• (bkz: gen bencildir)
  • en hoşlaşmadığım teorilerden biridir. aslında "iyilik" bir yana, hayatta yapılan her hareket, verilen her karar bencilcedir diye de geçer bu. her şeyi bu kadar basite indirgemek huzur veriyor olsa gerek ama şahsen o huzura asla kavuşamayacağım.

    teorinin savunduğu şey nedir?

    yolda yere düşen amcayı ayağa kaldırmazsan, zamanını ve gücünü harcamak istemiyosundur. bencillik.

    yolda yere düşen amcayı ayağa kaldırdıysan, çevren tarafından iyi biri olarak anılmak istiyorsundur. bencillik.

    yolda yere düşen amcayı ayağa kaldırdıysan ve o sırada çevrenin ne düşündüğü de umrunda değilse, gece yattığında kendi vicdanın rahat olsun istediğindendir. bencillik.

    yolda yere düşen amcayı ayağa kaldırdıysan ve vicdanın da aslında rahatsız olmayacaktıysa, kesin yanındaki arkadaşın amcaya üzüldü diyedir. arkadaşının üzüntülü hali seni de üzecektir, aslında kendin üzülmemek için yapmışsındır. bu kadar dolaylı yollardan hala kendini düşünmek, bencillik.

    birini mutlu ettiğinde, yüzünü güldürdüğünde, kendin daha da mutlu oluyosundur, daha ilk saniyeden bencillik.

    bedava konser biletin vardı ama o biletin hakkını senden daha iyi verecek biriyle tanıştın, ne yapsan bilemedin ve yazı tura attın. kendin altından kalkamadığın için işi daha büyük bir güce, şansa bıraktın. büyük rahatlık, büyük lüks. bencillik.

    bana kalırsa bencil kelimesinin anlamı, diğer insanları umursamayıp kendine çok düşkün olmaksa eğer, fedakarlığın işin içine girdiği anda bencillikten daha fazla söz etmemek gerekir. kısır döngü yaratmanın alemi olmaz bu durumda. para için bir çocuğun böbreklerini çalan bir insana, ve bir böbreğini ona veren bir yabancıya “ikiniz de bencilsiniz, sen maddi bencilsin, sen de empati bencilisin” derseniz, alnınızı karışlarlar.` : hatta ben gelir karışlarım` kendisi için yapılan fedakarlıklar karşısında gözleri dolmayan ve "onunki de bi çeşit bencillik," diyebilecek insanlar olduğunu bilsem bu teorinin savunucularının, gam yemeyeceğim. (bencillik göz yaşartacak kadar sevimli değildir)

    demek istediğim, bencillikle “akla en yatan, içe en sinen kararı almak” hususları acilen birbirinden ayrılmalı. aklına yatmayan ve içine sinmeyen kararları seçen kişi tedavi edilmeliktir. bu kadar doğal ve sağlıklı bir olay da bu kadar aklı meşgul ediyorsa eğer, kendisine farklı bir isim bulunmalı, bencillik değil. arz ederim.
  • doğru bir önerme.
    egodur herşeyin başı.
    insan kendini mutlu etmek ister. kendi mutluluğu herşeyin üstündedir, sadece o mutluluğu edineceği tabanı yaymıştır.
    kimine göre sevgilisidir, sevgilisi mutlu oldukça kendini mutlu hissedecektir.
    kimine göre aşık olduğu kişidir. bişey olmasa bile onu mutlu etmek ister, onun mutluluğu kendisine yansıyacaktır.
    kimine göre arkadaşıdır, arkadaşı yaşadığı mutluluğu karşılıksız bırakmayacaktır.
    kimine göre bir insandır, bir insana yaşattığı güzellik kendine geri dönecektir, bu ya birbirini kollamadır, ya karmadır, ya ilahi adalet. illa ki insanın bi beklentisi vardır.

    beklenti olmadan harekete geçmez insan.
    insan işte...
  • eksik bir önermedir. doğrusu için (bkz: bencilce olmayan eylem yoktur)
  • dün gece yapılan yarı-felsefi içerikli bir yürüyüş esnasında duruşumu hafiften değiştirim önerme.

    bencilliği ikiye ayırmak gerekiyor bu durumda. bu iki bencillik arasındaki temel fark yaratılan katma değer.

