hesabın var mı? giriş yap

  • basrollerini robert duvall ve michael keaton'in paylastigi, konusu futbol olan bir film.
    eski bir kalecinin, iskocya'nin kucuk bir kasabasinin ikinci ligdeki takimina antrenor olmasi sablonu uzerinde gelisir ve takiminin makus talihini degistirebilmesi icin, "iskocya kupasi"ni kazandirmasi gereklidir.
    soundtracklerin altinda imzasi olan muzisyen ise, gadasinda pena salladigim mark knopfler'dir.

  • "polisi işe karıştırmayın, yoksa kız ölür."

    elmadağ'da adını hatırlayamadığım, ev yemekleri yapan bir yere verilen siparişte yazmıştık. yemeği getiren eleman "etrafınız sarıldı" demişti.

  • sokakta çöp karıştıran dalmaçyalıları, husk'yleri, terier'leri görünce içimi bir hüzün kaplıyor...

    sokak köpeği doğuştan "alfa". çöpten yemeye alışmış. çomar doğmuş, çomar ölecek. işini biliyor, fırsatçı, uyanık, açgözlü. hayatında hiç sevgi görmemiş, onun için kendinden başkasını sevmiyor.

    ama sen asil bir köpeksin, kuru mamalarla beslenmişsin, yıkanmışsın, bakılmışsın, sevilmiş, şımartılmışsın. sonra birden bire sokakta tek başına bırakılmış, "başının çaresine bak" denmişsin.

    allah hiçbir canlıyı gördüğünden geri koymasın... çok zor çok...

  • ışık kirliliği, yanlış yerde, yanlış miktarda, yanlış yönde ve yanlış zamanda ışık kullanılmasıdır.

    günümüzden 100 yıldan biraz daha uzun bir süre önce, herhangi büyük bir şehirde dahi gece dışarıda yürürken samanyolu galaksisi'ni gökyüzünde görebilirdiniz. van gogh gibi ilham veren sanatçılar veya holst gibi müzik bestecileri ya da shakespeare gibi yazarlar açısından gece gökyüzünde binlerce yıldız görmek günlük hayatın doğal bir parçasıydı. ve bu gözlemlerin ilham özelliğinden her biri fazlasıyla yaralanabilmiştir.

    yanlış biçimde gerçekleştirilen aydınlatma, gece gökyüzünün rengini ve kontrastını değiştirir, doğal yıldız ışığının görünmesini engeller ve çevreyi, enerji kaynaklarını, vahşi yaşamı, insanları ve astronomi araştırmalarını etkileyen sirkadiyen ritimleri bozar. her yıl yapay ışığa olan talebin artmasına bağlı olarak ışık kirliliğinin yarattığı tehdit de artmaya devam etmektedir.

    başlıca nedenleri:
    yapay dış mekan ışıklarının gerekli olmayan zaman ve mekanlarda kullanılmasıdır. kötü tasarlanmış konut, ticari ve endüstriyel dış mekan aydınlatmaları da ışık kirliliğine önemli ölçüde neden olmaktadır.

    koruması bulunmayan aydınlatma armatürleri sağladıkları aydınlatmanın neredeyse %50’sinden fazlasını gökyüzüne veya yanlara doğru yaymaktadır. pek çok durumda, yayılan ışığın sadece %40’ı gerçekten hedeflenen bölgeyi aydınlatabilmektedir. bu kötü tasarımlar nedeniyle dış mekan aydınlatmasının yaklaşık %30’unun boşa harcandığı tahmin edilmektedir.

    ışık kirliliğinin ölçülmesi karmaşık bir işlemdir, çünkü doğal atmosfer parlama ve dağınık ışık nedeniyle aslında tamamen karanlık değildir. doğru bir ölçüm elde etmek için bilim insanları, ışık kaynaklarının sayısını ve yoğunluğunu belirlemek ve geceleri toplam gökyüzü parlaklığını hesaplamak için geceleri dünyanın uydu görüntülerini kullanmaktadırlar.

    amatör ve profesyonel astronomlar, gök parlaklığını ölçen bir el cihazı olan gökyüzü kalite metresini (sky quality meter) kullanabilmektedirler. dark sky meter ve loss of the night gibi mobil uygulamalar ise hepimizin ışık kirliliğini kontrol edebileceğimiz uygulamalardır.

    ışık kirliliğini ölçmenin diğer bir yolu ise gözlemlenebilir standartlar sağlayarak gökyüzü kalitesini ölçen dokuz seviyeli bir derecelendirme sistemi olan bortle ölçeğidir. amatör gökbilimci olan john e. bortle, 2001 yılında derecelendirme sistemini amatör gökbilimcilerin bir gözlem yerinin karanlığını değerlendirmelerine yardımcı olmak için tasarlamıştır.

