölçülen kalorilerle, vücudumuzun algıladıkları aynı şey mi?

    alıyorlar bir top vanilyalı dondurmayı, veriyorlar ateşe, çıkan enerjiye bakıp, "hmm 1 top vanilyalı dondurma 80 kalori" diyorlar. besinlerin kalorileri bu şekilde belirleniyor.

    peki, biz o bir top vanilyalı dondurmayı yediğimizde, vücudumuz bu dondurmayı metabolize ederken, o dondurmanın kalorisini bulmaya yarayan, "yakma işlemi" ile aynı şekilde mi çalışıyor? tabii ki hayır.

    endokrini bu kadar hafife almayın! biyokimyayı bu kadar hafife almayın! insan vücudunu bu kadar hafife almayın! basit ezberler üzerinden gitmeyin.

    zaten, evde bir tabak mercimek pişirip, bunu gramına kadar ölçüp, internette "100 gram mercimek yemeği kaç kalori" diye arattığınızda, aldığını sonuç, muhtemelen "gerçekte olan kalori miktarını" ver-me-ye-cek!! çünkü o yemeğin içeriği, kalorisi ölçülen yemeğin içeriği ile aynı bile olmayacak.

    ayrıca, o yemeği yediğinizde, vücudunuzun kullandığı kalori dahi, o yemeği yaktığınızda açığa çıkan enerji ile örtüşmeyecek!!

  • şu geleneksel yılbaşı hediye çekilişlerinde kişiye şirketin patronu çıkması olayı. adeta bir beşiktaş'ın kura şanssızlığı, adeta bir ölüm grubuna düşme bahtsızlığı. ceo da tam bir kapalı kutu, ne bir tanışmışlığımız var, ne bir mail'leşmişliğimiz.
    bir de adamın kendi parasıyla ona hediye alıyormuşum gibi bir his var.

  • emin olduğum bişi var ki; çok yorucu.

    "aman gözlerim aşağı kaymasın da yanlış anlamasın" diye diye sabit olarak gözlere bakmak zorunda kalıyor insan. valla çok yorucu.

  • 90 yılında yapılacak dünya kupası elemeleri için 3 eylül 1989 tarihinde şili ile brezilya arasında oynanan karşılaşmada maçın tarafsız sahada oynanması için kendini sahanın içine atılan bir meşalenin ortasına attıktan sonra eldiveninden çıkardığı usturayla kendisini kafasından bıçaklayan şilili kaleci. bu muhteşem organizasyonun sonunda çıkan kavga ve karmaşaya rağmen maçtan sonra izlenen video görüntülerinden sonra maç tekrarlanmamış ve brezilya kupaya katılmıştır. şili ve rojas ise birisi sonraki kupadan diskalifiye edilerek, diğeri ise ömür boyu futbol oynamaktan men edilerek belalarını bulmuşlardır. el insaf be kardeşim, biz italyan basketbolcu pittis'in karşı takımın iyi oynayan oyuncusuyla kavga ederek beraber atılması hikayesini ağzımız açık dinlerken dünyada daha ne cengaverler, ne yiğitler varmış da haberimiz yokmuş.

  • sincapa fısıldayan soliste sahip müzik grubu.

    gruptaki fecilik buradan geliyor olsa gerek. kız düşürcem diye bu kafar detaylı çalışmaya gerek yok lan. öyle marjinalliğin amk.

  • adını bilmediğim, babasıyla birlikte "boyun eğme" tshirt'üyle yürüyen kk'nın oğluna bakıyorum sonra bilal erdoğan'a...

    kocasıyla birlikte yürüyen ve ," eşi olarak değil bir birey olarak yürüyorum " diyen boynunda yaşmağı,sırtında düz yeşil tshirtüyle selvi hanım'a bakıyorum sonra emine erdoğan'a...

