• televizyonlar kaç gündür haber üstüne haber yapıyor. "bu ramazan 17 saat oruç tutacağız, ayvayı yedik!" kabilinden. 17 saat rakamı milletin gözünün içine, kulağının dibine o kadar çok sokuluyor ki, bu yıl pek çok kişi "17 saat çok uzun, iftar gelmez. ben kesin dellenirim. orucu yerim" lafları etmeye başlamıştır bile. haliyle ben de etkilendim bu haberlerden. 17 saat aç kalmak sorun değil ama susuzluk kafama takılıyordu. onu da valide sultan'ın telkinleriyle çözdüm. bizimki sözlüğün otomatik mesaj gönderme fasilitesi gibi aşmı$, yarmı$ bir şahsiyet. 3 ayların 2'sini oruçlu devirdi, yarınki oruç ona çerez. he ne diyordum, "oğlum bol bol su iç" dedi. aldım dolaptan 1.5 litrelik sanki denizden çıkmış buz gibi suyu. diktim kafaya. şimdilerde damacana gibiyim. bir tek pompam ve örtüm eksik. hareket ettiğimde midemde deryalar dalgalanıyor. ancak mutlu ve huzurluyum. gece damacana, gündüz termos gibi dolaşacağım memlekette.

    allah herkese kolaylık versin. atayist arkadaşlar da lütfen bu entrye salça olmasın. onlar satürn'ün halkalarını ve hemen her evde esraregiz bir şekilde kaybolan çorap teklerini açıklasınlar?!?!
  • herhangi bir dine inanmayan biri olarak söylüyorum, hakkıyla yapıldığında semavi dinlerden birinin insanlığa yaptığı en büyük iyilik budur bence.
    en başta oruç, bir "yiyip içmeme" ye indirgenemez, tüm değişkenlerken azade bir kendini mahrum bırakma halidir, ki herhangi bir konuda nefsini köreltmek için yola çıkıp zamanla alışan ve bundan zevk duyanlar ne demek istediğimi çok iyi anlarlar. bir süre az konuşmak da bir oruçtur, gereksiz para harcamamak da, sürekli yapılma imkanı olduğu için cılkı çıkarılıp artık zevk vermemeye başlayan herhangi bir aktiviteden bir süre uzak kalmak da. artırıyorum, kozmetik orucu versiyonunu bile duydum.

    neyse, diyorduk ki oruç ve hakkını vermek.
    kusura bakmayın ama gün içinde açlıktan sinirlenip ona buna sövmekle, kötü kötü bakmakla, akşam da pastırmalı, ballı kaymaklı sofralara oturup mide çeperinin sınırlarını aşındırana kadar yemekle olacak gibi değil.
    biraz hakkını verin, mesele gerçekten açların halinden anlamaksa, 1 ay sade ve mütevazi beslenin, halinden anlamak için aç kaldığınız insanlar film biterken mutlu sona kavuşup o abartılı sofralara oturmuyorlar çünkü, onların hayatında büyük sürprizler yok, konu sabit ve zor. (insan neden ramazan'da pastırma yer bu arada? susuzluktan kırılırsınız.)
    insanların kusurlarıyla daha az ilgilenin, daha az eleştirin, hatta daha az ve yeterli diyaloga girin. az ve sade yemenin, az konuşmamanın insana kendini berbat hissettiren pek çok şeyden(yediğine pişman olmak, dediğine pişman olmak) nasıl uzaklaştırdığını, kaba varoluşu güzel törpülediğini, o gücü fark edeceksiniz.
    eğer günde 4-5 litre su içen, gözünü açtığı gibi 1,5 litre su içmezse hiçbir şekilde kendine gelemeyen, başının ağrısından yataktan kalkamayan bir insan olmasaydım, sevap, cennet gibi beklentilerim olmamasına rağmen oruç tutardım.
    17 saat aç kaldıktan sonra bünyeye aşırı kalorili, yağlı, tuzlu, şekerli, asitli şeyler dayatılmazsa orucun vücudu temizlemesi de kaçınılmaz. 11 ay yedikten, alkol aldıktan sonra oruç tutmanın faydası yok da demeyin, 1 ay bile kardır.

