• ortalamanın hemen üzerinde yer alan uzak doğu filmlerinin kalitesinin yeni çekimlerle artırıldığı doğrudur. fakat bu filmin orjinali bence zaten yeterince kalitelidir ve ben şahsen kaliteli bir şeyin başkaları tarafından tekrar ele alınmasından hazzetmiyorum.

    zeki müren'in zaten efsane bir şekilde söylediği şarkıyı muazzez ersoy'un söylemesiyle benzer bir tat verecek filmdir.
  • orijinli finalde yok artık dedirten, mangadan uyarlama en iyi uzak doğu filminin çakması.
  • amerika'da bugün gösterime giren spike lee filmi, ilk eleştiriler çok kötü olduğu yönünde. zaten oldeuboi gibi kült bir filmi neye dayanarak tekrar çevirdiler anlamış değilim. bu amerikalılar holywood'dan çıkmayan bir şeyi sinemadan saymıyor sanırım, illa kendilerince evirip çevirip batıracaklar filmleri. yarın öbür gün eşkiya'yı falan da almasın olm bunlar. keje'yi meryl streep oynuyor falan. olmaz yani.
  • yapılan afişi çok beğenilmiş ama çalıntı/kopyalanmış çıkmış.
    https://twitter.com/…ikir/status/405726783875473409
  • holivud versiyonunun fragmanını yarısında kapattığım film. .mına koymuşsunuz afedersiniz. gidip sıpaydırmen, volverin, ayrın men fln çekin. onları çekmeyi daha iyi beceriyorsunuz. ayrıca en azından izlenebilir oluyor, ekşınlarda fln o kadar para saçtığınız değiyor.

    özet: aptalsınız holivud.
  • (bkz: #38790635)
  • hollywood versiyonu ile büyük ihtimal hayal kırıklığına neden olacak film. ilk versiyonu her zaman daha iyidir mantığıyla önyargılı olabilirim ama fragmanı bu izlenimi yaratıyor.

    asıl olay bizde vizyona girerse kesin yasaklanır, ülkece nur topu gibi bir polemiğimiz daha olur.
  • intikam sindire sindire yenen ve yedikten sonra yiyeni yok eden bir yemektir.
  • nice piç edilen filmler izledim, ama böylesini yemin ediyorum daha önce izlemedim. hayır yine gitmezdim ama 8 kişi toplanıp oldboy diye film varmış, ona gidiyoruz demeleri üzerine gittik. "nasıl oldboy diye film varmış ulan, orijinalini izlemediniz mi? kesin bok etmişlerdir bunu" desem de dinletemedim. orijinalinden bihaber insanlarla merak edip yine de bir şans vereyim bari diye gittim.

    choi min-sik'in karizması'nda yeller esiyor, onun yerini beton suratlı josh brolin doldurmuş. hadi onu sine'ye çektik ama orijinal filmdeki vurucu sahnelerin hepsi ele yüze bulaştırılmış. hele o koridor dövüş sahnesini izlerken yüzüm ekşidi şerefsizim. bir kaç küçük değişiklikler var filmde, gerisi aynı. eğer orijinalini izlemeyen varsa kesinlikle ama kesinlikle bunu izlemesin ki bu filmden alacağı tadın 100 katını orijinalinden alsın.

    bak bu kadar yazdık ama en önemli eksiğe hala değinmedim halbuki. oyunculuklar bok gibi. orijinaliyle kıyaslandığında ağır sıçmış. sonunda choi min-sik'ın oyunculuğu abartısız oscarlık iken brolin abimiz anca kıvanç tatlıtuğ'un direksiyon başında ağlama sahnesi seviyesine çıkabilmiş. o psikolojik hava, o muzikler, o gerilim falan yetersiz.

    off içim daraldı yeminle, aklıma geldikçe küfür ediyorum. yapmayın allah aşkına, şöyle bir filme ne diye dokunursunuz. gişesine katkımdan dolayı utanıyorum. salondan çıktıktan sonra "abi bu nasıl film, süfer yeaa" diyenlere kroşe indiresim geldi. buna süfer diyen orijinalini izlediğinde ne der acaba. he süfer amk.

    edit: oyle bir film ki, elizabeth olsen'in yiyişme sahnesini, neredeyse cıbıldak, unutturuyor. brolin abimizin kıçını daha fazla görsek de filmde, elizabeth'in hakkını verelim. ha yine de değmez gitmeye, nete düşer zaten sahne.
hesabın var mı? giriş yap