kendi olmak

• kendi gibi olmak ile farkını açıklamak için, elin gavurunun iki tane prepozisyonuna acz ile başvurulan haldir ki, gibi olan like yerine, kendinin essahı olarak as konarak anlatılabilir gibidir. lakin bu gavur mavur gibi lafları ağzına dolayan, political correctnessı da dürüst politikacı^* olarak tatile yollayan^* sözde çokbilmişlere ilkokul rontunda kızların ayağına pisi pisi olmak bile ağır gelmişken, ne kadar ulaşılabilir olduğu, elbette ki şüpheye mazhardır. yine de hacca giden karıncalar olduğu bilinmektedir.
• buyurken yaptigimiz tek is.
• tolstoya atfedilen bir söz vardır: "insanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa, payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendini ne zannettiğini, payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür"
• (bkz: insan asla kendi olamaz)
• olduğun gibi davranmaktır. istediğin seçeneği uygulamaktır. ama insan bazen bir yakınını kırmamak için, bazen çok istediği birşeyi elde etmek için, çevreden tepki görmemek, aykırı olmamak için, sevilmeme korkusuyla kendi olamaz. bu durumlarda gönülden istemediği eylemleri gerçekleştirmek zorunda kalır. sosyal çevresi insanı sürekli yoğurur, kişiliğini değiştirmeye çalışır. bunu engellemek de çok güç. "kendin olmak" sosyal yaşamdan pek çok götürüsü olan bir davranış biçimidir.
• gerçek özgürlüktür...dertlerin önemsiz gelmeye başladığı andır."elimizde bunlar var" diyerek rahatlamaktır
• en doğal hak olmasina rağmen ,tahammülsüzlerce cesaret örneği haline getirilmiş, buna rağmen kendini göze alabilenlerin gerçekleştirebildiği varlik hali.
  (bkz: kendini göze almak/1)
• şeker kız kendinin tekrar tekrar yaptığı...
• sadece...
  kendin olma alışkanlığı...
  bizi dünyanın geri kalanından...
  diğerlerinden tamamen uzaklaştırır...
  çünkü...
  ben...
  olasılıkların...
  sonudur...
• maskeleri çıkarıp atmaktır, hatta yakmaktır.
  yüzündeki boyaları akan, yarı hüzünlü, sinsi gülücüklerin sahibi palyaçonun asla beceremediğidir.