lost

• izleyemeyenler için kesinlikle adı görüldüğünde kaçınılması gereken bi'şey. dizi demiyorum dikkat ettiysen, dizi olayını aşmış bişey bu. entrylerini merakını yenemeyip okursan hiç keyif vermeyen bi'şey hemde. bu sayede ilk üç sezonu toplu izlemekten aldığım keyfin, heyecanın onda birini almadığımı söyleyebilirim; şu dördüncü sezonun hiçbir bölümünden. kısaca yeni başlayanlar için değil ama sezon ortalarında seyirde olanlar için içeriğinin, bilhassa sözlü anlatımlarından uzak durulması gerekir.
  
  --- spoiler ---
  ayrıca benjamin duygularımızla fena oynuyor. dizideki misyonu; bir acındırmak bir sinirlendirmek.
  --- spoiler ---
• --- spoiler ---
  ben için tunus'taki otelde yapılan rezervasyonun dean moriarty adına yapılmış olması, senaristlerin on the road'u okumuş olduğu dışında herhangi bir derin gönderme içermiyor sanırım. ama yani, bu dizi böylesi şeyler yaparak, "aaaaa dean!", "aaa ben buldum ben buldum" dedirterek, oyunseverler açısından bir kere daha vazgeçilmez oluyor. yalnız işte bu minik oyunları yaparken, daha anlamlı yerlerde daha anlamlı göndermeler yapsalar. amerikan sineması, lafım sana..
  
  edit: tamam ya, liderlik felan.. amma dean bildiğin serseridir, bencim ise serseri değildir.
  --- spoiler ---
• anladım ki hakkında kötü eleştiri yapmak bir yana^**, hiç izlememiş olmanın bile camiada suç addedildiği dizi. marslıları sevelim. dışlamayalım. yaşasın dünya dışı varlıkları koruma derneği.
  
  uzun bi müddet sonra gelen edit: eheh ben de bitirdim 5 sezonu hayırlısıynan.
• --- spoiler ---
  
  4x09'daki şu meşhur kurallar, tom'un michael'a dediği "ada izin vermez" muhabbetiyle alakalı olabilir. bir şekilde ben ve widmore'ın kontrol edebildiği "oyunun" kaderini etkileyecek durumlara karşı önlem gibi bir şey olabilir ama çok feci sıkıyorum gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var.
  
  --- spoiler ---
• öyle saçma sapan izliyoruz ki diziyi normal bir insan evladı gibi değil her olayın her hareketin altında bir şey yatar gibi inceliyoruz. adamların cekim hatalarının arkasında bile bir sır varmıdr diye dusunuyoruz oysa hiç bir şeyin mantıklı acıklaması yok bu dizide her sey doga üstü guclere dayanıyor. sahsen benim bulundugun il de kara duman yok sizde varsa bilmem? bu yuzden kimse mantık aramaya calısmasın adam gibi kıçını kırıp diziyi izlesin.
• ben linusın çöle düştükten sonra türkçeyi ingilizce ve arapçadan sonra denemesine fazla şaşırılmaması gereken bölüme sahip dizi. oryantalizm konusundaki eleştiriler doğrudur zira türk ve arap imgeleri batı insanının kafasında oldukça yakın, ne de olsa aynı müslüman ülkeler kategorisinde yer alınıyor, her ne kadar biz "müslüman dünyanın modern yüzü" olsakta bu biraz böyle.
  
  bunun haricinde bir diğer önemli olabilecek nokta ben'in türkçeyi arapçayı denemesinden sonra kullanmasıdır.
  
  yani eğer doğrudan türkçe kullanmış olsaydı o zaman oryantalizm eleştirisi sonuna kadar haklı olacaktı, fakat önce arapçayı denemesi oldukça mantıklı.
  
  bu noktada tarihsel açıdan şuna da bakmak lazım, osmanlı imparatorluğunun kimliği üzerinden batıda türk sözcüğü bir ulustan önce islamı çağrıştırıyor. ama elbette senaryoyu yazanlar böyle bir şey yaparken bu kadar düşünmüşler midir bilmek imkansız, belki de gerçekten ortalama bir batılı ya da amerikalının zihniyle çöl ve müslüman görünce türkçeyi yapıştırıvermişlerdir.
• --- spoiler olabilir ---
  409 itibariyle şimdiye kadar kahraman olan herkesin tırıvırı figüran olduğu anlaşılmıştır. hikaye charles amca benjamin amca ve çok büyük ihtimalle sun bacımızın babası olan çekik gözlü amca arasında geçen bir oyundur.
  --- spoiler olabilir ---
• --- spoiler ---
  
  sahane bir adada gecmektedir. ada cidden buyuludur. adada ne kadar kalirlarsa kalsinlar saclari boyali kadinlarin saclarinin dibi cikmaz, sabah aksam tarla eseleyen sun'un elleri hep manikurludur ve ojesinin kenari bile cikmaz. butun hatunlarin bacaklari devamli puruzsuzdur.
  
  --- spoiler ---
• --- spoiler 4.10 ---
  
  ikinci promosu yayımlanmıştır.
  
  http://www.youtube.com/watch?v=1p74ml5w5l0
  
  jack'e canlı kanlı bir ameliyat yolu gözüküyor. juliet de pek cerrahiden anlamaz yüzüne gözüne bulaştırmasa bari.
  
  black smoke'a ne olmuş öyle adamların çoğu sapa sağlam geziniyor. onu etkisiz hale getirecek bir hede kullandılar belki de. o katil suratlı keamy'den^* her şey beklenir.
  
  --- spoiler 4.10 ---
• --- spoiler ---
  
  herşeyi bilerek karizma yapmasına alışık olduğumuz ben, 4x09'da tunus'ta türkçe konuşarak (evet lan türkçe de biliyor çat pat) genel olarak bütün ortadoğu'da uydudan türk televizyonlarının izlendiğini, bırakın arapları iran'ın bile yarısından çoğunun türkçe'yi söktüğünü bildiğini kanıtlamıştır. lakin belli ki bunu hala çoğu insanımız bilmiyor. "n'alkası var ya" demeyin, adam ilk ingilizce, sonra arapça, en son türkçe konuşuyor, eğer genel kanı gibi "bu ibneler de her poşulu entarili gördüğünü türk sanıyor, o yüzden türkçe konuştu" savına göre olaya bakıyor olsaydık, ilk önce ingilizce konuştuğundan mukabil bizden önce ingilizler'in ""bu ibneler de her poşulu entarili gördüğünü ingiliz sanıyor, o yüzden ingilizce konuştu" diye ayaklanması lazımdı. bırakalım bu kompleksleri şimdi, daha gerekli yerlerde kullanalım.
  
  --- spoiler ---