hesabın var mı? giriş yap

  • gereksiz bir paylaşım olduğu gerçeğini kabul etsem de oğlunun pipisindeki 1gr deri gittiği için davul zurnayla kutlama yapan bir toplum için bir sosyal medya paylaşımının çok da mesele olmasına gerek olmadığını düşünüyorum.

    edit: olmuş.

  • ülkemizin hukuk sistemini az çok biliyorsam, buradaki katilin yakalandıktan sonra muhtemelen çok çok kısa bir süre cezaevine girip, bir süre sonra aramızda rahat rahat dolaşacağını düşünüyorum.

    edit: bir çok arkadaş, böyle olmayacağını iddia ettikleri mesajlar atmışlar. bu iddialarını şu başlığa da yazarlarsa orada da okur ve bilgileniriz.

    (bkz: emrah serbes'in 1 sene sonra serbest olması)

  • sönük geçmesinin sebebi fiba olan turnuva.

    1- fiba öyle iğrenç bir takvim ayarladı ki tüm turnuvayı mahvetti. sırf futboldaki dünya kupası'nın gölgesinden kurtulmak için olimpiyat oyunlarının 1 yıl öncesine aldılar turnuvayı. ama bu sivri zekalılığı yaparken bu sporun gündemi olan abd'nin esas hedefinin olimpiyat altını olduğunu unuttular ve bu yüzden abd son 20 senenin en zayıf kadrosuyla geldi. böyle olunca da popülerlik konusunda sınıfta kaldılar. buna ek olarak ayarladıkları eleme takvimi ile son 4 senedir sağlam işler yapan avrupa şampiyonu slovenya, hırvatistan, letonya, finlandiya gibi ülkeleri saf dışı bırakıp oyuncu havuzu daha geniş olan/takımlarının oyuncularına izin verdiği ülkeler olan türkiye, karadağ gibi son dönemlerin düşüşte olan ülkeleri katıldı, bu da turnuvadaki kaliteyi etkiledi. daha fildişi sahilleri, venezuela gibi abuk ülkelerin dahil olmasını sağlayarak rezillik katsayısını artırmalarını saymıyorum.

    2- bunun üzerine koydukları format da rezalet ötesi. ikinci turda dörtlü grup neyin nesi, 1998 şampiyonlar ligi mi bu? formatın dandikliği sayesinde pek çok takım hak etmediği sıraları elde etti, her ne kadar bütün turnuva boyunca tomas satoransky ve arkadaşlarının hayranı olsam da çekya en kötü ihtimalde dünya 6.sı olmayı başardı, bu durumun en önemli örneği bu bence. sırf maç sayısını artırmak için yapılan ucuzca bir hareket, ötesi değil. ilk turda elenen takımların kendi aralarında oynadığı klasman maçları da ayrı saçmalıktı, kim ne etsin 17-32 klasman maçlarını? 5-8 klasman maçlarına bile oyuncular önem vermiyorken böyle bir saçmalık getirmek tam fiba'lık bir olay.

    3- turnuvanın tanıtımı son derece yetersizdi. google'a dünya kupası yazınca sadece başlangıç ve bitiş tarihleri çıkıyor. spor toto süper lig yazdığında bile o sırada oynan maçların skorlarını, kadrolarını görebiliyorsun ama dünya basketbol şampiyonası'na dair bilgi edinemiyorsun. bunun üzerine ek olarak adamakıllı hashtag yaratamamaları, turnuva için youtube tv gibi popüler bir yayıncı bulamamaları gibi saçmalıklarla tuz biber ektiler. zaten ana kitlesi abd olan bir turnuvayı abd'den 12 saat önde olan bir ülkede düzenliyorsun, bir de bunu beceremeyince iyice rezil oluyor turnuva.

    4- klişe olacak ama hakemler. fiba hiçbir şeyi doğru yapmamaya yemin etmiş adeta. seçtikleri hakemler o kadar yetersizler ve beceriksizler ki hem turnuvanın kaderine etki ediyorlar hem seyir zevkini mahvediyorlar. en kolayından hakemler sayesinde litvanya 2.turda elendi. gobert'in kural dışı ribaundunu geçerli saydılar ve litvanya elendi, peki muhteşem fiba buna karşılık ne yaptı? maçı tescil edip hakemleri kızağa çektiler. evet, maçın bitimine 36 saniye kala bu kadar ölümcül bir hataya imza atan hakemleri cezalandırdılar ama o hakemlerin doğrudan etkilediği sonucu da geçerli saydılar. ve bu en kör gözün parmağına diyebileceğim örnek. her maç asyalı hakemlerle avrupalı hakemler masa başında en az 3-4 defa tartışıyorlar sportmenlik dışı faul konusunda. sen daha kuralları oturtamamış durumdayken ne diye alengirli dünya kupası işlerine giriyorsun ki?

    her şeyiyle korkunç bir turnuva oldu bu. tomas satoransky, luis scola, patty mills gibi adamların liderliğini izlemek çok zevkli olsa da bütün bu eksik yanları göz ardı edemeyiz. her ne kadar olmayacağı kesin gibi bir şey olsa da umarım bir dahaki turnuvaya diğer ülkeler de abd gibi c takımlarıyla gelirler de fiba iyice boyunun ölçüsünü alır. basketbol gibi dünyanın istisnasız her yerinden kitlesi olan bir sporun uluslararası turnuvasının bu kadar kalitesiz olması yenilir yutulur gibi değil, başta basketbolseverler olmak üzere turnuvayı düzenleyenlerden yayıncısına kadar herkese hakaret. umuyorum ki fiba yanlışından dönüp bu takvim olaylarını vesaire düzenler de eski sisteme dönülür yoksa uzun vadede daha çok darbe yer basketbol.

  • ay'ın oluşumunu açıklayan bilimsel teori.

    bu teorinin önündeki engel, ay'dan getirilen örneklerin incelemesiyle ay'ı oluşturan materyallerin kompozisyonu dünya'dakinin aynısı olmasıydı. tahmin edilen ve theia olarak adlandırılan gezegenden eser yoktu. ama yine de "theia ile dünya'nın aynı kompozisyona sahip olduğu" öne sürülüyordu.

    şimdi ise bu argümana gerek kalmayabilir. çünkü ay'ın yüzeyine değil de iç kısmındaki kayalar incelenince theia dediğimiz gezegene ait olabilecek birtakım kalıntılar buldular.

    kaynak

  • mel gibson'ın oynadığı fidye (diye hatırlıyorum cine 5 in digiturk gibi oldugu zamanlardan e tabii küçüğüm hatırlayamadım) diye bi filmdi. adamın çocuğunu kaçırıp zibilyon şaklabanlıklar yaptırıyorlardı. ulan ne korkmuştum beni de ya kaçırırlarsa diye. sonra babam olm biz fakiriz seni kaçırmazlar demişti de ilk defa o zamanlar fakir olmamıza sevinmiştim.

  • aman sömürmediğiniz duygu kalmasın, dibini sıyırın iyice her duygunun.

    barış akarsu türk rock müzik tarihinde en büyük izi ölümüyle bırakmıştır. kimsenin anısını, hatırasını incitmek istemem, hatta kendisinin sahnede canlı izlemiş biri olarak iyi bir sahne performansı olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim ama barış akarsu bu kadardır. filmi yapılacak biri değildir. adı her aklımıza geldiğinde genç yaştaki trajik kaybını hüzünle hatırlar, bir iki güzel yorumunu özlemle anımsarız, hepsi o kadar. asıl saygısızlık bu yazdığım değil, insanların duygularını sömürmek için bu ölümden bir hikaye yaratmaya kalkmaktır.