ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
amazon'un online eczane işine girmesi
tüik tarafından muğla'nın en güvensiz il seçilmesi
-
şu an muğla/marmaris' ten yazıyorum ve ne yazık ki doğru. bu kadar güvensiz bir şehir olamaz.
o yüzden gelmeyin.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sevgili esmer kız! saçlarını sarıya boyatınca maalesef marilyn monroe'ya değil, trabzonsporlu ibrahim yattara'ya benziyorsun.
belgeseller için yaratılmış aşırı tipsiz hayvanlar
-
isim verip de rencide etmek istemiyorum ama, dünyaya geliş amaçları sadece national geographic'te yayınlanan belgesellerde gözükmek olan hayvanlardır. hayır bakıyorsun, tip desen yok; dünyaya bi' faydası desen, o da yok. ama bakıyorsun ayda en az üç defa belgeseli yayınlanıyor. yemin ediyorum bu belgesellerden elde ettiği kazanç benim kazandığım paradan daha fazla. kıskanmıyorum desem yalan olur. evet.
ölü canlar
-
dönem rusyasını, daha doğrusu rus toplumunu resmeden gogolun meşhur eseridir. roman kahramanı, çiçikov isimli, kurnaz, çıkarcı ve şansı tuhaf bir şekilde yaver giden bir adam üzerine kurulu. fakat romanın asıl amacı o yıllardaki rus toplumunu anlatmak ve eleştirmektir. zamanın feodal taşra yapısını, köylülerin sefaletini, taşra zenginlerinin şehir özentiliğini, roman boyucna ayrı ayrı karakterlere ayrı ayrı özellikler yükleyerek anlatmıştır. gogol'un, eserini roman değil de destan olarak tanımlaması bana tuhaf geldi. bu arada gogol, eserin ikinci cildini yazdıktan sonra yakmıştır.
çocukluk dönemi sanrıları
-
sodayı alkollü içecek sanmak, saklanıp aileden gizli gizli içip içip yerlerde yuvarlanmak, kahkaha krizlerine girmek.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
bankalar ile çalışan, master ve visa ile anlaşması olan şirketimize visa denetmeni gelmiştir, gıcık bir adamdır, şirket binasını a'dan z'ye inceler, en üst katta yemekhane ve büyük teras bulunmaktadır, yemekhanenin terasa açılan kapılar cam kapıdır.
denetmen sorar: bu kapılar geceleri kilitleniyor mu?
bizim güvenlik amiri: hayır kilitlenmiyor,
d*: bu terasa teröristler ya da hırsızlar helikopter ile inebilirler kapını kilitli olması gerekmekte.
g.a.*: adamlar terasa helikopter ile inip kapılar kapalı diye geri mi dönecekler?
d: mavi ekran.
irlanda'da mağarada saklı tutulan devler
-
itiraf ediyorum:
o devlerden biriyim ve mağaraya interneti yeni bağlattım.
tarihi geçmiş bir konuya sözlükte her el atışımda "kardeş hayırlı olsun mağaraya internet bağlatmışsın" yazan tüm o cüceleri 2023'te çıktığımda ziyaret edicem.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ege (6,5) geceleri yatarken hala biberonla süt içmektedir, herkesin bir keyfi, tiryakiliği olduğu için bu durum anlayışla karşılanır. evde süt bitmiştir ve çocuklar meyve suyuna ikna edilir...
ege: ama elma suyu istemem, kayısı suyu koy biberona.
romica: kayısının posası biberonu tıkar, içemezsin.
ege: posa ne ki?
romica: hani içerken ağzına lifleri dokuları pütürtülü geliyor ya, o işte...
ege: pütürtü ne demek?
romica: böyle minicik parçalar, bak mesela fırının kapağı cam olduğu için kaygan, dolabın kapağı ise o kadar kaygan değil, elini sürersen anlarsın, aynı bunun gibi elma suyu posasız olduğu için daha akışkan, biberonun deliğini tıkamıyor.
ege: nereden biliyorsun elma suyunun posasız olduğunu?
romica: bak biberona, arkasını görebiliyorsun, su gibi saydam, kayısı suyuna bak, arkası görünmüyor, saydam değil.
ege: saydam yerine cam gibi desen olmuyor mu?
romica: bazen olur bazen olmaz, elma suyu istiyor musun?
ege: ya süt ver ya da kayısı suyu! çok uykum var ve beni posa mosa kandırıyormuşsun gibi geliyor!
aramayacağını bile bile onun aramasını beklemek
-
sevmenin raconlarındandır.
sevmeyeceğini bile bile sevmek koymuyor da, aramaması mı koyacak?