cenabetlik

• cenabet olma durumu.
• şanssızlık getirebilir; hem de inanılmaz hızlı bir şekilde.
  
  (bkz: istenmeyen gebelik)
• ateşten gömlek giymek gibidir.
• öncesinde gayet sağlamken, tatil esnasında uçuk çıkarmak ve lenf bezlerinden birinin ceviz kadar olması, akabinde gittiğiniz doktorun "2 hafta evde dinleneceksin dışarı çıkmak yok" demesidir. olan sosyal ihtiyaçlarıma oldu. sömestrda hasta mı olunur lan.
  
  - e benim programlarım vardı?
  - iptal et programlarını.
• sabah güzel güzel uyursun. yağmur damlar şıkır şıkır. kıçında da pireler uçuşur. bir pazar sabahıdır. haddini bilmez birisi gelir başlar "taze hamsi iri hamsi" diye bağırmaya. uyuyan ayrı uyandıran ayrı bir cenabettir. uyuyan uyanır uyandıranın başına gelecekleri tahmin et.
• uyuyakalıp okula gitmediğim okulun ilk günü ders işlenmesi, uyanıp 1 saat yolda sürünüp okula gittiğim okulun ikinci günü derslerimin iptal edilmesi.
• 1 haftada 31 bölüm behzat ç izleyip, bu dizinin, ilk tv heyecanımda komedi konseptli bir ortak yayınla ekrana gelecek olması.
  
  leyla ve mecnun hakkında en ufak bir fikrim olmadığını belirtmek isterim.
• sadece seks sonrası kasık terinde oluşan bakterilerin sıcak ve nemli havada kokma ihtimaline karşı geliştirilip, önümüze sunulan kavram.
• temizlik hevesiyle yanıp tutuşurken elektrik süpürgesinin torbasının ağzına kadar dolu olması, boş torbaların sırra kadem basması, ağzına kadar tozla dolu torbayı elle boşaltmak zorunda kalmak, üstün başın toz olması, balkonun tozla kaplanması, tam ayağa kalkarken bel boşluğuna darbe almak, ahh belim diyecekken de kafayı çarpmak kombiye...
  
  inatla "temizliğe devam edeceğim ulan ben!" diye höykürürken unutulmuş bir köşeden elektrik süpürgesinin cillop gibi torbalarının size göz kıprması...
  
  kesin var bir cenabetlik bu saydıklarımda. ama hangisinde bilmiyorum.
• doğuştan default olarak sahip olduğum durum. düzeleceğini bilsem "fabrika ayarlarına dön" diyeceğim ama imalat hatalı amk. fabrika da kapandı: peder 75, valide 65 yaşında...
  
  bazen merak ediyorum lan "bu dünyada benim kadar cenabeti var mıdır?" diye. çok şükür halime yine de başıma büyük bir kaza gelmedi, anam-babam sağ, sağlıklıyım... ama tüm planlarımı olabilecek en cenabet şartlara göre ayarlamaktan da gına geldi. hava durumunu izlerim: sağanak yağışlı. şemsiye alırım, güneş açar. gözlerim güneşten kolay rahatsız oluyor: güneş gözlüğü alırım, yağmur yağar. hem güneş gözlüğü hem şemsiye alırım; hava kapatır ama yağmur yağmaz.
  
  kadınlar konusundaki şanssızlığımı anlatmaya kalksam destan olur. hoşlandığım hatunlara ilk yaklaşımımda ne kadar ters yaklaşabilirsem öyle yaklaşıyorum. arada nadir de olsa önyargısız hatunlara denk gelirsem bir şansımız oluyor.
  
  şanssızlığım nedeniyle kendimi bilmem ve buna göre davranmam da ayrı bir mevzu. "çok negatifsin.", "depresif davranıyorsun.", "özgüven eksikliğin var." gibi 478474343239048498340830 tane cümle işitmişliğim var. perdenin arkasını göremeyen insanların böyle tepkiler vermesini yadırgamıyorum. eğer perdenin arkasını görecek olursanız farkedeceksiniz ki: adım osman; ofsayt osman... hayattan beklentim yok. isteğim ise sadece güzel bir orta.
  
  http://www.youtube.com/watch?v=yeasyu4p8pg