556 entry daha
  • şark kafasının garp kafası karşısında kaybettiği maçın en büyük günahkarı bu adam!

    sen kişisel ihtirasların uğruna, kadıköy yakasına hoş görünmek adına ümit karan'ı çağırmaz, fatih tekke'yi ciddiye bile almaz, şampiyon takımın esaslı adamı arda turan'ı, rusya'da ele avuca sığmaz futbolla göz dolduran gökdeniz karadeniz'i oynatmayıp alex'siz bir hiç olan semih şentürk'le, beceriksizlik abidesi kazım'la, bu sene ayağına top değmediiği gibi bacağından ziyade kolunu konuşturan emre belözoğlu'yla, boro'nun tuncay'ıyla, "ben keşfettiysem oynatırım" diye aldığın sabri'yle, şampiyon takımın esaslı defansı emre güngör'ü es geçip kafasında futbolu bırakalı yıllar olmuş emre aşık'la oynamaya kalkışırsan, ihtirasınla karakter olarak gelişmemişliğini göstermiş olursun, tıpkı bireysel ihtirasların gelişmemeye bağlı olarak tavan yaptığı şark dünyasında olduğu gibi.

    sadece kendisini düşünen fatih terim'in türk milletine hedayesidir bu maç.

    ayrıca bilen bilir, bilmeyen de bilmesin, umurumda değil; ben azılı bir hakan şükür karşıtıyım. ancak maçın başında mı ne, tribünde luis figo'yu görünce düşünmeden edemedim. bizde neden olmuyor bunlar? neden sergen yalçın ntv'de maçı yorumluyor, hakan şükür küskün bir şekilde ortalıktan kayboluyor, takıma çağrılıp da geri gönderilen yıldıray "bir daha çağırsalar da gitmem" diyor? hep bireylere dayalı ihtiras kavgalarının sonuçlarını yaşıyoruz. "luis figo belki kendi isteğiyle bıraktı, hakan şükür onu bile yapamadı ki, izlemeye çağrılsın bir de" diyenler vardır, haklılar. ancak düşünmeden edemiyorum neden onca takım içinde tek sırıtan bizimkisi oluyor? sistemsizlik herbir tarafımıza sinmiş olduğu için mi? elalem eusebio'suyla, figo'suyla bir birlik halinde allah ne verdiyse, hazırlığını yapmış gelmiş. kafaları dinç, festival ortamının tadına vara vara yeniyorlar. dünyayı bir arenaya çevirmişler, yıldız futbolcular yetiştiriyorlar. bizimkiler fonda erik tabağı, festivalin ilk maçına günler kala transfer haberleriyle, kim çağrıldığı için şımarıyor kim çağrılmadığı için küsüyor, bunlarla uğraşıyoruz. bu geceki maçı tarafsız bir gözle izlemiş olan herkes görmüştür ki; bizim takım, bu turnuvanın en zayıf halkası bile değil, tam anlamıyla yüzkarası. bırakın yenildiğimizi, kötü futbol oynadığımızı; ben fatih terim'in ve yukarıda isimlerini saydığım futbolcuların içinde bulunduğu bir organizasyonu seyretmek istemiyorum artık. kişisel ihtirasların her türlü takımdaşlığın önüne geçtiği bir ortamda rastgele atılmış bir golle galip gelsek ne olurdu ki? dünya üçüncülüğü dediğiniz şey ne menemdir ki, kutlamaları 3 gün sürdü mü acaba?

    uluslararası her organizasyonda bu yerel hezeyanla karşılaşmaktan sıkılmadık mı hala, ha pardon, yalnız ve güzel ülkem!
38934 entry daha
hesabın var mı? giriş yap