• jonny depp her zamanki gibi kendine has hareketleri,mimikleri ve konuşmalarıyla bildiğimiz sparrow'du. bana kalsa hikaye anlamında serinin en güzel film 3. filmdi(dünya'nın sonu). ilk defa 4dx izleme fırsatımız oldu. açık denizdeki sahnelerde verilen rüzgar ve dalga ve akıntı kaynaklı sallanmalarımızda hikayenin içine çekilmemizi sağladı. belki de bunlar bana 4. filmden sonra bu da olmamış diyemememin sebepleridir.
  • faramir'i * görüp eski bir tanıdığı yolda görmüş gibi sevindiğim film.
  • seride geçen olayların zaman aralığı düşünüldüğünde 55-60 dan genç olması imkansız 70-75 olması daha olası olan bir adet captain jack sparrow içermekte.
  • filmi begenenleri neye göre beğendiğini cozemedim. tamam zevkler tartışılmaz ve ben de film eleştirmeni sayılmam ama çok saçmalıklar var filmde. 10 tane at binayı çekiyor ve ben zaten orada koptum ki uzun bir sahne. film de boş yere uzatilmis. film de hep bi aksiyon var ama bu aksiyon sanki filmdeki eksiklikleri kapatmak için yapılmış gibi. uzerine yogunlasilmasi gereken yerler yerine sacma sapan monologlar ile film bitti. basit bir kurgu, hikâyesi olmayan bir film ve bunun göze batmamasi için yapılan saklabanliklar.

    ama pişman degilim. yılda 20-25 film izleme hedefim için önümdeki en iyi secenekti.
  • bazı çok basit ve çok klas sahneler ile espri yaratılabilecekken (birinci filmde jack'in limana ilk çıkışı) bu filmdeki gibi abartılı aksiyon sahneleri, karikatürleşme, önceki filmlere olan zorlama referanslar ve hatta johnny depp'in sanki kendi önceki rollerini taklit ediyormuş gibi mimiklerini ben artık senaryo yazarlarının malzeme bulamama ve yaratıcı olamamalarına bağlıyorum. bu maalesef günümüzde hollywood'un genel problemi olmaya başladı.
  • dördüncü filmden daha kötü olan film. tam yarısında çıkmalık gerçekten. ilk üç filmin hatırına sonuna kadar izledim.

    --- spoiler ---

    film de hikaye/senaryo hataları var. öncelikle pusulayı jack, tia dalma'dan almıştı. eski kaptanından değil. pusulaya ihanet etmek gibi bir durum yok. çünkü ikinci ve üçüncü filmde pusulaya birçok kez ihanet edildi. pusulaya bu kadar çok anlam yüklenmesi gereksiz olmuş.

    filmin sonlarına doğru 3. filmde eksik kalan yerleri alelacele kapatmaya çalışmışlar sanki. william'ın karaya çıkması elizabeth ile kavuşması falan.

    filmin başındaki banka soygunu çok zorlama olmuş ve çok amatörce.
    --- spoiler ---

    aslında bu adamların elinde çok güzel bir hikaye var. jack sparrow'un lord cutler beckett ile anlaşmalı olarak çalıştığı bir geçmiş dönem var. daha sonra jack köleler için cutler beckett'a ihanet ediyor ve davy jones siyah inci'yi jack için suyun altından çıkarıyor olaylar gelişiyor. bu hikayeyi baz alarak bir film çekseler çok daha güzel olur.

    edit: başıma bir iş gelmeyecekse ben beğenmedim.
  • bence gayet de serinin en komik filmiydi. birçok macera filmi uzadıkça saçma olur. adamlar bunun farkında olarak filmi daha çok komediye çevirmiş, fakat bağlantıyı da koparmamışlar. gidecekseniz ön yargı olmadan gidin, sonra gelip ayrı ayrı komik olan her sahnede bağlantı arayıp film kötü demeyin.

    edit: tek eleştirim (film eleştirmeni değilim ama izleyiciyim) film birazcık yeşilçam filmlerine benzemişti ve tahmin edilebilirdi.

    soru: film bize niye salazarın intikamı diye çevrildi?
  • öncelikle tekrar belirtmek istediğim husus #68603907.

    daha sonra şunu söylemek istiyorum, birinci filmin tadı tabii ki farklı olacak, daha önce görmediğin karakterleri ilk defa görüyorsun. daha sonra aynı karakterlerle bir zeka sizi nasıl şaşırtabilir. aynı karakterlerden uçakla uçmasını mı bekliyorsunuz? jack sparrow jack sparrow işte. jack sparrow terminatör mü olsun? konuşmadan önce az düşünmekte fayda var.

    en son şunu söylemek istiyorum ilk baştaki salazar sahnesinde nefesimi tuttum. yani ben hayatımda ilk defa bir sahneyi nefesimi tutarak izledim. daha ne olsun?
  • bugün izlediğim film. direk spoilerden giricem.

    --- spoiler ---
    bu film güzel olmuş sezarın hakkı sezara. ama keşke will turner-elizabeth swann ikilisinin kopyasını yapmasalardı. kaya scodelario-brenton thwaites ikilisinde o çeşit bir kimya olmamış maalesef zaten sonda orlando bloom-keira knightley ikilisi çıkınca ne kadar kopya oldukları ortaya çıktı.

    onun dışında çok büyük eksileri yok bence. gidin izleyin.

    --- spoiler ---
  • büyük bir karayip korsanları fanı değilim. önceki filmleri şöylece birer kere izlemiştim o kadar. bu filme de iyi veya kötü herhangi bir önyargıyla gitmedim ancak şunu söyleyebilirim ki bu tarz seyircide etkiyi arttırmak için görsel, işitsel milyon tane efektin kullanıldığı devasa prodüksiyonları bir de imax olarak izleyince ben salağa dönüşüyorum. senaryo, oyunculuklar, filmin seri içindeki yeri, vs. hepsi benim zevkim için birer araç oluveriyor ve ben 2 saat boyunca bir korku tüneli veya hız trenindeymişçesine aval aval ağzım açık ehe ehe diye ekrana bakıyorum. o sebeple bu tarz filmleri değerlendirebilmem için biraz süre geçmesi gerekiyor ve bu film de istisna olmadı. new york times ve san francisco chronicle eleştirmenleri kadar acımasız olacağımı sanmıyorum ( son zamanlarda okuduğum en sert film eleştirilerindendi.) ancak ben de filmi beğenmediğimi söyleyebilirim. disney'in para kazanmak için tek umudu bu muydu da bu işe girildi anlamak mümkün değil. artık eskimiş konuları zorlamaktansa neden yeni karakterler, yeni dünyalar yaratılmıyor? hülasa ve netice; filmi genel olarak beğenmemekle birlikte giyotin sahnesi gibi sevdiğim, zekice sahneler de vardı. eğer sinemia gibi bir uygulamayla gitmiyorsanız o kadar parayı verip izlemeye değmez.
hesabın var mı? giriş yap