• budizmi hindistan'dan çin'e yayan hintli şahıs..
  • hindistan’ın madras bölgesinden çiin'e gelen budacı keşiş (m.s. 450-543)
    çin’de honan eyaletindeki efsanevi shaolin tapınağının ve zen budacılığının* da kurucusu olarak bilinir. bodhi dharma yalnızca öğretisini çin’e taşımamış, ruh-beden bütünlüğü üstüne güçlü bir “yol” geleneği olan hindistan’ın yoga’sından etkilenerek, tapınaktaki keşişlerin uzun süreli meditasyon oturuşları sonucu oluşan rahatsızlıklarına çare diye bazı hareketler dizisi yaratmış. bunlar daha sonra savunma sanatlarının atası olmuş.
    (bkz: tai chi)
  • zen ve kung fu’nun yanı sıra, çin’e çayı getiren kişi olduğundan da bahsedilen bodhidharma’nın bir rivayete göre; meditasyon yaparken uykuya dalmamak için göz kapaklarını kestiği, göz kapaklarının düştüğü yerde çay yapraklarının bittiği söylenir. ressamlar, bu geleneğe bağlı kalarak bodhidharma'yı göz kapaksız, patlak gözlerle resmetmişlerdir.

    gerçekleri aramanın zihni kullanarak mümkün olmadığını, yaşam ve ölüm döngüsünü aşıp, sözcüklerden kurtularak ancak özgür olunabileceğinin üstünde durmuştur.
  • çin'e çayı getirdiği ve meditasyon yaparken uykuya dalmamak için göz kapaklarını kestiği rivayet edilen zen budistlerinin atası.

    ayrıca bu zamana kadar gördüğüm bütün bodhidharma resimleri kahtalı mıçe ye benziyor (biraz daha zayıfı)

    bodhidharma ile ilgili yalnızca sutralar ve vaazlar hakkında düşüncelerinin olduğu 'bodhidharma'nın zen öğretisi' adlı bir kitap var ya da ben henüz bir tek onu bulabildim.
  • benim. 9 yıl bir mağarada duvara bakarak meditasyon yaptım. çaresizlikten kolunu keserek önüme atan öğrenciye kadar kimseye meditasyon öğretmedim. hindistan'da dhyana (meditasyon anlamına gelir) olarak bilinen ve benden sonra dogen tarafından japonya'ya taşınıp zen olarak bilinecek öğretiyi çin'e ch'an ismiyle taşıyan benim. buda'nın ılımlı ve naif tavrına karşın acımasız, taviz vermez ve bazılarının hastalıklı olarak tanımladığı kişiliğimle zen'i yerleşik ahlaki kuralların, toplumca kabul edilmiş iyi ve doğruların ötesine taşıdım. parayı bilmem ama imanın kimde olduğunun bilinemeyeceğine dair türk inancının yerini yaptım. neticede literatüre "mavi gözlü barbar" lakabıyla geçtim, (bkz: 300 yıl sonra kimsenin hatırlanmayacak olması) dahil her tür dogmanın karşısında fiziken olmasa da yazıyla hala dimdik ayaktayım.
  • çin’deki zen okulunun ilk kurucusu ve zen budizm’in ilk kurucusu olarak kabul edilen bodhidharma. japonya, hindistan ve çin’de farklı isimlerle bilinir.
  • ''form is emptiness, emptiness is form.''
    why has bodhi-dharma left for the east?

    bodhidarma' ustandan nacize alıntısı

    deniz gezgin 'in bitki mitosları eserindeki şu altın:
    japonya’da yaygın bir efsanede
    ise budist rahip, kendisini tüm
    dünyevi zevklerden arındırarak
    buda’ya adamıştır. yedi yıl boyunca
    gözünü kırpmaksızın sadece
    buda’ya dua etmiş; ancak bir
    gün rahip göz kapaklarının düştüğünü
    fark etmiş ve nefsine hakim
    olamayışına öfkelenerek göz kapaklarını
    kesip atmış. işte bu rahibin
    göz kapaklarını attığı yerde
    çay bitkisi oluşmuştur. çayın
    uyarıcı etkisi bu efsaneyle bir kez
    daha hatırlatılmıştır. s.41

    aslında pek de asketizm varmayan, yani riyazet uyguladığı bile söylenemez. kaldı ki böyle birinin yaşamadığı yönündeki mitlerde öne sürülmüştür.
    (kendini hiçbir şeyin aydınlamasına verdiğini, ve boşluğun insanın- bir doğası olmadığına, kendini unutmak ölümden ve ötesinden kurtulmayı salık vermiştir.) hui neng mahakasyapa ondan önce ve daha sonra birçok gelmiş usta vardır.

    hui neng: aydınlanan için ağaç yoktur; parlak ayna da bir dayanak değildir.

