hesabın var mı? giriş yap

  • marjinal olmaya çalışırken aklıma gelen fikir. ilk debe'ye girdiğimde yapmayı düşünüyorum.

    debe editi: öncelikle sıçtım bez getirin. şimdi çocuklar ben 30'unu aşmış evli barklı bir adamım. karım okursa burayı boşar lan beni. yani arada canımız sıkılınca trolllük de mi yapmayalım? şukulayan, şukulamayan, mesaj gönderen, bana teklif et diyen bütün dostlara teşekkürler. demek ki neymiş, fazla marjinallik iyi bir şey değilmiş. hepinize sevgiler.

    ama güzel fikir ha. ikinciyi alırsam söz burdan teklif edecem.

    bir de ufak bir ricam olacak. ameliyatlı yerime vurmazsanız sevinirim.

  • öncelikle haberimizin linkini verelim:

    http://www.hurriyet.com.tr/…/4295486.asp?m=1&gid=69

    şimdi efendim, akp diyarbakır milletvekili aziz akgül, meclis başkanlığına vermiş olduğu yasa teklifi ile bayrağın, sağa bakan ayın sola bakacak şekilde değiştirilmesi için teklifte bulunmuş. gerekçe olarak da "ayın batış şeklinin değil, doğuş şeklinin esas alınması"nı göstermiş.

    işin komik yanı, anayasanın 3. maddesi "bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır." demekte, 4. maddesi ise "anayasanın 1 inci maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez." hükümlerini içerir.

    hadi bu eylemin arkasındaki niyeti geçtim, insan böyle konuda kanun teklifi vermeden önce, açıp bir geçerli düzenlemeleri okumaz mı?

    bayrağın değiştirilmesini talep edebilen bir kişi; acaba diğer emellerini ne zaman gösterecektir?

    (bkz: türk bayrağı)

    edit: bu ve benzeri entry'leri kötüleyerek, zamanın ötesine geçiren suserler bilsin ki bir kısım gizli veya açık niyetleri her fırsatta ifşa edeceğiz ve bu ülkenin dingo'nun ahırı olmadığını biraz olsun anlamanızı sağlayacağız.

  • eğer üniversitedeyseniz, ertesi gün de aynı kıyafetleri giyersiniz. kız görmemiştir nasılsa, farklı giyinmeye gerek yok.

  • sevgili dostum

    biliyorum bu konudaki tonlarca akıl verme ve nasihat yazısından sıkıldın. üstelik hocam böyle şeyler bu ülkede işe yaramaz bu ülkede çakallıklar, yalakalıklar işe yarar da diyebilirsin. ancak dostum bir takım evrensel işler vardır ki eninde sonunda hayatına değer katar zaten sana anlatacağım şeyler iş hayatında kullanacağın excel tablosu değil tüm hayatında kullanabileceğin kurallar.

    evet ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak başlıyorum, toplanın etrafıma

    1. kendini sürekli geliştir

    psikolojik sebep: yetenek teorisi ve büyümeye yönelik zihinsel yapı

    kendini sürekli geliştirmek, iş yerinde ve kişisel yaşamda başarı için esastır. carol dweck'in "büyüme zihniyeti" teorisi, başarıya giden yolda zorlukları fırsat olarak görmemizi ve yeteneklerimizi geliştirebileceğimize inanmamızı önerir. bu yaklaşım, stres ve başarısızlıkla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmamızı sağlar. kısacası dostum iş hayatında karşına bir takım engeller, problemler ve imkansızlıklar çıktığı zaman şikayet edeceğine veya birilerini suçlayacağına tüm bu zorlukları kendini geliştirmek için fırsat olarak göreceksin. örneğin sana hiç anlamadığın bir iş verdiler. hemen ben bu işlerden anlamam diye bağırmak yerine bir durup acaba bu yeni işten bana fayda verecek neler öğrenebilirim diye düşün. belki öğreneceğin yeni beceri sana bambaşka kapılar açacak nereden biliyorsun ?

    tabi sadece işyeri yetmez kendini farklı alanlarda da geliştirmen lazım ve o alanda bol bol okuman, eğitim görmen gerekiyor. örneğin sosyal psikoloji, algı yönetimi, ingilizce ,yapay zeka ve sosyal medya gibi konularda kendini geliştirmen sana müthiş yeni yollar açacaktır.

    kısacası her durumda bu ne olursa olsun mutlaka kazanabileceğin bir avantaj ve öğrenebileceğin bir şeyler vardır. bu yazımdan sırf bunu hatırlasan ne güzel olur.

    pratik uygulama önerileri:

    eğitim ve kurslar: işinle ilgili online kurslar, seminerler veya atölye çalışmalarına katıl.

    mentorluk: alanında deneyimli bir kişiden rehberlik al.

    hedef belirleme: smart (özgül, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili, zamanlı) hedefler belirle ve düzenli olarak bu hedeflerini gözden geçir.

