hesabın var mı? giriş yap

  • bu notu yazan kafeye gitmek kişinin kendine yapacağı en büyük saygısızlıktır. stres yapacaksam ne diye kafeye gidiyorum. park süresi gibi süre koymuş mk.

  • toplu taşımayı sık kullandığım dönem bu olayın tam tersi benim başıma gelirdi. otobüsün neresinde oturursam oturayım otobüse binen yaşlı teyzeler/amcalar doğrudan sanki benim oturduğum koltuk boşmuş gibi bana doğru yürür ve biraz girişken olanı "kızım yer vercen mi bana" şeklinde konuya girerken, daha çekingen olanı da koltuğa abanma, bana abanma, kucağımdaki çantaya abanma, oflama poflama modunda o koltuğu bir şekilde benden alırdı. sadece o değil, "eskiden böyle miydi, şimdiki gençler vatan haini, yer vermiyo" şeklindeki tiplerin ilk hedefinde de hep ben vardım. ufak tefek yapımdan mıdır bilmiyorum ama genelde otobüse bineni göremeyecek kadar yorgun olduğumdan bu yer vermediği için ayıplanma olayına çok bozulurdum. okuldan eve dönüşüm 4 saat sürüyordu çünkü normal şartlarda. sabah 5te uyanıyordum okula zamanında gidebilmek için. yaşımdan ve minyon olduğumdan beni olduğumdan daha küçük sanıyorlardır yorgun gözükmeme rağmen diye kendimi teselli ediyordum. yıllar geçti, en son yine tramwaya bindiğimde bi teyze hedefe kilitlenip dizimin dibine kadar geldi. tramwayda her yaştan insan doluydu, özellikle baktım. teyze dizimin dibine varınca geç otur teyze diyerek kalktım. teyze teşekkür bile etmeden şöyle dedi:
    "kızım sen de yorgunsun tamam ama ben bi de yaşlıyım..."
    sesinde sadece kızgınlık vardı. "eski gençler böyle miydi hiç!"

  • yazıklar olsun, şu ülkede insanların kavga etmeden gülüp eğlenip şarkı söylemesini sindiremediler. kavga yok, gürültü yok, sapkınlık yok, ahlaksızlık ensest yok. yeni türkiye’ye ters geldi tabii.

  • an itibariyle itü'de okuyorum. bilenler bilir; vadi yemekhanesinde şu fotoğrafı gösterirseniz, itü'yü bırakıp norveç'e gidip ilkokuldan itibaren eğitim hayatına atılacak arkadaşlarım var.

  • harry'nin filmde olmayıp kitapta olan bence karakteri açısından mükemmel iki sahne var. gerisi spoiler;

    --- spoiler ---

    2 olayda yedinci kitaptadır. birincisi remus lupinle grimmauld meydanında sirius'un eski evinde olan kavga ve ikinci olay ise ravenclaw binasında carrow kardeşlerden prof. mcgonagall'ı kurtarma sahnesidir. ilkinde lupin altın üçlüyü bulur ve maceralarında yardımcı olabileceğini söyler. ron ve hermione bu duruma sevinirken harry çok şaşırır ve tonks hamile değil mi çocuğun ne olucak diye sorar, lupin hafif delirerek çocuğa kurtadamlığını geçirebileceğini söyler. bu durumda harry 'bana ruh emicilerle savaşmayı öğreten adam bir korkakmış' der. lupin sinirlenip harry ye küçük bir büyü yapıp gider. burada ron ve hermione şaşırırken harry ' anneler ve babalar çocuklarını bırakmamalılar' der. kendi travması burada çok güçlü bir şekilde ortaya çıkar. ikinci olayda ise diadem'i ravenclaw ortak salonunda ararken carrow kardeşlerden biri prof. mcgonagall'a sevin devrin geçti diyerek tükürür. bunu sindiremeyen harry pelerinini çıkararak ölüm yiyene cruciatus( işkence ) affedilmez lanetini yapar. sonrada 'bellatrix'in ne demek istediğini anlıyorum, gerçekten kast etmen gerek' der. ( 5. kitaptaki sirius'un ölümünden sonra bellattrix'e yaptığı crucio lanefi işe yaramamış ve bella ' senden affedilmez lanet çıkmaz potter gerçekten kast etmen gerek demişti.) daha sonrasında proffesör'ün teşekkürü ve harry'nin gerçekçi tepkileri bence arada kalmış ama seriye dair güzel estantenelerdir. harry'yi böyle sevdik.
    --- spoiler ---

  • cukunu at isirip koparan bir dayi vardi. canli yayinda bayan spiker baglanmi$ti buna:

    - sonra ben arkami dondum, at birden egilip kapti...
    - neyi kapti?
    - ya $eyi...
    - nerenizi efendim?
    - ...
    - efendim neyi kapti at?
    - gami$i gami$i.. he heheeeee...

  • logosu olarak yaban kazı seçmiş firmadır. peki neden yaban kazı? bu sadece estetik bir kaygı sebebiyle seçilmiş bir logo değil. aslında thy için anlam yönünden de oldukça güçlü bir logo.

    1960'lı yıllarda düzenlenen yarışmada (bkz: mesut manioğlu)'nun tasarlamış olduğu bu logo günümüze kadar ufak tefek değişimlerle birlikte varlığını sürdürmüş. logoda yaban kazının tercih edilme sebebi ise yüksekten ve çok uzun süre uçabilmeleriymiş. aynı zamanda en uzun süre havada kalan kuşlardan olan yaban kazı thy'nin uçuş hedefleriyle örtüştüğü için hala aynı biçimde logo olarak kullanılmakta.

    bir de şöyle bir logo hikayesi daha var.

  • okulda en ön sıraya oturmakla, telefonuna müzik indirmekle, spor yapmamakla kıroluk arasında ilişkiyi hala çözebilmiş değilim. arka sıralarda dersi dinleyemiyordur, ilgisi dağılıyordur? boyu kısadır ya da gözleri bozuktur tahtayı göremiyordur? vakti yoktur spor yapamıyordur? veya belki yaşadığı muhitte rahatlıkla sporunu yapabileceği parklar, spor alanları yoktur ve parasızlıktan spor yapamıyordur? ipod'u yoktur müziklerini telefondan dinliyordur? tabi siz aşırı derecede mükemmel, entellektüel, sportif ve zenginsiniz ya kendi halindeki kızlar bile size göre kıro. hepiniz paşa torunusunuz ondan herkese burun kıvırıyorsunuz. ekşi'de ne tür ruh hastaları dolaşıyor belli değil.

  • üç gündür yemek veremediği üşüyen çocuğunu ısıtmak için saç kurutma makinesini çalıştırdıktan sonra kendini asan bir annenin yaşadığı ülkede yaşamaktadır. ben böyle ülkenin, böyle sistemin, bu sistemi destekleyen bütün liboşların, buna gözünü yuman apolitiklerin topunun.........

  • "ben şimdi ne izledim?" dedirten tipik bir siyasal islamcı ağlama videosudur.

    anladık hep mağdursunuz. mağduriyetiniz ebedi.

    geçen hafta rüşvet, yolsuzluk içinde debelenen partine de iki kelime etseydin be.