    zen piri ve benzeri yakıştırmalar demek; pek mutasavvıf yakıştırmalara yer vermek, olur. kaldı ki, gnostic islamla deruni kendinden geçme vecd ile yüksek şuur gibi laflarla dualist yakıştırmalarla, hiçbir en ufak ilgisi olmayandır yoktur zazen
    ve zenin.
    bodhidharma ve onun tezahüründeki ustaların sözüne ettiği hiçbir şey yoktur. zen'i bilmeden hiç öğrenmeden öğrendiğimi ancak küçük bir kıpırtısı varsa aklettiğim kadar kavrıyorum... yoksa hiçbir ukdesi dahi var değil. aklın çivisi de olmadığına göre!
  • görsel naked 93

    bodhidharma: ''gerçek şu ki bulunacak veya olunacak bir şey yoktur''.

    görsel

    görsel - why has bodhi-dharma left for the east (1989)
    -

    görsel :
    efsaneye göre aynı zamanda kral oğlu olan bodhidharma ms 520’de ülkeye geldiğinde liang hanedanından imparator wu tarafından nanking’de konferans vermeye çağrılmıştı.
    “wu ti: tahta çıktığımdan beri birçok manastır yaptırdım. birçok kutsal metni kopya ettirdim. sayısız keşiş ve rahibe yetiştirdim. ne kadar sevap kazanmışımdır?’
    bodhidharma: ‘hiç!’
    wu ti: ‘niçin?’
    bodhidharma: ‘bunlar küçük işler. gök veya yerde daha iyi doğumlara neden olabilirler, fakat dünyevi işlerdir ve gölge gibi nesnelerini izlerler. gibi görünebilirler, ama varlıkları yoktur. gerçek marifet mükemmel ve gizemli saf akılla, insan aklının ötesindekini doğal biçimiyle yakalamak, maddi işlerde aramamaktır.’

    evrenin direği ana fikri kavramayınca aziz yangçe’yi geçip wei ülkesinin başkenti loyang’a gitti, şaolin tapınağında dokuz yıl yüzü duvara dönük oturdu. konfüçyusçu bir bilgin, hui k’e ona yaklaştı, eğitilmek istedi, yanıt alamayınca günlerce hareketsiz oturdu. kar yağdı. dizlere kadar yükseldi. ciddi olduğunu göstermek için kılıcıyla kolunu kesti ve bodhidharma ona baktı.

    hui k’e: ‘buddha öğretisi hakkında bilgilenmek istiyorum.’
    bodhidharma: ‘bu başkasından bulunamaz,’
    hui k’e: ‘öyleyse ruhumu huzura kavuşturman için yalvarıyorum.’
    bodhidharma: ‘ruhun olunca bunu yapacağım.’
    hui k’e: ‘yıllarca onun peşinden gittim, fakat aradığımda
    bulamıyorum.’
    bodhidharma: ‘işte! huzura kavuştu.’
    böyle eğitim gören hui k’e uzakdoğu yolu’nun ikinci patriği
    oldu ve birincisi gitmek üzereyken öğrenciler toplandı.
    bodhidharma: ‘gitme zamanım geldi. elde ettiklerinizi göreyim.’
    tai fu: ‘doğruluk evet ve hayırın ötesindedir. böyle hareket eder.’
    bodhidharma: ‘benim tenime sahipsin.’
    rahibe tsung ç’ih: ananda’nın, akşobhya buddha diyarı’nı görmesi gibi: bir kez görülür bir daha görülmez.’
    bodhidharma: ‘etime sahipsin.’
    tao yu: ‘dört öğe boştur; beş içerik; biçim, duygu, kavram, düşünce ve bilinç de boştur. gerçek diye tutulacak bir şey yoktur.’
    bodhidharma: ‘kemiklerime sahipsin.’
    fakat hui k’e usta’nın önünde eğilip ses etmedi.
    bodhidharma: ‘özüme sahipsin.’

    doğu mitolojisi, joseph campbell imge kitabevi 3.baskı 5. büyük inançlar çağı: ms y. 500-1500
    -
    [tüm olgular boştur. arzu etmeye değecek hiçbir şey içermezler. bodhidharma ]
  • öğretilerinden bazı alıntılar şöyledir;
    ………….

