ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bu tarz benim
-
öykü serter yüzünden başlığa üçüncü entry girişi yaptıran yarışma. kızım sen bildiğin terbiyesizsin? sadece sunucu olduğunun farkında olmayan, yarışmacılara ayar vermek için debelenen biri oldu çıktı. "özlem uzun mu konuşacaksın, oturayım mıaa?" ne demek ablacım? sen orada sunucusun. 92644 saat de konuşsa ayakta bekleyeceksin. biri kralsın, yardır falan mı dedi nedir? herkeste saygısızlık diz boyu.
zarf-fiil eklerinden sonra virgül kullanılmaz
-
bütün kalbimle desteklediğim kural.
bu kuralı öğrenmeden önce yaptığım yazım yanlışlarına bir örnek vermek isterim:
"edip, akbayram"
chp'nin ülkeyi karıştırmaya çalışması
-
lan borsa kaplani.
deprem olmus binlerce insan olmus. hala siyaset pesindesin.
sen ne karaktersiz bir insanlin lan boyle. onurlu olun lan biraz.
olenlere sayginiz olsun.
kedilerin gariplikleri
-
kar, kış, ayaz derken yüzüm biraz kurudu. ben de kremden falan çok hoşlanmadığımdan, zeytinyağı süreyim dedim. iki gündür köşe kapmaca oynuyoruz bizim sıpayla. manyak mıdır nedir, önüne yağ koysan dönüp bakmaz, yüzümdeki yağa taktı kafasını. yalamadan rahat duramıyor. mır mır gurr kır kır mırr mır diye kovalıyor beni. yakaladığında kucağıma atlayıp yalamaya başlıyor. pis sapık! ananım ben senin!!!
milli piyango'dan para çıksa
-
milli piyangodan para ciksa, once bir sakin olurum.
derim ki; dur bakalim ne kadar cikti? sonra bakarim soyle 500 milyar filansa sakin kalirim. bir ev, bir araba, bir dukkan filan alinir sapitmayayim derim. ama 2-2,5 trilyon cikmissa hemen telefonla cin restoranini arar, eve istakoz soylerim. internetten eski talihlileri tararim, tavsiye alirim. uc tane filan bankayla anlasirim ama sonra yurtdisi bi bankaya yollarim cogunu. sonra derim ki ese dosta; bize slovenya' dan bi is teklifi geldi, biz artik orada yasayacagiz. cikarim esimle beraber, kubaya giderim. orada bi okul yaptiririm ikiyuzbin dolara filan. geze geze malta, prag, barcelona, iki senede 1 trilyonunu yerim. ama bitmesin diye sapitmadan yerim. gene de bir gece yedi yildizli otelde kalirim. sonra donerim memlekete. havuzlu mavuzlu bir ev alirim terasi deniz goren. sonra derim ki ese dosta; biz slovenyada cok calistik kazandik. o kazandigimizla da aha bunu aldik. cunku hesapladim, her ahbapa 1 milyar versem bana kalmiyor ki kimse de begenmez bir milyari, arkamdan laf ederler.
sonra dukkan acarim bir tane de. cok luks bir dukkan bile olsa onune iki tabure bir sehpa atar aksama kadar tavla oynarim. bir de zirve duzenlerim; suserlerin havyara doydugu an diye. 30 kilo kalamar pisiririm ya da pisirttiririm. kafamizdan asagi deniz borulcesi dokturturum. raki selalesi yaptiririm. havuza absolut doldurttururum. sonra bir bakarim sakin olamamisim. bosver derim, haydan gelmisti huya gitti. oturur yeniden cv hazirlarim.
milli marş yuhalamak
-
an itibariyle isviçre marşı okunurken bakü’de sığır taraftarlarımızca yapılandır.
kaynak
aptallık, geri zekalılık, hayvanlıktır. bir milletin kutsalına saygısızlık yapmak bize yakışır mı?
bazen utanıyorum, cidden utanıyorum.
bu nefretten beslenen cahil sürüsü ülkenin kanser hücreleridir.
edit: aha 2-0 gerideyiz ve yemin ederim üzülmüyorum.
debe editi:
3 ayda ingilizce öğrenmek
kısa sürede rusça öğrenmek
hatay'da hastanede yerde yatırılan türk bebek
-
atatürk türk çocuğu arap çöllerinde canını vermeyecektir dedikten yüz küsur yıl sonra, türk çocuğu araplar yüzünden kendi memleketinde yer bulamayacak hale geldiyse hakikaten gaflet, delalet ve ihanet her yanı sarmış demektir.
sinirle yazdım, umarım haber yalan değildir.