    ışık kirliliği her yıl atmosfere ciddi miktarda sera gazı salınımına neden olmakta ve 12 milyon tondan fazla karbondioksit salınımının kaynağı haline gelmektedir.

    harcanan ışığın ürettiği karbondioksiti absorbe etmek için yaklaşık 702 milyon ağaca ihtiyaç olduğu göz önüne alındığında bu olayın ne gibi durumlar yarattığı daha iyi anlaşılmaktadır.

    ışık kirliliği diğer kirlilik türlerine de neden olabilmektedir.2010 ulusal okyanus ve atmosfer birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ışık kirliliği, geceleri havayı temizleyen doğal olarak oluşan bir süreci baskılayarak dolaylı olarak da hava kirliliğini artırıyor.

    bir nitrojen oksit biçimi olan nitrat radikali, geceleri araç ve fabrika emisyonlarını parçalamaktadır. gece gerçekleşen bu durum, emisyonların duman, ozon kirliliği veya diğer zararlı tahriş edici maddeler haline gelmelerini önlemektedir. süreç sadece geceleri gerçekleşir. zira güneş ışığı nitrat radikalini yok eder. ancak, binalardan, arabalardan ve sokak lambalarından gelen yapay ışıklar, güneş ışığından 10.000 kat daha kısık olsa da nitrat radikalini de etkiler ve temizleme işlemini %7 yavaşlatır. yapay ışık aynı zamanda ozon tabakası için zararlı kimyasalları %5 arttırmaktadır.

    yaşadığımız şehirlerde, gökyüzündeki muhteşem yıldızlardan ve gezegenlerden mahrum kalmanın burukluğunun yanında görüldüğü gibi birçok çevre etkisi de yaratmaktadır. yaşadığınız şehirler en iyi ihtimalle beşinci sınıfta yer almaktadır. bu da asla gökyüzünü gözlemleyebilmemiz için yeterli değildir. buradaki haritadan bulunduğunuz bölgede size en yakın gökyüzü gözlemi yapabileceğiniz yerlere ulaşabilirsiniz. türkiye'de en iyi gözlem yapabileceğiniz yerler ikinci sınıfta yer almaktadır. denizin ortasında, karadan epey uzaklaşırsanız belki birinci sınıfa erişebilirsiniz.

    ışık kirliliği haritası

    21-22 nisan'da gerçekleşecek lyrid meteor yağmurunu gözlemlemek için şimdiden kendinize karanlık bir alan belirleyebilirsiniz.

    ve mutlaka samanyolu galaksisi'ni gözlemlemeyi ihmal etmeyin. ne kadar muhteşem bir galaksinin içinde var olduğumuza şahit oldukça ondan büyülenmemek elde değil.

    samanyolu doğuş saatleri için

  • işini iyi yapamayan insanlar defolup gidecekse, kendisinin de dizi sektöründen elini eteğini çekmesi gerekir. nice tiyatro oyuncusu işsiz iken, "bak haluk" demekten başka yeteneği olmayan bu kadın dizilerde oynuyor. bu ne yaman çelişki anne?

  • kelimeleri düzgün seçelim arkadaşlar.

    bir gün uçaktayım, yiyecekler ücretli. hostesin birisi 'bir şey arzu eder misiniz ?' diye yüksek sesle mutlu şekilde tek tek her yolcuya sorarak bizim koltuklara doğru geliyor. yanımdaki kelli felli orta yaşlı göbekli görmemiş herifin biri kızcağazı durdurdu, kızda bir şey istedi diye sevindi hafiften. yüksek sesle kıza; 'siz bu yemek satışından prim alıyorsunuz galiba' diye sordu. kız kem küm etti çok az miktar ekleniyor filan dedi sessizce. adam herkesin duyacağı şekilde; 'belli belli millete bu kadar yalvardığına göre...' dedi. adam aklınca hava yolu şirketine sövmenin gururunu yaşadı, ama şirketin satış politikasını uygulamak durumunda olan bir çalışanı incittiğinin farkında bile değildi. kızcağız çok bozuldu, işi gereği toparlamak zorunda olduğu için ses çıkaramadı.

    o nedenle satışta ısrar olayı vardır. ısrar deyin, müşteriyle fazla diyalog halindeler deyin, bir şeyler satmak zorunda hissediyorlar deyin, ürünü tanıtmak zorunda hissettiriyorlar deyin. binlerce olumlu cümle varken;

    'dilenci' ne demektir ya ? nasıl bir gönül kırmaktır bu. bu nasıl düşüncesizliktir !

  • ev aradığım günlerden birinde emlakçı:
    "ev sahibi evcil hayvan ve bekara sıcak bakmıyor" demişti..
    ben de kuyruğumu bacaklarımın arasına sıkıştırıp çıktım evden.