ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk usulü çocuk yetiştirme teknikleri
-
çocuğu elaleme göre yönlendirmenin de, içinde bolca bulunduğu bir tuhaf teknikler.
* okullar açılınca, oyun konsollarını ortadan kaldırmak, saklamak. sabahın köründe uyanmış, okulda kafası ambale olmuş çocuğun, koskoca bir öğrenim dönemi boyunca sadece ders çalışmaya mahkum edilmesini hiç anlamadım. o yasakla aklı oyunda olan çocuktan ne kadar verim alınır, hep kafamı kurcalar. okulu asıp, internet kafelere giden çocukların çoğu bu kategoride sanırım.
* okul, kurs, evde ders çalıştığı masa üçgenine kıstırılmış çocuğu sürekli eleştirmek. serpil hanım'ın çocuğu daha başarılı olduğundan, serpil hanım'la sidik yarışı için gereksiz yere kursa gönderilen ve akşam karanlığında sırtında 10 kilo çantayla nefes nefese dönen çocuğa balkondan seslenerek, "fırından ekmek al." diyerek, yokuş yukarı yollamak. çocuk eve girince, "hemen yemeğini ye, ödevlerini yap." demek. iyi de, o çocuğa bu kadar görev yüklemişsin, kendin akşama kadar ekmek bile almamışsın.
* çocuk kazayla bir şey kırınca, dökünce dövmek. korkudan sinmiş çocuğu üzerinden kendini överek "ben çocuklarımı çok güzel yetiştirdim. bana cevap veremezler." diyerek, komşu muhabbeti yapmak.
* kendine kozmetik ürünleri almayı ihmal etmeyip, misafir günlerindde 20 kişiyi tatlı, börek, pastayla ağırladıktan sonra çocuğu peynir sıkıştırılmış ekmekle okula yollamak. sakız bile istese kızmak ve almamak. bir gofret istediğinde bunu hemen alınca şımaracağını sanmak.
* yaz aylarında 40 derece sıcakta, kış aylarında eksilerde seyreden ayazda misafirleri geldi diye çocuğu sokağa yollamak. sonra da "eve gel artık." diye balkondan yırtınmak. çocuk gecikince, "baban gelince görürsün sen." demek.
* çocuğunu döven öğretmene kızmayıp, bir de üstüne yalakalık yapmak.
* çocuğun odası dağınık olmasa bile "odanı topla. sabahat teyzenler gelecek." demek. sabahat teyzeye bu kadar derli toplu görünmek için çocuğu sıkıştırmanın amacını yıllardır anlamadım. sabahat teyze müfettiş sanırım. hem bu sabahat teyze, başka birine "ah şekerim, şükran'lara gittim, çocuğunun odası dağınıktı." dedikodusunu yapacak veya dağınık odayı ayıplayacak tipse, neden o eve sokulur, bunu da anlamadım.
edit: bazı kişiler, bunların benim başıma geldiğini sanmış. sadece çevremde gözlemlediğim şeyler.
kolay yemek tarifleri
-
sushi: baligi alin.. afiyet olsun..
göletten kaz çalma görüntülerinin yalan çıkması
-
edit: kazlarla video çekmişler, kazlar mutlu gerçekten kadınlarınmış. videoyu görünce mutlu oldum.
hadi şimdi gidin suratına kezzap atılan çocukla video çekin.
edit: kezzap da yalan çıktı ya da atan türk diyenler önce bir izlesin
bunun peşine bu kadar düşmeyi biliyorsunuz madem kezzap atılan çocuğun peşine niye düşmüyorsunuz? hiç haberini yapmıyorsunuz?
aman aman ıraklı bacılarımıza ayıp ettik, hadi len ordan. iki yüzlüler.
edit: bu türk insanındaki arap aşkı neymiş böyle ya kendi milletinden üstün tutacak kadar.
