• film çekmemesi gereken yönetmen.
  • çektiği korku filmlerine gölgesinden korkan arkadaşımın bile izlerken kahkahalarla güldüğü yönetmen.

    yeni filminde gerçek cin görüntüleri kullandığını iddia ederek ateyizlerin korkulu rüyası haline gelmiştir. bakalım ateyizler bunu nasıl açıklayacak?
  • night shyamalan'ın the sixth sense filmini güzel kılan neydi?
    yönetmenin film öncesi "gerçek ölü insan gören çocuklardan esinlendik" demeçleri mi? yoksa oyuncuların: "filmi çekerken garip garip olaylar oldu, beni karanlıkta biri yaladı kuzey ile güney'e sordum onlar değilmiş yoksa???" demeçleri mi? kaliteli bir yapımda bu gibi seyirciyi önceden koşullandırılmalara rastlıyor musunuz?

    hurafelerin harman olduğu topraklarda yaşıyoruz. en az 2 kişinin olduğu her ortamda gece yarısından sonra ya da elektrik falan kesildiğinde sevişmiyorsak birbirimize hikayeler anlatıp korkan insanlarız. zaten inanmaya dünden razıyız ki böyle büyüdüğümüz için çoğumuz zaten inanıyor. hal böyle iken çektiğin filmin hikayesi dışında, o filmin öncesinde, galasında başka başka hikayeler yazmanın kendini komik düşürmek ve seyirciyi salak yerine koymak dışında filme katkısı ne? bunun en kralını yapan büyü filminin sonucu da belliyken hatta.

    ben açıkcası bu adamı ilk duyduğum zaman umutlanmıştım. japonya falan var işin içinde en azından. ama ilk filmini görünce anladım ki kendisi dünya'da tutan populer korku filmi ögelerini kötü taklitlerini türkiye'ye getiren biri. filmlerinde kullandığı efektlerden, demeçlere kadar aynı populer gereksiz politika.
  • sır kapısı'nı filme çekse hem dabbe saga'dan daha güzel olur, hem psikolojik gerilim türünde de bir eser vermiş olur, hem de ben kesin önce filme gider, sonra dvdsini falan alırım.

    nasıl bir fanatizmle izliyordum sır kapısı'nı. hatta o dönem moda olmuştu, önce kanal 7 kalp gözü'nü çekti. sonra show tv, atv falan da girdi bu sırlı dizi işine. işte ben bu dizilerin hepsini takip ediyordum. aynı anda yayınlandığında, reklam aralarında switch yapıyordum, o derece.

    favori dizi yönetmenlerimden birisin hasan. kredini dabbe'yle tüketme.
  • dabbe bir cin vakası ile gördüğüm en gerilimli yerli işi türk korku filmini çekmiş adam. filminin yersiz uzunluğu, ortalara doğru düşen temposu ve avukat karakterinin göründüğü her sahnede güldürmesi ve filmden insanı kopartması dışında. ileriye doğru biraz daha özgünleştiği taktirde toparlanarak güçlü filmler çekebilecek bir yönetmeni ilk kez gördüm karşımda. kaldı ki daha önce dabbe 2, semum'u sinemada görmüş biri olarak bu anın hiç gelmeyeceğini düşünmüştüm ama filmleri eğlenceliydi güldürüyordu ve b ruhu hakimdi ama dediğim gibi artık doğru yola girmiş olan yönetmendir.
  • http://www.radikal.com.tr/…d=1096044&categoryid=120

    yeşim tabak karşısında tutarsız cevaplar vermiş, kendi filmini savunabilecek durumda olmayan yönetmen.
  • yeşim tabak tarafından köşeye sıkıştırılmış yönetmen. röportajını okurken elimle yüzümü kapattım en son.
  • korku filmi sevmem. ancak bu türde ne kadar zayıf olduğumuzu düşünürsek çabalarının takdir ve teşvik edilmesi gerektiğini düşündüğüm yönetmendir.
  • bütün filmografisini izlediğim tek yönetmen. lanet olsun böyle sinefilliğe.
  • yiğidi öldür hakkını yeme dediğim adam. kendini inanılmaz geliştirdi. tek kusuru var, bizi filmlerin galasına çağırmıyor. son filmi el-cin ile gerçekten korkuttu. en iyi aslında böyle anlatıyorum. korkmaksa amaç insanı çok geriyor. konuyu değişik ve aslında iyi bir yerden bağlamış. normalde korku filmlerinde koca filmde 15 dakika falan olur gerisi boştur. bu son filmde korkutan anlar çok uzun ve çok sahne var. filmde iyi bir sanat var. çok sağlam emek harcamış. hasan abi diyorum artık kendisini yakın görüyorum. biraz daha iyi oyuncular ile çok daha iyi işler yapabilir. kimse bir hamlet oynayacak kadar yetenekli oyunculuk beklemiyor ama bizim korku filmlerde genellikle gereksiz bir yapay oyunculuk oluyor. valla bir sonraki filmi merakla bekliyorum. umarım iyi bir gişe yapar bu filmi ve istediklerini çekebilir.
hesabın var mı? giriş yap