• sadece kitap yayınlamayıp aynı zamanda bir fikir ve zihniyet zemini olan ender yayınevlerindendir.kültür dünyamıza katkısı ölçülemeyecek kadar çoktur. kapak ve iç tasarımıyla sade olsa da muhteva itibariyle pek ciddi kitapları vardır.

    dergâh yayınları, 1966'dan itibaren yayımlanan hareket dergi ve yayınları'nın devamıdır. şubat 1977 yılında kurulmuştur. dergâh yayınları'nın çizgisi siyasî ve ticarî olmaktan ziyade "ilmî"dir.
    nurettin topçu, mehmet kaplan, ahmet hamdi tanpınar, ibnülemin mahmut kemal inal, abdülhak hâmid tarhan, ömer seyfettin, ahmet haşim, hüsrev hatemi, mustafa kutlugibi yazarların bütün eserlerine bu yayınevinden laşmak mümkündür.
    ayrıca dergâhadlı bir sanat-edebiyat dergisini aylık olarak çıkarmaktadır (mart 1990 dan beri kesintisiz yayınlanmaktadır).

    faaliyet konusu: türk edebiyatı klâsikler, edebiyat ve tarih incelemeleri, şiir, hikâye, roman dizileri ,hatıra ve seyahat, eğitim, tarih, çağdaş türk düşüncesi, çağdaş islâm düşüncesi, doğu ve batı düşüncesi, felsefe, islâm klâsikleri.

    kurucusu : ezel erverdi
    yayın müdürü : aslıhan erverdi yaman
    editörler : dr. ismail kara - mustafa kutlu
    prof. dr. inci enginün - ezel erverdi

    http://www.dergahyayinlari.com/
  • erzurum kitaplığı tarafımızdan ilgiyle takip ve takdir edilmektedir.
  • nurettin topçu tarafından önceleri hareket adıyla çıkarılan, sonra dergah adını alan derginin izleyicileri tarafından kurulmuş bir yayınevedir.
  • ahmet hamdi tanpınar'ın eserleri nedeniyle yapı kredi yayınları'yla küçük bir çekişmeleri mevcuttur. yky tanpınar'ın tüm eserlerini yayınlamaya başlamıştı ama bu edisyonun baskısına ara verilmek zorunda kaldı. şu anda piyasada bu baskılara ulaşılamıyor. dergah tanpınarları yeni kapak tasarımlarıyla tekrar yayınlamaya başladı. sanırım hala süren bir mahkeme de mevcut bu konuda.
  • ahmet hamdi tanpınar'ın 4/3 lük kısmını bitirebildiği , tamamlamaya ömrünün vefa etmediği "aydaki kadın" kitabını basarak beni benden alan yayınevidir.şapka çıkartır, saygılar ederim.

    bu yayınevinden , ilk aldığım kitap "hüsn-ü aşktır" , bu derece özenli bir çalışmayı o güne kadar elime almamıştım , çok etkileyiciydi , kitabın kapağındaki başlık parlak sim ile yazılmıştı , yanılmıyorsam 1960'ların sonunda basılmış bir eserdi kitap gibi kokuyordu , galatasaray hamamının karşısında iri yarı çok kafa bir sahaf vardı ondan yok pahasına almıştım...hey gidi gunler be , ne o sahaf kaldi ne de ben eski ben.
  • saatleri ayarlama enstitüsü'nün 15. baskısının arka kapağında ahmet hamdi tampınar yazan yayınevi. bu üzücü tashih için kendilerine esef ediyorum. öyle böyle değil.

    (bkz: ahmet hamdi tanpınar)
  • bilmiyorum bu hususta yalnız mıyım, kitaplarının yeni tasarımına halen alışamadığım yayınevi. kutlu'nun kısa hikaye kitaplarının birkaçını ve uzun hikaye eserlerinin tümünü okumuş, kitaplığına dizmiş bir severi olarak; anadolu yakası ve sıradışı bir ödül törenini hâlâ okuyamadım. hatta itiraf ediyorum sırf bu takıntım sebepli bu böylediri eski haliyle ararken sahaftan farkında olmadan korsanını almışım.
    lise kütüphanesinde nazan bekiroğlu'yla, nurettin topçu'yla mustafa kutlu'yla aşinalığımızın ana müsebbibi kuvvetle muhtemel bu naif tasarımlardı. o minik kitapları elimize alıp güzelim pastel renkler üzerindeki mânâlı fotoğrafları, belki kutlu'nun elinden vuku bulmuş resimleri yorumlamak; tadı tazeyken hikâyelerin lezzetine geçivermek falan hoş hâtıralardı. oysa şimdi bu yeniler hiç estetik duruyor mu o nazeninlerin yanında sevgili dergâh?
    fakat bu kez entrinin zamanlamasının da sebebi olan nuru edinmekle galiba mağlubiyetimizi ilân edeceğiz.
  • bu sene üç tane güzel baskılı, renkli, büyük boy kitap çıkardılar.

    bunlardan en dikkat çekeni, beşir ayvazoğlu'nun notlandırıp, dönem fotoğrafları ile beraber hazırladığı beş şehir tabi ki.
    bunun yanında ismail kara'nın hazırladığı bir mahya kitabı ve orhan okay'ın kendi çektiği fotoğraflar ile hazırlana bir başka paris kitabı var.
  • (bkz: #63726372)
hesabın var mı? giriş yap