çok sinirlendim, iki gündür kazın peşine düştüler, git o kezzap atılan çocuğun da peşine düş.
istemiyoruz kardeşim istemiyoruz, sabaha kadar allasanız da pullasanız da ülkemizde arap istemiyoruz.
edit: dün de polis dövüyordu bu bedeviler, o polisi bir kürt dövse evinin önüne toma yığardınız, ulan ne arap seviciliğiymiş.
kaç para ulan bir arap sevmek?
şeyma subaşı'nın sevgilisinin uçağı kapatması
-
havayolu şirketinin ayıbıdır. tek başına seyahat etmeye bu kadar meraklıysan, milyarder sevgilin sana özel jet alsın.
para gücünü kullanarak zorbalık ve sonradan görmelik yaparak tüm koltukları alıp diğer yolcuları mağdur etmek olacak iş değil.
böyle bir şey ancak senin gibi görmemişlerin işidir.
bu ayıp da sadece sana değil havayolu şirketine de yazar.
kim ne derse desin.
böyle bir şey ne etik kurallara sığar, ne de kurumsal imaja uyar.
demokratik ve gelişmiş bir ülkede böyle bir şey yaşansa, o havayolu şirketi dava edilip hayli yüksek miktarda tazminat ödemeye mahkum edilebilir.
para ile kral hayatı yaşayacaksan, başkalarını mağdur etmeden yaşayacaksın.
zorbalığın ve görmemişliğin lüzumu yok.
30 yaşına gelip düzenli bir hayat kuramayan insan
-
çok afedersiniz ama düzenli hayat dediğiniz nedir? saçma sapan kalıpların olduğu, oku, mezun ol, askere git, iş bul, ev al, araba al, evlen, 3 bebek doğur, çocukları yetiştir, emekli ol, eve git gel yemek ye sıç yat kalk eve git gel ye sıç yat öl. nedir acaba düzenli hayat? kimin ne istediği nasıl bir düzen aradığını kim nereden biliyor da yorum yapıyor.
gece 2'de duşa giren ev arkadaşı
-
altına sıçmış da olabilir, hemen kötü düşünmeyelim.
kalkalım mı yavaş yavaş'taki yavaş yavaş
-
eller dizde, bacak iki yana açılmış ve vücut öne eğilmiş bir duruş ile yavaş yavaşlanıp start çizgisinde işaret beklenir.
ruhsar'dan akılda kalanlar
-
menkıbe hanım'ın, mahzar'a bulduğu kızların hepsinin adının garip olması. bir keresinde de kızın adı normal çıkmıştı da(nerimandı sanırım), soyadı garipti. (başındanaşağıkaynarsudökülmezoğlu)
beşiktaş'a demba ba'yı ben önerdim
iş yerine giren hırsıza kendini sevdiren köpek
-
bence hırsız köpeğin daha önce tanıdığı biri, kokusundan falan tanıyıp o olduğunu anladı ve saldırmadı.
edit: günlerimi sherlock ve müge anlı izleyerek geçiriyorum.
40 yaşında bekar kadın
-
bir arkadaşım var kendisi 42 yaşında. çok güzel bir kadın.bilgili, kültürlü kendisini çok güzel yetiştirmiş. kariyer sahibi. evi, arabası var ahlaken çok düzgün.marifetli, merhametli vs.. ona satırlarca methiyeler düzebilirim birçok taliplisi olmasına rağmen bekar neden mi çünkü annesi hasta ve yatalak. abisi bakmıyor, yengesi hiçbir şekilde kabul etmiyor. bütün sorumluluk bu arkadaşın omzunda. şimdi bu arkadaşım nasıl evlensin kim bakacak annesine. arkadaş çevresi bile bilmez annesinin durumunu, ailevi mevzularını. siz sadece gördüğünüzle yargılıyorsunuz, yaşantılar çeşit çeşit her hikaye çok farklı.
ecevit'in yemişim siyasetini gel otur rahşan pozu
-
bünyede çorapları çıkarıp kırlara doğru koşma etkisi yaratmıştır. şu güzel havada hapsolduk amk şirkete. :(
http://i.imgur.com/4zgcqze.jpg