    "adalet pankartı, atatürk posteri ve türk bayrağı dışında hiç bir şeyle gelmeyin, bu bir parti mitingi değil, herkesin adalete olan ihtiyacı için yürüyorum" diyen kılıçdaroğlu'na bakıyorum sonra, "biz lütfettiğimiz için yürüyebiliyorsunuz" diyen, herkesle ama herkesle kavgalı erdoğan'a bakıyorum...

    umarım bu ülkeye, umut, huzur, güler yüz, hoşgörü ve adalet hakim olur diyorum.

    şüphesiz ki türk siyasi tarihinin en büyük hareketlerinden biridir. ayağınıza, aklınıza sağlık...

  • --- spoiler ---

    tatilcilerden idil kılıç da "bugün yaşadıklarımız karşısında şok olduk. gerçekten bir şey yapılmalı. psikolojim bozuldu. denize girmeye korkar oldum. üstelik yaz boyu teknede yaşayan biri olarak bu benim için çok kötü oldu" diye konuştu.
    --- spoiler ---

    ne yapılmalı lady'm? keselim mi hepsini ateşte kızartırız. sen sırf paran var diye git hayvanın alanını gasp et. sonra yok efendim o beni ısırdı. hanımefendinin yatı daha önemli ekosistemden. çünkü o zengin. o istediğini yapar. hayvan mı? parası neyse alırız canım kaç para bi kaplumbağa.

  • vekili olduğum bir dosyada akrabamın başına gelmiş olay. yirmili yaşlarda bir çocuk eve kombi tamiri için geliyor, hiçbir parçayı değiştirmiyor üstüne üstlük orijinal bir parçayı kombiden çıkarmak suretiyle gidiyor. bakım/servis ücreti makul de olsa, -400 tl gibi bir şeydi- bu durum akrabamın dikkatini çekiyor ve suç duyurusunda bulunuyor.

    çocuk şu an ağır cezada nitelikli dolandırıcılıktan yargılanıyor.

    böyle bir şey dikkatinizi çekerse, hakkınızı arayın. yapabiliyorlar çünkü.

    edit: sanık beraat etti.

  • asteğmen inshroud, mesai bitiminde yorgun argın nizamiye kapısına doğru ilerlemekte, sampi'den pide mi yoksa domnos'tan pizza mı söylesem diye düşünmektedir. nizamiye kapısına yaklaşırken acı acı çalan üç düdük sesi* duyar. garnizon komutanı kışlayı terk etmektedir, esas duruşa geçer, selam layıkıyla çakılır lakin önünden geçip gitmesi gereken flamalı araç, tam önünde durur, asker iner, komutanın kapısını açar, komutan araçtan inmeden inshroud'u eliyle çağırır.

    + [caps] asteğmen inşorut eğmreğt gomtanığm! [/caps]
    - üçyüzyetimişsekiz artı ikiyüzotuzaltı? çabuk?
    + ...(2 saniye)... [caps] ağltıyüzondört gomtanığm! [/caps]
    - afferin
    + [scream vocal] soğal! [/scream vocal]

    diyaloğu gerçekleşir ve komutan basar gider, inshroud anlam veremez, anlam vermeye de çalışmaz, zaten pizza yemeye de karar vermiştir ve evine gider. ertesi gün olayın sebebi öğrenilmiştir. 40'dan fazla subay öğrencinin arasına giren komutan onlara bu toplama işlemini sormuştur ve adamlar (bir tane de bayan asker vardı) heyecandan cevap verememişlerdir. kendi halinde yalnız asteğmenin cevap vermesi çok hoşuna gitmiş olacak ki bu değerli komutan inshroud'a takdir belgesi vermiştir. 20 sene okullarda dirsek çürüten, difransiyel denklemlerle yıllarca uğraşan, 2 tane calculus kitabı yemiş olan inshroud kişisi bir toplama işlemiyle yüceltilmiştir.

    kıssadan hisse: pizza güzeldir

  • konusanlarina çok entel ve bilimsel bir hava verir. atina'da kafasi kasketli (bayagi bizim bildigimiz çiftci kasketi) seyyar bir muz saticisi bana "penta, heksa" vs. diye para üstü sayarken "kim bilir ne biçim geometri biliyordur bu adam" diye geçmisti aklimdan.