• hayatımda adam akıllı izlediğim ilk beşiktaş maçının penaltı canavarı, kahramanı olan kaleci. nedense düştüğü durumu, fotoğraflarını görünce gözlerim doldu birden.
  • beşiktaş'ımın moacir barbosa'sı. yediği talihsiz bir/birkaç golle hayatı kararan kalecimiz.

    ortalıkta dönen yazılarda bazı yanlış bilgiler var. yazılmış ama toparlamak gerekirse,

    o malum 14 nisan 2000 beşiktaş galatasaray maçında topu ayağının altından kaçırmamıştır. zeminden sekerek yaklaşık 30 cm yükselen top fevzi kardeş'in ayağının üstünden aşarak ağlara girmiştir.

    bu maçla birlikte şampiyonluğu kaybettiğimiz doğru değildir. fakat kazansaydık puan farkı 3'e inecek ve şampiyonluk yarışı çok kritik bir hal alacaktı. çünkü beşiktaş üstüste 13. maçı kazanmış olacaktı.

    neyse, çok yıllar geçti üzerinden. fevzi'nin çok duygusal bir insan olduğu zaten belliydi. yaşadığı talihsiz maçların etkisinden bir türlü kurtulamadı. yetenekleri kısıtlıydı ama yürekliydi. canın sağolsun fevzi.

    inşallah iyi bir iş bulup bu günleri atlatır. ona yardım edenler sağolsun varolsun.
  • bana hayatımın sorumluluğunu almadan paramı dilediğimce saçıp savurabileceğimi, çılgın aşk maceralarına atılabileceğimi öğretmiş kişidir. sonunda nasıl olsa bir yerlerden para bulunur, bir tanıdık iş verir; sıkıntı yok yani.
  • 13 yıl önce, 14 nisan 2000 beşiktaş galatasaray maçında yediği golden dolayı hapse girmesine karar verilmiş kaleci.
    herkes spor yorumcusu, herkes hakim, herkes psikolog, herkes ahlak bekçisi, herkes evlilik danışmanı...
  • vaktiyle kaleciliğine ve gözyaşlarına inönü'de tanıklık ettiğimiz, beşiktaşımızın eski kalecisi. özel hayatında ne yaşadığını sorgulama hakkı kimseye düşmez elbette ama keşke çok daha iyi vaziyette görseydik arzumuza da kimse engel olamaz elbette. kendisine yapılan yardımın banknot hesapları çarşaf gibi ortalığa yayılmayaydı iyiydi ayrıca. çok da sorgulamadan "hayat" deyip geçmeli mi yoksa... hayat yahu!
  • kendisi galatasaray maçında halilin yolladığı geri pasın net bir şekilde kalkan çimde sekmesiyle topu ıskalayıp golü yemiş eski beşiktaş kalecisidir. büyük umutlar ile çok genç yaşta geçtiği beşiktaş kalesinde bir çok bariz hatalı gol yemiştir. o günlerde üst üste talihsiz maçlar çıkaran fevzi'nin üzerine çökmek için tribünler siperde beklemekteydi ve o ıska fitili ateşledi. çıkardığı hatalı maçlar ve sonrasında gerek kendisinin, gerekse eşinin yaptığı iddalı açıklamalar sonucu kamuoyunda daha da antipati topladı. hatta bir tanesinde eşi '' fevzi türkiye'nin en iyi kalecisi'' demişti ki o dönemde rüştü bir numara ve etten duvar gibi birşeydi. bu gün gündeme geldiği olay bir aile içi durumdur ve en üst tabakadan en alt tabakaya kadar herkesin başına gelebilir, burdan vurmaya kalkmak ayıptır. kendisinin türk futbolcusuna aktaracak teknik ve mental çok fazla birikimi vardır. geçmiş olsun.
  • boşandığı eşine tazminatı ödeyemediği için hapse giren, daha sonra rıdvan dilmen önderliğinde toplanan yardımlarla ilk taksiti ödenip hapisten çıkartılan bjk'nin eski kalecisi. bu gibi durumlarda insanlara yardımcı olmak güzel birşey de f. terim'in milli takıma kaleci antrenörü yapması anlaşılmaz. kardeşim siz birisini işe alırken ehliyetine bakmayıp mağduriyetine mi bakıyorsunuz? f. terim kendi cebinden fevzi'ye istediği kadar yardım etsin banane. ama ne diye milli takıma alıp benim vergimden maaş veriyorsunuz adama? koyayım böyle zihniyete. sonra laf sırası gelince "işi ehline verin" diye hadis varmış da bilmem ne.
  • ne olursa olsun geçmiş olsun dediğimiz efsane kaleci. eğer başlık altında kimi yazarların yaftalamaya çalıştığı kadar karaktersiz bir insan olsaydı çok daha önce çıkar televizyon kanallarında yardım isterdi. mahkeme kararına kadar kim biliyordu durumunu? adam kimseye gık dememiş, paşa paşa cezasını çekmeye giderken farkedilerek haberi yapılmış. sapla samanı ayırt etmek lazım. ülkede garibanlar var önce onlara yardım edin demek saçmalığın dik alasıdır. devlet cezasını silip serbest bırakmadı adamı. kişisel yardımlarla para toplandı ve öyle serbest kaldı. parayı veren insanlar eski takım arkadaşları ve abileri. hepsini kişisel olarak tanıyor zaten. yani senin verginle filan ödenen bir borç yok ortada. boşuna üzerinden masturbasyon yapmayın.

    o değil de herkes net rakamlar verirken şeytan rıdvan'ın küsüratı takıldı kafama. en çok yardımı +270 lira ile kendisi yapmış. abi bari 6666 lira verseydin de şanına yaraşaydı :)
  • aylık 3000 civarı kazanan bir adamım. yani fevzi bir kere olsun bir milyon dolarlık bir sözleşmeye imza attıysa -ki toplamda bunun bir kaç katını kazanmıştır- ben ömrüm boyu çift maaş alsam fevzi'nin bir senede kazandığı paranın yarısnı anca alabiliyorum.günde 8-10 saat götümden ter geliyor, bazı harcamalardan kısmak zorunda kaldığım zamanlar oluyor ama en azından haddimi biliyorum.

    şimdi elde kelepçe tüm ülkeye malzeme olmak çok kötü bir durum. olayı vurun kahpeye boyutuna getirip gebersin diyenleri de anlamıyorum, ah fevzim kartal yüreklim vs. diyenleri de. abicim senin benim hayalini bile kuramadığımız hayatları yaşayan adamlara üzülmem ben. yan apartmanın kapıcısı böbrek yetmezliğinden ölünce geride kalan 4 çocuğunu yaşatmak için canını dişine takan teyzeme üzülürüm. yürek burkan hikaye arıyorsak milyonlarca var. üstelik fevzi'ye bir şey olmaz. borcu ödendi, milli takım kontenjanından canavar gibi işini de kaptı. ben düşüneyim bundan sonrasını..
  • bana hala bizim maçta geri pasta önünde zıplayan topu sektirdiği maçı hatırlatan kaleci. o anı yaşamasa belki o milli takımın kalesindeydi beşiktaş şampiyon, galatasarayda 4 sene üst üste şampiyonluğu bu seneye bırakmış olacaktı.
hesabın var mı? giriş yap