• remake'i 30 milyon dolar bütçesine rağmen açılış haftasında 1 milyon dolar bile kazanamamıştır. bu da hollywood'a kapak olsun.
  • spike lee'nin yönettiği oldeuboi remake'i: http://www.imdb.com/title/tt1321511/ amerika'da ekim 2013'te gösterime girmesi planlanmaktaymış.

    oyuncu kadrosunda samuel l. jackson, josh brolin ve olsen ikizlerinin sonunun ablalarına benzememesini dilediğim kardeşleri elizabeth olsen bulunuyor.

    entry tasima meraklilari icin not: filmin adi oldboy. oldeuboi degil. iki filmin adi, yonetmeni, oyunculari, cekildigi tarih falan farkli. umutsuz ev kadinlari basligindaki entry'leri desparate housewives'a tasimaktan farksiz yaptiginiz.
  • amerika'da bugün gösterime giren spike lee filmi, ilk eleştiriler çok kötü olduğu yönünde. zaten oldeuboi gibi kült bir filmi neye dayanarak tekrar çevirdiler anlamış değilim. bu amerikalılar holywood'dan çıkmayan bir şeyi sinemadan saymıyor sanırım, illa kendilerince evirip çevirip batıracaklar filmleri. yarın öbür gün eşkiya'yı falan da almasın olm bunlar. keje'yi meryl streep oynuyor falan. olmaz yani.
  • kodumun tembel/narsist/oportünist/hedonist/götlek/dallama amerigalılarının altyazı okumayı sevmemesi, altyazılı filmlerden hoşlanmaması yüzünden bir efsanenin daha itibarsızlaştırıldığının vesikası.
  • amerikan sinema yapımcılarındaki cesareti şaşkınlıkla izliyorum. sen kalk, bir chan-wook park efsanesini hollywood'a uyarla... tam bir cahil cesareti.
  • filmlerin yeniden çevrilmesi yasaklanmalı.
  • kore yapımı (orjinal versiyon) olanını

    "oha"
    "oohhaa"
    "ooohhhaaaaa"
    "ooooohhhhhaaaaaaaa"

    diye izlediğim filmdir.
  • üst not: anlatılanlar spoiler içerir.

    kısa bir bilgi vererek başlayayım yazıma ; 2003 yılı güney kore yapımı olan bu film gizem, gerilim ve neo-noir (kara film) gibi ögeleri içerisinde işler.

    asıl garip tarafıysa filmin konusunun oedipusadlı antik miti içinde barındırması ve bu mitti modern bir biçimde bize anlatmasıdır.

    filmdeki ilk metefor ana karakterimizin isminde gizlidir. oh dae-su isimli ana karakterimizle , mitte ki oedipus ismi ile benzerlik taşımaktadır.

    geçelim hikayeye

    filmde ki hikayenin akışı tam anlamıyla mitle benzerlik taşımaz. filmde oh dae-su karakteri günahı işleyip lanetlenmişken , mitte oedipus'un babası, laios, pelops un oğluna tecavüz ettiği için crysispios pelops tarafından lanetlenir. bu lanet ise oğlu oedipus tarafından öldürülmektir.

    bunun üzerine laios oğlu oedipus bağlayarak kurtlara , kuşlara yem olması için ormana bırakılmasını emreder(hikayemiz buradan sonra hemen hemen aynı hizaya girmeye başlar). fakat oedipus'u hiç çocukları olmayan bir aileye verirler ve ona kendi evlatları gibi bakar. film de ise oh dae-su kendinin bile farkında olmadığı bir günah yüzünden kaçırılır 15 yıl bir hücrede alı konur.

    mitte oedipus mutlu mesut yaşarken , filmde oh dae-su tam bir ironi olmak kaydıyla mental bir zulüm yaşamaktadır. oh dae-su geçen hapis hayatı boyunca ilk anlarını karamsar bir havada geçirirken sonraları kendini eğitmeye yani mental olarak geliştirmeye başlar ve kurtulma amacını güçlendirir.

    tabi bu arada oh dae-su'yu hapseden kişiler boş durmamaktadır. karısını öldürürler ve suçu oh dae-su'un üstüne yıkarlar ve bunu onun öğrenmesini sağlarlar. bu durum onu iyice yıksa da amacına sadık kalan oh dae-su kurtulma iç güdüsünü kuvvetlendirecektir ve duvarda bir oyuk açamaya başlayacaktır. tam kurtuldum derken 15 yılın sonunda yakalanır. daha sonra bir binanın çatısında kendini serbest bir şekilde bulur.

