• su aralar new york da sergilenen theatral versiyonunda esas elemani p diddy* efendi oynamaktadir.
  • başrolünde sidney poitier'ın oynadığı 1961 yapımı 20. yüzyılın üçüncü çeyreğindeki afro-amerikalıların hayatını anlatan film.
  • aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlanan, 1961 yapımı sinema filmi (oyun daha sonra tv'ye dizi bölümü ve tv filmi olarak da taşınmış). başrolde usta aktör sidney poiter yer alıyor. poiter'ın diğer filmlerinin aksine tamamen siyahilere odaklanıyor bu film. sadece bir beyaz karakter 5 dk kadar görünüyor. zaten filmin geneli de tek mekânda geçiyor. arada bar veya banliyö evi sahnelerine de yer veriliyor ama genelde küçücük bir evde geçiyor. filmin merkezinde annesiyle, kız kardeşiyle, eşiyle ve oğluyla küçücük dairede yaşamaya alışmaya çalışan lee adlı karakter yer alıyor. lee az para kazandığı şoförlüğü bırakıp arkadaşlarıyla birlikte içki dükkanı açmak istiyor. bunun için dindar annesine gelecek sigorta parasına (10 bin dolar) ihtiyaç duyuyor. annesi dindar olduğu için içki dükkanına para yatırmak istemiyor. film bu ve daha pek çok konuyu işliyor.

    senarist enfes diyaloglar kaleme almış. film boyunca bu diyaloglar üzerinden değinilmedik konu bırakılmıyor: siyahilerin kökeninden afrikalıların kültürüne, ırkçılıktan zenginlik ve fakirliğe dek pek çok konu işleniyor. ama asıl çatışma anneyle çocukları arasındaki kuşak farklılığı, ki filmin bir yerinde anne "bizim zamanımızda para mara önemli değildi, bizim için önemli olan tek şey özgürlüktü" diyor. bu kuşak çatışması iyi işleniyor, hakeza amerikan rüyasını da iyi işleyen filmlerden. karakterler bilindik olsa da etkileyici. bir süre sonra olaylar tahmin edilebilir noktaya gelse de diyalogların şahaneliğinin katkısıyla sıkılmadan izleniyor bu film. tek sorun yönetmenin bu tiyatro oyununu çok fazla sinemalaştıramamış olması. bir süre sonra sinema filmi değil de tiyatro oyunu izlediğinizi fazlasıyla hissettiriyor yapım. gene de izlenmeli. poiter gene döktürmüş.
  • oyunun yazıldığı zamandan (1950ler) bugüne kadar geçen süre bize joseph asagai gibi kasıntı entelektullerin değil george murchison gibi zengin züppelerin hakli çıktığını gösterdi.
hesabın var mı? giriş yap