10466 entry daha
  • iş arkadaşınızın, sizin için kendi evinden getirdiği içi dolu şu saklama kabı.

    *
  • geçen kırmızı ışıkta bekliyorum. yanda orta refüjde teyzeler çiçek dikiyor. hava sıcak cam açık. gözgöze geldik gülümsedim, kolay gelsin dedim. abi kimse dememiş herhalde bi anda ikisinin de gözleri ışıldadı, güldüler, teşekkür ettiler. diyor ki canını yediğim teyzem çiçek vereyim mi sana. yaa o kadar mutlu oldum ki. ben güldüm onlar güldü. bu hayatta 30saniyeliğine mutlu olduk üçümüz de. ilerleyip aynadan baktığımda hala birbirlerine bişiler söyleyip gülerek arkamdan bakıyorlardı. basit bi "kolay gelsin" benim hayatımda iz bıraktı. onlar hatırlar mı bilmem ama ben çiçek vereyim mi diyen teyzemi ve o an yüklenen hissi unutacağımı sanmıyorum.
  • varsa, kahvenin yanında bi dal sigara, bi deniz havası eşliğinde.
    annenin yaptığı ev yemeği kokusuyla eve girmek.
    sevdiğin insanla el ele yürürken hissedilen o basit mutluluk ve güven hissi.
    anne veya babayı o küçük şeylerle mutlu edebilmek.
    aileyle (kafanın uyuştuğu, memnun olabilen kesim) zaman geçirmek.
    özellikle fakir olanları, çocuklara alınan oyuncak, çikolata vs..
  • koşmak. koşabilmek. özlediğim kendime her adımda kavuşuyor olmak.

    öleceğimi sandığım o sahilde yeniden doğmak. hiçbir şeyin tahayyül ettiğin kadar kötü olmadığını fark ettiğin o an.
  • hayatında ilk kez yaptığın bi yemeğin muazzam olması.

    bi dahakine aynı tarifin böyle tutmayacağını bile bile afiyetle gömmek paha biçilemez.
  • bilincin kapanarak uyuyabilmek.
  • iş çıkışı bira
    yemek sonrası çay
    beklenmedik anda izlediğinin dizinin yeni bölümünün geldiğini fark etmek
  • güzel bir kadınla deniz kenarında oturup dalgaların sesini dinlemek.

    arka fonda güzel bir şarkı açıyorum mis gibi.

    moins joli
  • görsel

    hâlâ, her defasında sorması kalp.
hesabın var mı? giriş yap