    birinci bencillik ortada var olan değerden diğer kişilere düşen payı kendine aktararak daha mutlu olmak. yani ordada iki kişi arasında eşit paylaşılan 100 değer varken, kendine düşen değeri 75e çıkarıp karşıdakininkini 25e inmesine seyirci kalmak.

    ikinci bencillik ise değer yaratarak mutluluğu arttırmak. mutlu olması sizi mutlu eden bir kişinin sahip olduğu değeri 50den 75e çıkararak onun artan mutluluğuyla kendi sahip olduğun değeri de 75e yükseltmek. burda da ana motivasyon kendi mutluluğunu arttırmak, ancak bunu yaparken kimseye zarar verilmediği, aksine yarar sağlandığı için bencillik sözü ağır gibi geliyor.

    tdk bu konuda bir şeyler yapmalı.
  • tanım gereği, totolojik olarak her zaman doğru bir önermedir.
    zira en digerkam davranış bile nihayetinde insana kendini daha mutlu daha huzurlu hissettirdiği için yapıldığından bencil davranış kategorisine konabilir. her insanın her eylemi, o eylemi yapmamaya göre daha çok fayda sağlanacağı için yapılır çünkü. başka hiç kimse görmese yani bir reklam amacı olmasa bile birine kendimden maddi fedakarlıkta bulunarak yardım edişim de bana kendimi daha mutlu hissettireceği için, geniş anlamda bencil bir hareket olarak tanımlanabilir, tıpkı otururken durduk yerde bacak bacak üstüne atmaya karar verişim, yatarken solumdan sağıma dönüşüm gibi..
  • empatiyle gerçekleştirilen eylemlerin bencilliğin dışında kaldığını düşündüğüm önerme. sanırım bir tek empati yeteneğimiz bencilce değil. bir de sevgi belki. beklentisiz olanından.
  • öncelikle (bkz: bütün genellemeler yanlıştır)
    insanların verdikleri kararların birçoğunun bencilce olduğu fikrine sonuna kadar katılıyorum. zaten diğer yazarlar tarafından da izah edilmiş: genellikle yapılan eylemlerin sebebi içsel veya dışsal bir ödüle dayanıyor.
    aslında insanın bencil olması son derece mantıklı zira en basitinden en karmaşığına kadar bütün canlılar gibi insanın da birincil amacı hayatta kalmak.
    gelin gör ki insanın diğer bütün canlılardan farklı bir özelliği duygularına ve iç güdülerine muhalif biçimde rasyonel bir karar alıp uygulayabilme yeteneği.
    insan rasyonel olarak kendisinin değil toplumun çıkarını gözeterek bir karar alabilir. örneğin elindeki bir konser biletini o grubu kendisinden daha çok seven yani bu konserden çok daha fazla fayda devşirecek birisine verebilir ve bu durumdan mutsuz olabilir.
    elbet bu davranış sonucunda kişinin doğru olanı yapmış olmaktan ötürü mutluluk duyacağı öne sürülerek bu davranışın da bencilce olduğu iddia edilebilir ama bizim teorik örneğimizde kişinin verdiği karar duygular değil akıl vasıtasıyla verilmiştir. yani bu olay sonucu ortaya çıkacak mutluluk eylemin itici gücü değil yalnızca yan ürünüdür(ve bir ihtimal oluşan mutsuzluktan daha azdır).

    öte yandan bir başka perspektiften bakarak toplumun faydasını düşünmenin de bencilce olduğunu öne sürebilirim. şöyle ki:
    eğer faydası gözetilen toplum kendi ülkenin vatandaşları ise milletin,
    dünyadaki bütün insanlar ise türün
    bütün hayvan ve insanlar ise alemin namına bencillik yapılmaktadır.
    bu çember ne kadar genişletilirse genişletilsin sonuç değişmeyecektir.

    noldu şimdi? dönüp dolaşıp aynı yere geldim ama aynı yere gelen kişi ben değilim, aslında geldiğim yer de aynı "aynı yer" değil.
    peki ben bu yazıyı neden yazdım? bu yazıyı yazmaya başlayan benim, bu yazıyı bitirmekte olan benden çıkarı ne?
hesabın var mı? giriş yap