    2. iletişim yeteneklerine yatırım yap

    psikolojik sebep: sosyal bağlantı ve güven

    etkili iletişim yetenekleri, iş yerinde güven ve saygı oluşturur. daniel goleman'ın "duygusal zeka" teorisi, sosyal becerilerin ve empatinin, iş başarısı için kritik olduğunu gösterir. buradan önemli nokta dostum şunu iyice kafana sokman. ne kadar eğitimli, tecrübeli, bilgili ve çalışkan olursan ol eğer üst düzey sosyal becerilerin yoksa iş hayatında da özel hayatında da bir yerlere varman çok zor. insan toplumsal bir varlıktır ve toplum içinde önem kazanmanın en önemli yolu sosyal iletişim becerilerdir.

    pratik uygulama önerileri:

    aktif dinleme: karşındaki kişiyi dikkatli bir şekilde dinle ve anladığını göster.

    vücut dili: göz teması kur, yüz ifadeni kontrol et ve uygun jestler kullan.

    duygusal zeka testleri: kendi duygusal zekanı ölçmek ve geliştirmek için çeşitli testler ve alıştırmalar yap.

    eğitim al : bu konularda algı yönetimi, beden dili, diksiyon, kişisel imaj ve koçluk gibi eğitimler alabilirsin. iletişim becerileri ve algı üstüne alacağın her tür eğitim inan son model spor araba almandan çok daha fayda verecektir sana. çünkü araba eskir ama aldığın bilgi zamanla daha da güçlenir.

    3. çalışma ve yaşam dengesini koru

    psikolojik sebep: stres yönetimi ve iyi olma hali

    çalışma hayatının stresini dengelemek için kişisel zaman önemlidir. bu denge, psikolojik ve fizyolojik sağlığı korur, iş performansını artırır. dostum iş hayatı "sevdiğin işi yap" gibi klişelerden çok farklıdır. en severek yapacağın şey bile iş haline dönüştüğü anda işin rengi değişir. örneğin benim hayatımda en sevdiğim şey kitap okumaktır ama eğer bana kitap okumayı iş olarak yaptığım örneğin yayın evi editörlüğü gibi pozisyon verseler o çok sevdiğim kitaplar gözüme o kadar güzel gelir miydi bilmiyorum. o sebeple iş yaşamında stresi doğal kabul edeceksin. burada mesele stresi yönetmeyi öğrenmek. bağırıp çağırmak veya akşamları beş tane bira içmek çözüm değil ne yazık ki. peki ne yapabilirsin. aşağıya yazıyorum

    pratik uygulama önerileri:

    zaman yönetimi: iş ve kişisel yaşam arasında denge kurmak için bir ajanda veya uygulama kullan. yani neyi ne zaman yapacağını programla. ya babadan kalma defter kullan ya da bu konuda bir ton uygulama var onları indir. kendine haftalık, aylık ve yıllık planlar yap. bu planları aşırı kutsallaştırmadan esnek bir şekilde uygula. örneğin salı akşamları film izlenecekse aman şu raporlara bakayım deme o filmi izle. eğer cumartesi akşamını eşinle veya arkadaşlarınla geçireceksen bundan da taviz verme. iş telefonunun işte kalsın ve özel zamanlarını mutlaka koru. yani düdüklü tencerende buhar biriktirme mutlaka aralarda buharı dışarı at.

    hobiler ve aktiviteler: stresi azaltacak aktivitelerde bulun. bir hobin olsun. ister balık tut, ister kitap oku ister tak çantanı gez. ama mutlaka hobilerine ve sosyal aktivitelere önem ver. bir ton maaş alıp haftada bir kere kafede bile oturamıyorsun o işte sorun vardır dostum.

    fizyolojik ihtiyaçlar: yeterli uyku, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz. bu üç silahşor yaşamının olmazsa olmazıdır. yeterince uyumaz, kötü beslenir ve hareket etmezsen biriken stres seni aç piranha balıklarının ete saldırması gibi kemiğine kadar yer bitirir.

    son olarak, çalışma ve yaşam dengesi; bu, modern çalışma hayatının en büyük zorluklarından biri. bizim dedelerimizde olmayan türlü meselelerle boğuşuyoruz. teknoloji hayatımızı kolaylaştırdı ama bir yandan da zorlaştırdı. örneğin senin deden büyük ihtimal günde yüz elli tane mail ve dört yüz tane mesaj cevaplamaya uğraşmıyor aralarda gidip çınar ağacının altında tahta sandalyede kahvesini höpürdetiyordu.

    bu konuda sana bir tavsiyem daha olacak. yazıyı okuduktan sonra benim kanala gidip oradaki "mutlu bir yaşam için edinilmesi gereken alışkanlıklar nelerdir ? " videomu bir izle derim.

    işte kanalım burada

    https://www.youtube.com/aydinserdarkuru/

    sevgilerimle

  • olan bitenden az önce duyurulan hede.

    ulan keşke kaldırılmasaydı, kesin bu entry ile yarın debe'ye girerdim.

  • benim. çayı şekersiz içmekten sonra ikinci gurur kaynağımdır*, hayatımda bir kez bile sigara içmedim.

    sigara bağımlısı olan, sigarasız yaşayamayan, sigaradan uzak kaldıkça agresifleşen, yolculukta-derste sigara molası isteyen, sigara kokan, balgam çıkaran bir insan olmadığım için şanslıyım.