2 ekim 2007 cska moskova fenerbahçe maçı
-
alex'in attığı golde spiker "alex, alex, alex, alex, samba, samba, samba" şeklinde bağırdı.
diğer memleketlerde de böyle midir acaba? o ülkeye göre yabancı olan bir futbolcu gol atınca spiker o futbolcunun yöresel dansını haykırır mı? dert oldu bana.
ispanya'da nihat gol atınca spiker "halay, halay, halay" diye bağırıyor mu acaba? n'olur bağırsın. :(
ak parti'nin büyüsü bozuluyor
-
hiçbir işimize yaramayacak bilgidir. geldim otuz yaşıma gençliğimin ağzına sıçıldı, umudum kalmadı baya baya mutsuz ve huysuz bir tipim neymiş ak parti 'nin büyüsü bozulmuş he canım heee.
boşandıktan sonra erkeğin nafaka ödemesi saçmalığı
-
şimdi size mühendis bir arkadaşımın eski karısı ve yasalar tarafından nasıl acı sikildiğini anlatıcam hazır olun,
bu arkadaşım odtü'den mezun ailesi varlıklı bir çocuk. benden 2 yıl önce evlendi. kerizciğim 2 de çocuk yaptı.
evlenmeden önce ailesinin üstüne yaptığı 1 evi vardı birde arabası.
evlendiği kız özel bir okulda öğretmen. evlenince hamile kaldı. kendi isteğiyle bir daha da çalışmadı. zaten kocası çok iyi kazanıyor.
evlendiğinde ilk iş çocuğa arabayı yeniletti ikinci işte evi sattırıp yeni bir ev aldı.
ikinci çocuğu da doğurdu. evlendikten 7 yıl sonra herife boşanma davası açtı.
hakim ev ve araba evlilikten sonra alındığı için ortak mal saydı. bankadaki parayı da ortak saydı.
herif ayda ortalama 8-10 bin arası alıyor. kız 5 kuruş kazanmadı.
ama ev satıldı 550 bine kız 275 bin tl aldı.
araba satıldı 60 bine kız 30 binde ordan aldı.
bankada 50 bin varmış kız 25 de ordan aldı
hakim kıza 2000 tl yoksulluk nafakası çocuklara da aylık 1800 tl iştirak nafakası bağladı. yani kız ayda 3800 tl alıyor. nakit cebine de 330 bin nakit koydu.
kız şu an işe başlamıyor çalışsam 1500 anca alırım nasılsa hakim bana 2000 tl nafaka bağladı diyor.
evlenin keriz erkek kardeşlerim siz hala. akıllanmadan evlenin olur mu? sizi gidi mallar sizi.
kleptomani
-
çalma hastalığı olarak bilinir fakat hırsızlıktan farklıdır. bu bir psikolojik rahatsızlıktır. kişide oluşan dürtü kontrol bozukluğu olarak nitelendirilir. kişi maddi bir ihtiyacı olmadan, herhangi bir çıkar sağlama düşüncesi olmadan bir nesneyi izinsiz olarak almaktadır. kişi bu dürtüsüne engel olamaz ve yanlış olduğunu bilse de o nesneyi gizlice almak için büyük bir istek duyar ve bunu eyleme döker. türkiye'de çok sık görülmemekle birlikte genel olarak üst sosyo-ekonomik düzeyde insanlarda görülmektedir. en büyük sebebi ise stres faktörüdür. genellikle kişi kendini bulunduğu düzeye ve gruba ait hissetmemektedir.
bu durum kişinin alt düzeyden üst düzeye yükselmesi ve kendini yükseldiği düzeye ait hissetmemesi ile ortaya çıkabilmektedir. kişilerde iki grup arasında kalma ve çelişki yaşaması durumu görülür ve bu durum kleptomaniye neden olabilmektedir. bunun dışında çocuklukta yaşanmış bir takım travmalarda sebep olabilir.
tedavisinde ise öncelikle kleptomani hastalığının altında yatan sebep araştırılır o yönde bir tedavi yöntemi izlenir. psikoterapi ve ilaçlı tedavi bazen de hipnoz yöntemi kullanılmaktadır.
avrupa'ya gidip veliaht prens kafesleyen kezban
-
onlar mutluysa sana giren çıkan nedir kamil ?
insanları yaftalayan zavallı entrysi.
unbelievable (dizi)
-
oldukça beğendiğim, netflix yapımı polisiye mini dizi. mindhunter'dan beri böyle üzerine düşündüğüm, dikkatim dağılmadan izlediğim iş olmamıştı. benim gibi, bir film ya da diziye başlamadan uzun uzadıya eleştirilere bakan, bu sebeple sayfada olan arkadaşlara sesleniyorum: daha çok kurcalamadan başlayın, pişman olmazsınız.