hesabın var mı? giriş yap

  • kişiye göre değişiyor bu sorular. ben mesela tarih coğrafya sorularında zorlanıyorum ama matematiğim iyi, 50 net çıkarırım gibime geliyor.

  • müzik kataloğunun telif haklarını 225 milyon dolar karşılığında satan şarkıcı.

    bu sene justin bieber da aynı şeyi yapmıştı. starların telif haklarını satmasının birden fazla sebebi olabiliyor.

    1- bu karar “paramı alıp köşeye çekileyim, hayatımı yaşayayım” anlamı da taşıyabilir, özellikle yaşlı sanatçılar mirasçılarını uğraştırmadan vasiyetini rahatça planlamak isteyebilir.

    2- amerika’da uygulanan vergi sistemi nedeniyle, sanatçılar kataloğunun gelirleri için her yıl ciddi miktarda gelir vergisi öderken katalog satışında tek seferde çok daha düşük miktarda vergi ödeyip kurtuluyor. bu da her yıl vergi olarak ödenecek milyon dolarların sanatçının cebine kalması anlamına geliyor.

    3- günümüzde sanatçıların en büyük gelir kaynağı turne. pandemi döneminde turneye çıkamayan sanatçılar diğer gelirleriyle kendisini ve ekibini döndürmekte zorlandı, ciddi bir gelir kaybına uğradılar. şu anda kapsamlı bir turne programı bulunmayan, birtakım sebeplerden büyük turnelere çıkamayan sanatçılar kataloğunu nakde çevirme yolunu izledi.

    4- diğer bir sebep, sanatçı kendi popülaritesinin zamanla düşüşe geçtiği gerçeğini göz önünde bulundurup dalgalı seyreden müzik kataloğu değerini izleyerek doğru bir anda iyi fiyata satmak isteyebilir. zamanla değeri düşebilir de düşük bir ihtimalle artabilir de, demek ki katalogun değerinin artık düzenli bir düşüşe geçeceği düşünülmüş.

    her halükarda bir sanatçı işinin haklarını bir başkasına devrederek aslında işinden elini eteğini çekmiş, geleceğe dair büyük hedefleri ve beklentileri kalmadığını deklare etmiş oluyor. katy’nin prime dönemine şahit olmuş insanlar için resmî olarak bir dönem kapandı.

    debe edit: çok şaşkınım, teşekkürler :)

  • ben 32 yaşıma kadar nasıl geldim kardeşim?

    yaşamayı seviyorum, özgürlüğü seviyorum, bu halkı seviyorum derken yalan mı söyledim acaba kendime? çok mu korktum kardeşim elimde aslında olmayanları kaybemekten? şekil mi yaptım etrafımdakilere? kaçtım mı? uzaktan bağırmayı adamlık mı sandım? gaz iki kere gözüme kaçıp da gözlerim yaşarınca kendimi kahraman mı sandım? çocuk oyuncağı mı sandım tüm bu olanları?

    sen 22 yaşında başından vurulup öldürülürken ben 32 yaşıma nasıl geldim kardeşim? ben bu utancı içimde yaşatacak kadar büyük ne günah işledim? ben senin, ethem'in, ismail'in, medeni'nin haklarını nasıl öderim kardeşim? sen tertemiz yüzünle uzanıp yatarken ben nasıl ayakta dururum?

    hakkını helal et ahmet.

    çok özür dilerim kardeşim. çok özür dilerim.

  • gelin: allahım bana " aşkım orası değil yaaa " dedirtme, amin.

    damat: allahım erkenden gelmek istediğim tek yer senin yanın, amin.

  • aşırı gerçekçi bir bilgisayar oyunu. yapay zekası o kadar gelişmiş ki karakterler bile gerçek olduklarını düşünüyorlar. uygarlıklar kuruyorlar, maden işliyor, ticaret yapıp, teknoloji geliştiriyorlar. hatta bazıları onlarla oynayan oyuncuya tapıyor bile. oyunun da belli sınırları var tabi. mesela oyundaki harita dışına çıkınca nefes alamıyorlar. ilerlemeleri çevresel koşullardan dolayı aniden güçleşiyor. bunun nedeni oyunun sınırlarına ulaştıklarında aslında tümüyle kurgusal bir evrende yaşadıklarını öğrenip umutsuzluğa düşmelerini engellemek. oyuncu arada canı sıkıldığında doğal afet falan gönderip eğleniyor. tam tersi karakterler birbirini öldürmeye çalıştığında anında kitap, peygamber falan geliyor. eldeki peygamber upgrade'i bitince fetullah, cübbeli falan gönderiyor. aslında farklı ülkelerin ve kıtaların farklı oyuncular tarafından yönetildiği multiplayer bir oyun da olabilir bu (mesela amerikanın sahibi iyi oynuyor). ama ne olursa olsun oyuncu bir gün oynamaktan sıkılacak ve fişi çekip tatile, kız arkadaşına falan gidecek.

    (bkz: işte biz o gün tükeneceğiz)

    edit: aklıma şimdi geldi de zaten dna'mız da kodlama şeklindeydi dimi lan? valla bizi çok pis kodladılar olum, demedi demeyin.

    kaynaklar:
    (bkz: the sims)
    (bkz: truman show)
    (bkz: matrix)
    (bkz: age of empires)
    (bkz: kıçım)

  • merkel'e olan saygımı arttırmış olay. siyasetçi dediğin duygularıyla hareket etmez. hayat adil değil. her acıtmasyon yapanı ülkeye alacak halleri yok.

  • kendini bir hastalıkla tanımlama, yapamadığı -genelde beceremediği- işleri bir hastalık bahanesine sığınarak geçiştirme; dolayısıyla başarısızlığı kabullenememe, kişiliğindeki yada fiziğindeki kusurları hastalıkla perdeleme davranışıdır.
    ve ne yazıkki kişi bu davranışı kabullen-e-mez.