değişmek

• (bkz: degismeyen tek sey degisimin kendisidir)..
• hayatin istenilen yonde gitmeye baslamasindan bi sure sonra insanin icinde anlasilmayan birseyler olup da insanin kendisinin degismesi halinde, sinyalleri gorulunce bile korkulan ve kosarak kacmaya calisilan eylem.
• hayatta başınıza gelen her olayla biraz daha farklı şeler düşünmeniz ve farklı davranmanız durumu.
• kadınlarda görülen değişim halinde değişmek : kendine silikon göğüs ve estetik burun yapmak. bu formatın üstüne bir de renkli lens takıp sokaklarda salınmak.
  
  erkeklerde görülen değişim halinde değişmek : cabriolet otomobil alıp bir sarışınla takılmaya başlamak.
  
  insanlarda görülen değişim halinde değişmek : büyümek, olgunlaşmak, yükselmek, alçalmak, kanatlanmak, düşmek, daha gider bu böyle sonsuza kadar değişir...
• sen hatırlar mısın bilmiyorum,
  her yanım sen'di benim, hep yanında olmaya çalıştım,
  orhan gencebay arabeski düşmezdi dilimden,
  "bilmesin o felek"i dillendiresin istedim.
  bir parçasıydım öteki'nin,
  yenisi olmayan-olmayacak bir her'dim;
  o zamanlar hepimizin çirkinlikleri vardı sayısız,
  oysa çirkinliklerin bile tarifsizce güzeldi senin.
  
  şimdi, bu zamanlar, güzelliklerin bile çirkin.
  gör ki, maalesef
  değiştim ben, değiştirildim,
  niye'si yalanlardır,
  sadece benden gizleyip,
  sadece bana söylediğin yalanlar,
  yaşamın bir parçası değil mi değişim;
  değiştirdin.
• insanlar için pratikte tamamen gerçekleşmesi mümkün olmayan eylem.
• kendin ve yaşamının devamının selameti açısından birtakım isimlerden ve yaptıklarından vazgeçmek.
• sabit fikirliligin dayanilmaz hafifligi dolayisiyla çogunluk tarafindan yanardönerlik olarak nitelenen, muhafazakar kimseler ve toplumlarin kötüledigi, oysa farkli bakis açilarina açik olan kimselerin durmadan içinde bulunmalari gereken, ama tabii ki insanlarin vazgeçilmeyecek temel degerleri olmasi gerektigi gerçegini unutturmamasi gereken fenomen...
• ''biz değişiriz aşk değişti sanırız.
  yiterken de böyleyizdir, yitince de..''
  
  özdemir asaf
  yuvarlağın köşeleri
• "...hayatında ilk defa başka bir insan olma özlemini duydu.hiç bilmediği bir içkinin susuzluğu gibi bir duygu.değişebilmek.kendinin bile tanıyamayacağı yeni bir varlık olmak.bütün canlıların olanca güçleriyle karşı koydukları bir değişim,bir başkalaşım.korkutucu ve aynı zamanda çekici bir eğilim.hücreler bütün güçleriyle dış etkenlere karşı koyar ve vücuda girmek isteyen yabancı unsurları dışarı atmaya çalışırken değişebileceğini,onların bu kör inadını yenebileceğini düşünmek,insan için ne kadar zordu.değişmek,kendine yabancılaşmak demekti.(…)aslında yeni olan her şeye isyan ediyor vücut:dünyanın en rahat yatağında ilk yattığı gece uyuyamıyor.beyin,vücudun o korkunç diktatörü de,tutucu bir derebeyi aslında,gene de vücut kadar geleneklerine bağlı değil… "
  (bkz: tutunamayanlar)