• 90 dakika programında bol bol gözlemlenecek bir hadisedir. hıncal amcamızın ''en son yorum benden olacak aga'' muhabbeti malumunuz. yaptığı yorumdan sonra şöyle bir olay gelişir;

    h.u: ... kardeşim, kocaa camia bir tane bile tezahurat geliştiremez mi? hala galaaatasaray, galataaasaray... garabet bu garabet!
    -gözlüğünü önündeki bankoya atar- tak!

    işte ölüm sessizliği bu andan itibaren başlar. stüdyodaki herkes sanki çok büyük bir hata yapmış ve bunun sonucunda hıncal abilerinden fırça yiyormuş gibi kafalarını öne eğerler ve huşuu içinde bir süre öyle kalırlar. bu sessizliği bozmak ise fuat akdağ'a düşer. donuk ve mahçup bir ses ile;

    - szıı (nefesi geri çekerken çıkan ses) şimdi bir reklam arasına giriyoruz.
  • anladığım kadarıyla haşmet babaoğlu'nun ve mehmet yılmaz'ın hıncal'ın şerrinden korkmaları ve/veya üstelemek istememeleri sonucu gerçekleşen hadise. ama son programlarda haşmet babaoğlu hıncal uluç'un ütopik yorumlarında ve abartılı yüklenmelerinde gülmekten kendini alamadı. şimdi azarı işitecek dedim ama hıncal'ın bunu fark etmemesi olayların gelişmesini engelledi.

    yaw haşmet'im bıyık altından gül bari masaya kafayı koyup iyiden iyiye sinirlendirme hıncal'ı. bir gün gazabına maruz kalacaksın, aşk adamısın, duygu adamısın kaldıramazsın.

    özellikle fenerbahçe'nin hakemler tarafından çok ciddi kollandığını ileri süren hıncal'a karşı fenerbahçe'yi yorumlamak üzere bulunan mehmet yılmaz'ın tepki koyacağını düşündüm ancak en son tepki koyan adamın mehmet demirkol olduğunu ve dayanamayıp programdan ayrıldığını hatırlayınca mehmet yılmaz'ın tepkisizliğine anlam verebildim. "sus susmazsan sıra sana gelecek" durumu ön planda programda.
  • bu sessizlik, haşmet'in "hıncal abi doğru söylüyor." cümlesiyle son bulur.
  • eğer yorum tam anlamıyla bitmediyse, hıncal uluçtan sessizliği bozan şu nida yükselir "peeeeh".*
  • aynen okuldayken müdür muavininin veya müdürün sınıfa girip bütün sınıfı azarlaması sonucunda oluşan sessizlik gibidir.

    herkes bişey söylemek ister ama hıncal'ın tersine gelme endişesiyle susar. eğer söz konusu yorum 90 dakika'da geldiyse genellikle fuat akdağ'ın toparlamasıyla sona erer.

    güzel bir örneği için;

    http://www.youtube.com/watch?v=ukqo5x5aowa
  • haşmet de bu sessizliği uzun süre bozmadıysa, rahmetli* o pozitif yüzüyle ve sesiyle konuyu değiştirecek bir cümle ortaya atarak hıncal'ın ortama verdiği gerginliği bir nebze olsun alırdı.
  • 28 saniye beklenir ve fuat akdağ bir "evet" der. diğer kameraya döner ve kısa bir reklam arası gelir ardından. kamera geniş çekime geçmeye başlarken hıncal'ın kafası arkaya doğru alaycı bir devinim sergiler. sık sık olur bu. rica ederim ben alıştım siz de alışırsınız.
  • bu sessizliği haşmet bozmaya kalkıştığında, hıncal kararlı bir girişle lafı haşmet'ın ağzına yüzüne tıkar. bu hep böyle olmuştur. biz böyle gördük, çocuklarımız ve torunlarımız da böyle görsün.
  • bir kaç kez denk geldiğim bu derin ölüm sessizliklerinde ruhum içimden çekilmiş, gözlerim sulanmış sesim incelmiştir. siz siz olun durumu sezdiğiniz anda kanalı değiştiriniz.
hesabın var mı? giriş yap