    ama dediğim gibi hakkını vermek, bizimki gibi bu dünyayı anlamaya gayret etmeden öbür dünyanın peşine düşenlerle dolu, cehaletinden zevk alan, hayatı boyunca empati yapmak için bir kez bile gayreti olmamış, odun gelip kalas giden insanların yaşadığı bir toplumda çok nadir rastlanan bir şey. o hamlığı hiç geliştirmemiş, başkalarını geçtim kendisi hakkında bile para kazanmak, yemek içmek, seks ihtiyacını gidermek dışında hiç kendi içine eğilip düşünmemiş, yaptığı her iyi şeyi yanma korkusu - daha çok kadına kavuşma vaadi yüzünden yapan, yapmak isteyip yapamadığı çoğu şeyi yine o yanma korkusu yüzünden yapamamış (mesela içlerinden biri bugün ensest ilişkiyle ilgili yasak koyan bir bağlayıcıları olmadığı için ateistleri şanslı bulduğunu söylüyordu, demek ki inandığı kitapta kötü bir şey olduğu söylenmese kızkardeşine hallenecek) bir grup insanın, bir bedensel ve ruhsal ritüelin hakkını vermesini nasıl bekleyebiliriz ki? adam öte dünyasının, payına düşecek hurisinin derdinde. açı anlamak gibi bir sıkıntısı yok, hatta "anlamak" gibi bir gayesi toptan hiç yok.

    oruç iyiydi de, insafına kaldığı insanlar baya kötüydü işte.
  • nedendir bilinmez inançsız kesimi daha çok ilgilendiren ibadet.

    yıllardır orucumu tutarım çok şükür. tutmayan bir kimseye de 'neden tumuyorsun ulan?' diye kızdığımı, ulu orta yiyen adama 'sen nasıl bana saygı göstermezsin?' dediğimi hatırlamıyorum. aksine umrumda bile değil. çünkü birinin yanımda yiyip içmesi beni zerre kadar enteresa etmiyor. canım yeme içme çekmiyor. çekse bile ecrim artmış olur çekmiş olduğum sıkıntıdan mütevellit.

    keşke benim orucum da yiyip içenleri rahatsız etmese. ben aç kalıyorum çilesini başka biri çekiyor. hep bir hazımsızlık hep bir hazımsızlık. halbuki biz malız boşu boşuna aç susuz kalıyoruz. bırak da aptal aptal karanlıklar içinde yaşayalım işte. sana oruç tutmamandan ötürü laf dokundurana kızıyorsun da sen niye oruçlu ile uğraşıyorsun ki?

    bu tip olaylarda hz. ali'ye (r.a) ibadet ettiği için boş işlerle uğraştığını emeklerinin zayi olduğunu söyleyen bir kafiri hatırlıyorum. kafir diyor ki, öldükten sonra dirilme yoktur. hz. ali de diyor ki, 'eğer sizin dedikleriniz doğru ise benim bir zararım olmaz. (yani en fazla biraz kendimi yormuş olurum. abdestti namazdı oruçtu.) ama ya benim dediğim doğru ise o zaman siz çok zarar edersiniz'

