*

  • bicerdovere benzeyen, findik kabuklarini iclerinden ayirmaya yarayan bir iş makinası.
  • sadece makinesine degil yapilan eyleme de denir.
  • jacques patoz adlı bir fransız gazeteci mevcuttur.
  • eskiden(aslinda hala da), bicilip demet haline getirilen basaklarin bugday ve samani ayiran makinadir. (bkz: sapla samani ayirmak) ayrica yapilan islemede patoz cikarmak denir. cocukken makinenin ustune ben cikicam demetleri ben aticam (bkz: kendini kanitlamak)diye baya bi tutturmustum, kapabildigim sadece cikan bugdaylari cuvallamak olmustu.
  • ilkokul yıllarıdır. okulun bitip yaz tatilinin başlaması özlemle beklenir ve sonunda köye dedenin yanına gidilirdi. çok özel bir heyecandı bu benim için daha sonra harmanda kurulan patos atılır. bir de böyle bir yüklem vardır. biz ufak olduğumuz için daha çok işin dalgasında default çocuk modunda olaylara yaklaşırdık. sonra patosun önünden tahılı alırdık. patos aleti evin avlusunda durduğunda ise giderdik başına birileri ön tarafına otururdu birileride çevirirdi. çeviren eleman sonunda elini kaptırırdı. işin ilginç tarafı eline kaptıran bunu çaktırmamaya çalışırdı. çocukluk işte. bide bunun kara patos olanı vardı. onlarda sadece kes denilen ve havyanların yediği yemi yaparlardı bunun için yonca kullanılırdı. diğeri de normal patos du ama ona beyaz patos demezlerdi. acaip bir ses çıkartırdı. hep patosun içine düşmekten korkmuşumdur. şimdi ise bilgisayar kullanıyoruz. nerden nereye.
  • buğday, nohut, fındık gibi bitkileri danelerine ayırmaya yarayan harman makinası.
  • patozlanacak ürüne göre elek seçimi yapılır, buğday için farklı nohut için mercimek için farklı elekler kullanılır. patoz kullanılmadığı zamanlarda köydeki çocuklar içinde bir oyuncaktır. ön kısmında mahsulün çıktığı yere oturulur başka birisi arka tarafta mili harekete geçirir ve ön tarafta oturan sallanmaya başlar taki "eleği kırarsınız uğraşmayın patozla" sesi gelene kadar.
  • dövmek anlamındaki fransızca "battre" fiilinden türemiştir.
  • orhan kemal 'in "bereketli topraklar üzerinde" adlı romanında güzelce tasfir ettiği, gözümde bir canavarmış gibi canlanan makina.
  • köy yerlerindeki çolaklıkların müsebbibi. her yıl bir sürü insan kolunu bacağını yitirir bu makine yüzünden. uçtan bir yerden gömleği ya da pantalonu yakaladı mı bırakmaz, üzerine sarar. duyduğum en korkunç kazalarından birisinde patoza buğday dolduran çiftçinin başına sardığı bezi yakalayıp adamı bezi açmaya fırsat bulamadan kendine çekmiştir.
hesabın var mı? giriş yap