• toprakla çok haşir neşir olan dedelerimizin ölmesine yakın hissettikleri şey. veya hiç alakasız bir şekilde ve zaman içinde kullanılabiliyor kimi zaman toprağa bakıp kalamalar, rüyada görülen şeyler, eşinizin veya aşırı derecede gönülden bağlı birisinin sizden önce ölmesi durumunda da hissedilebilen olgudur.aile büyükleri tarafından trajik olaylardan sonrada kullanılır. başımıza gelen örnekten sonra daha çok inandım toprak çekmesine. dedem köy aşığı, toprak için ölüp biten ufacık bir tarla için didinip duran ki tarladan çıkan bostan kendi karnını bile doyurmaya anca yeterdi. kalkar o tarladan çıkan şeyleride 5 çocuk ve onlarca torununa yollamaya kalkışırdı iyi niyetiyle. çoğu insanın dedesi gibi hala içinde babalık duygularını taşıyan bir şekilde para ve erzak vermek için toprakla savaşırdı. tabi bu savaştan galip çıkamadı ve uc uca yaktığı maltepe sigaralarının sayesinde bedeni artık mücadele edemez duruma geldi ve hayata yenik düştü. asıl burda değildi toprak çekmesi bundan sonra onun hayat arkadaşı olan gözlerinin önünde hayat arkadaşının son nefesini verdiğini gören babannem hissetmişti toprak çekmesini. dedem ile babannem arasında 10 yaş fark olmasına rağmen ayrılık acısına dayanamayıp dedemin vefatından 1 ay sonra beyin kanaması geçirep vefat eden babannem için kullanıldı bu terim.
    doğuduğu yaşadığı büyüdüğü yere karşı duyulan bir özlemde olabilir. manevi duyguları kuvvetli insan bazen hissedebilr bu duyguyu.
  • yaşlı insanlar kendilerini çiçek, böcek nebatata verince söylenen sözdür.

    tam tersi davranış gösterenler için (bkz: karınca ölmeye yakın kanatlanırmış)
  • "ölüme yaklaşıldığı zaman memlekete dönme isteğinin kabarması" anlamında da kullanılır, örnekleri boldur.
  • bir ayağı çukurda olanlar, yani kah genci kah yaşlısı mezarda toprağa karışacak gibisinden tıbbi tablo sergileyen kişiler için kullanılan deyim.

    --- spoiler ---

    adam doktora gitmiş, hastalığının ağır bir şey olduğundan kuşkulu. doktor tahlillere bakmış, filmlere ve tomografilere bakmış, defalarca. adamın karşısında uzun uzun düşünmüş, sessizce. tabii adamcağız merak içinde doktorun gözünün içine bakıyor, acaba ne diyecek diye. doktor da ne söyleyeceğini bilemez halde, almış kalemi eline ve bir reçete doldurmuş, vermiş adamın eline.

    - size kum banyosu yazıyorum. plajda çukur kazdırın, kızgın kumların içine, başınız açık kalacak şekilde, kendinizi gömdürün.

    - bu kum banyosu iyi gelir mi doktor bey? çare olur mu hastalığıma?

    - orasını bilemem ama toprağa alışırsınız.

    --- spoiler ---

    .
  • 45 yaşında birisi olarak, yakınlarımın ve benim ölümünün giderek yaklaştığını hissettiğim için, normalde insana huzur veren çimenli bir bahçeye farklı bir gözle bakıyorum. eninden sonunda oradaki böcek, kurt ve bakteri üçlüsüne yem olucaz. maalesef ülkemiz krematoryum da yok.
hesabın var mı? giriş yap