    “önce, haksızlığa katlanmak. yolu arayanlar zorlukla karşılaştıkları zaman şöyle düşünmeliler: “geçip giden sayısız yıllar boyunca, esas olandan önemsiz olana döndüm ve çoğunlukla kendimi hiç nedensiz öfkeli ve sayısız günahtan dolayı suçlu hissederek her çeşit varoluşun içinde dolanıp durdum. şimdi, yanlış yapmasam da, geçmişim tarafından cezalandırılıyorum. ne tanrılar ne de insanlar kötü edimin ne zaman meyva vereceğini önceden göremez. bunu açık bir yürekle ve haksızlıktan yakınmadan kabul ediyorum.” sutralar şöyle der, “zorlukla karşılaştığınız zaman üzülmeyin, çünkü bunun anlamı vardır.” böyle bir anlayışla akılla uyum içinde olursunuz. ve haksızlığa katlanarak yol’a girersiniz.
    ikincisi, koşullara uyum sağlamak. bizler faniler olarak kendimiz tarafından değil, koşullar tarafından yönetiliriz. yaşadığımız tüm acı ve sevinçler koşullara bağlıdır. eğer bize ün veya servet gibi büyük bir ödül ihsan edilirse, bu geçmişimizde ektiğimiz bir tohumun meyvasıdır. koşullar değiştiği zaman bu sona erer. bunun varlığından neden zevk alalım ki? fakat başarı ve başarısızlık şartlara bağlıyken zihin hiç bir zaman küçülmez veya büyümez. sevinç rüzgarından etkilenmeden kalanlar sesssizce yol’u izlerler.
    üçüncüsü, hiçbir şey aramamak. bu dünyanın insanları aldanış içindedir. her zaman birşeyi özlerler -her zaman, tek kelimeyle, ararlar. fakat bilge olanlar uyanır. gelenek yerine aklı seçerler. zihinlerini yüce olana odaklarlar ve bedenlerinin mevsimlerle değişmesine izin verirler. tüm olgular boştur.
    ……….

    “yol’un esası bağlanmamadır. ve çalışma yapanların hedefi görüntülerden kurtulmaktır. sutralar der ki, “bağlanmama aydınlanmadır, çünkü görüntüleri iptal eder.” budalık farkındalık demektir. zihinleri farkında olan faniler aydınlanma yoluna ulaşırlar ve böylece buda adını alırlar. sutralar şöyle der, “kendini tüm örüntülerden kurtaranlara buda denir.” görüntünün görüntü olmayarak görüntüsü görsel olarak görülemez,sadece bilgelik yoluyla bilinebilir. bu öğretiyi duyan ve ona inanan herkes büyük araç’a{55} biner ve üç alemi terkeder.
    bu üç alem hırs, öfke ve aldanıştır. bu üç alemi terketmek hırstan, öfke ve aldanıştan fazilete, meditasyona ve bilgeliğe geri dönmektir. hırs, öfke ve aldanışın kendisine özgü doğası yoktur. bunlar fanilere bağlıdır. ve düşünebilen herkes hırs, öfke ve aldanışın doğasının buda-doğası olduğunu görmeye mecburdur. hırs, öfke ve aldanışın ötesinde başka bir buda-doğası yoktur. sutralar şöyle der, “budalar sadece bu üç zehirle yaşarken ve saf dharma ile beslenirken buda oldular.” bu üç zehir hırs, öfke ve aldanıştır.”
    ………….
    “gerçekliği aramak için zihni kullanmak aldanıştır. gerçekliği aramak için zihni kullanmamak farkındalıktır. kendini sözcüklerden kurtarmak özgürlüktür. duyuların tozuyla kirlenmemek dharma’yı korumaktır. yaşam ve ölümü aşmak evi terketmektir.{60} başka bir varoluşa katlanmamak yol’a ulaşmaktır. aldanışlar yaratmamak aydınlanmadır. cehalete kapılmamak bilgeliktir. kedersiz olmak nirvanadır. ve zihnin görüntüsünün olmaması karşı kıyıdır.”
    ……….

    “her kim zihnin bir kurgu olduğunu ve gerçek olan herşeyden yoksun olduğunu anlarsa, kendi zihninin de ne var olduğunu ne de varolmadığını anlar.”
    ……….

    “büyük bir bodhisattva mükemmel bilgeliğin derinlerine daldığında{78}, dört elementin ve beş gölgenin kişisel bir özü olmadığını anlar. ve zihninin faaliyetlerinin iki yönü olduğunu kavrar: saf ve murdar.doğaları itibarıyla bu iki zihin durumu her zaman halihazırdadır. şartlara bağlı olarak neden ve sonuç olarak yer değiştirirler, saf zihin iyi edimlerden haz eder, murdar zihin ise kötüyü düşünür. murdarlıktan etkilenmeyenler bilgedir. ıstırabı dönüştürürler ve nirvana saadetini yaşarlar. murdar zihnin tuzağına düşmüş ve kendi karmalarıyla karman çorman olan diğerleri ise fanidir. üç alemde sürüklenip dururlar ve hesapsız acı çekerler ve bütün bunlar murdar zihinleri gerçek özlerini örttüğü içindir.”
hesabın var mı? giriş yap