    edit: 'ya varsa' kıssasından ötürü 'böyle bir anlayışla ibadet edilir mi?' diye çok tepki gelmiş. değerli yazarlar, allah aşkına 'ya varsa lan?' diye ibadet eden birini gördünüz mü siz? ya da hz. ali'nin ya varsa diye ibadet ettiğini mi sandınız? oradaki cümle, karşısındaki adamın düşünce dünyasında bir sarsıntı yaratıp düşünmesine sebep olmaktır. hepsi bu. yapmayın allah aşkına ya varsa diye ibadet etmek nedir? kimde gördünüz?
  • bu olay "fakirleri anlamak için yapıyoruz biz bunu." argümanını temel alır.
    peki biri bana söylesin; kaç tane fakir akşama kendisini evde mezelerin, pidelerin, kebapların, tatlıların beklediği bilinciyle açlığa dayanıyor?
    bu mudur fakirleri anlamak?
    oruç tutulacaksa eğer, aza razı olarak, mütevazi bir şekilde tutulmalı ya da hiç tutulmamalı. öyle beş yıldızlı otellerde bilmemkaçyüz liralık iftar menüsüyle oruç açarken durumu yeterli olmayanların eriştiği farkındalığa erişilmez.
    kısacası türkiye'nin büyük kısmı için artık dinsel değil geleneksel olan eylemdir.
  • herkesin dini görüşüne saygılı bir deistim. ramazanda da dışarda yemek yememeye çalışırım, iftar vakti yaklaşınca dışardan yemek söylemem belki kurye oruç tutuyordur belki oruç tutanlara yemek götürüyordur diye. aç kalmak insanı sinirli de yapıyor biliyorum ama oruç tutarken sanki tutmayanlar size zorla tutturuyorlarmış gibi davranmayın. sırf oruçlusunuz diye ayrıcalık bekleme hakkınız yok. kimse siz oruç tutuyorsunuz diye işini gücünü bırakmak zorunda değil veya oruç tutmayan çalışma arkadaşınızı iftar vakti tek bırakmak etik değil. dünya sizin etrafınızda dönmüyor. oruç tutuyorsanız kendiniz veya allah için tutuyorsunuz bu durumdan kaynaklanan sorunları oruç tutmayan insanlara yüklemeyin tek ricam budur.
    bir de şu davulcu mevzusu lütfen artık bitsin. dünyanın en saygısız olayı. farz değil, sünnet değil hiçbir yükümlülüğü olmayan en boktan gelenek.
  • direkt olarak "tokun açın halinden anlaması için" yapılan bir ibadet şekli değildir. nefsi kontrol altında tutabilmektir.
  • ben yazacaktım ama üstteki yazar yazmış ben de 32 yaşındayım kendimi bildim bileli sağlığım da iyi çok şükür hiç aksatmadan ramazanının tamamında oruç tutan biriyim. son zamanlarda ben de oruç mu tutuyorum yoksa ramazan alışkanlığı mı ayırt edemiyorum. her sene bunu daha çok hissediyorum.
    eskiden çok mutlu olurdum bu zor ibadeti yaparken ama ülkenin halini gördükten sonra özellikle de siyasal islamcıların, fetöcülerin, dini dernek ve cemaatlerin çocuk tecavüzleri adam kayırmacılıkları yolsuzluklarından sonra artık ibadet yaparken mutlu olamıyorum. bu adamlar ile aynı ortamda bulunmaktan aynı havayı solumaktan aynı ibadetleri yapmaktan hoşnut olamıyorum. bunları allah'a havale ediyorum. bizi dinden soğutan dindarlar oldu ya hala algılayamıyorum bu durumu...
  • bir ramazan müslümanı olarak diyebilirim ki sırf iftar vakti hissedilen huzur duygusu için bile gerçekleştirilir. hani şair der ya" keşke yalnız bunun için sevseydim seni" diye, aynen öyle.
  • sene 2022 hala orucun fakirin halinden anlamak için tutulduğunu sanan var. oruçtan maksat fakirin halinden anlamak değil, allah’a karşı olan sorumluluğu göstermektir,farz kılındığı için tutulur. halden anlamak ise hikmetlerinden birisidir. zaten tek maksat fakirin halinden anlamak olsa fakirlere farz olmazdı dimi?
  • 11 ay aç mısın diye sormadığınız insanlara ramazanda oruçlu musun diye sormayın, oruç bireysel bir ibadettir, tutan, tutmayan, tutamayan hiç kimsenin birbirini sorgulama haddi yok. iftarları evlerimizde yapalım, hayırlı ramazanlar
hesabın var mı? giriş yap