    mitte ise oedipus 15 senenin sonunda bir şekilde evlatlık olduğunu öğrenir ve ailesinden ayrılır ve esas ailesini bulmak için direk kahine gider. kahin onu tersler ve sorusuna cevap vermez. filmde de hapis ettiren herif tarafından kendine bir telefon verilir. telefondan ki kişi her şeyi bildiğinden bir nevi kahindir ve her sorununa oh dae-su'nun tatmin olmayacağı şekilde bir cevap verir. tabi bu arada hatırlayamadığı ve bilmediği kızıyla tanışır.

    mitte yoluna devam oedipus ilerleyen zamanda bir adamla tartışır. adamı ,ve çevresinde tartışmayı gören kişileri öldürür. filmde ise tanıştığı kızıyla kendini hapseden kişiyi bulamaya çalışır. nitekim bulur da, ondan bilgi edinmeye çalışır fakat tam anlamıyla bir şey öğrenemez ve çevresinde ki adamları öldürür. asıl adamı bulmak için yoluna devam eder.

    mitte oedipus öldürdüğü adamlardan sonra yollarda başıboş dolanmaya başlar. thebai'ye varır. bu şehrin üzerinde bir bela vardır. şehrin yakınlarında dağlık bir buruna bir canavar, çiğ et yiyen bir sfenks yerleşmiştir.sfenks yolcuları gözetleyip, her birine bilmecesini sorar; hiç kimse bilmeceyi çözemez, o da hepsini parçalayıp yer. thebaililer her gün agoraya toplanarak bilmecenin cevabını bulmaya çalışırlar; kralları yeni öldürülmüş olduğundan kendilerini sfenksten kurtaracak olan kimseye sitenin tahtını da söz verirler. oidipus oradan geçerken bilmece ona da sorulur:
    "o hangi yaratıktır ki bir süre iki ayak üzerinde, bir süre üç, bir süre de dört ayakla yürür ve de, doğa yasalarına aykırı olarak, ayakları en çok olduğu zaman güçsüzdür?"der.

    oedips soruyu bilir ve sfenks sorusunun çözülmesiyle intihar eder.filmde de oh dae-su'yu hapsettiren adam(aynı zamanda kahindir kendisi)tarafından bir soru sorulur ve sorunun cevaplanması sonucunda kendini vurup intihar edeceğini söyler. hapis edenin sorusu şöyledir ''ben kimim ve seni neden hapsettim''

    mitte oedipus soruyu bildiğinden dolayı vaat edilen gibi kral olur karliçe ile evlenir ve 4 çocukları olur.(tabi ilk başta tartıştığı ve öldürdüğü adam babası, evlendiği 4 çocuk yaptığı, mutlu yaşadığı kişi ise annesidir.) filmde de oh dae-su'yu hapseden kişi(taşeron firma) babası konumundadır. sevişip mutlu bir zaman geçirdiği kişide(öz kızı) annesi konumundadır.

    mitte devam eden hikayede birkaç mutlu yıldan sonra thebai'da veba salgını yaşanır, artakalan insanlar oidipus'a tekrar onları kurtarmaları için yalvarır. oidipus, delphooi kahinine danışır; kahin ona orada mutluluk içinde yaşamakta olan günahkarı ülkeden kovmasını önerir. oidipus eski kral laios'a karşı işlenip cezasız kalmış olan cinayetin söz konusu olduğunu düşünür; suçluyu cezalandırmaya ant içer. kör kahin teireisias'a sorar, kahin açığa vurur ki, katil oidipus'un ta kendisidir, o hem de kendi annesinin kocasıdır. oidipus araştırır bu durumu ve laios'un delphoi'ye giderken öldürüldüğünü öğrenir. bir anda aklına aynı yolda karşılaşıp öldürdüğü yaşlı adam gelir.

    filmde de oh dae-su en son sahnede günahını öğreniriz ve bu bir dedikodur( sır olan şeylerin açığa çıkması durumudur) bunun karşılığında ki laneti ise kendi kızıyla yatmaktır. bu durumu öğrenen oh dae-su kahin ve aynı zamanda sfenks olan kişiye yalvarır, kölesi olmasını teklif eder fakat kahin ve sfenks olan kişi bu duruma gülerek bir yanıt verir ve oradan uzaklaşır. oh dae-su'nun kendisini göremediği bir yerde kendini vurur.

    mitin devamında ise oidipus günahları yüzünden kendini kör eder ve kör bir dilenci olarak hayatına devam eder. film de ise oh dae-su kendi dilini keser hipnozla her şeyi unutma yoluna girer.

    alt not:oedipus'un miti

    düzeltme: imla
  • orjinalinin yarısı kadar başarılı olsa bile büyük yankı uyandıracak filmdir.

    kore versiyonunda soundtracklerin çok büyük etkisi olmuştu filme. bakalım spike usta müzik işini nasıl yapacak? heyecanla bekliyoruz.
  • zaten mükemmel olan bir filmin remake'i niye yapılır diye sorgulatan efsane film.
hesabın var mı? giriş yap