hıdrellez

• trakya'li tarafimi visnelik'teki etkinligi gordugumden beri sakin tutamadigim, bu seneki keyfi bambaska olacak guzelim bahar, bereket kutlamasi.
• bu sene a.b.d.'den bir arkadaşıma göbek atıp halay çekmeyi öğrettiğim, öğretmekle de kalmayıp karşılıklı oynayıp, beraber halay çektiğimiz bir bayram olmuştur. it was awesome!
• bu sene en çok başucumdaki kutunun içinde büyüyen yavrucakla kutladığım bayram.
  
  kendisi bir kedi yavrusu. henüz gözleri açılmadı. birkaç gün önce, annesinin güvenli diye çıkardığı gardrob tepesinden düştü. ama yaşıyor. annesi de henüz bir yaşında değil. iç güdüsel olarak gayet iyi bakıyor ama bir yandan da bebekleri bırakıp kendi kardeşleriyle oynamaya koyuluyor bazen. bir koca bebek iki minik bebeğe bakmakta yani. öbür yavru iyi gelişiyor. gözleri de açıldı. dakikalar içinde boy atıyor.
  
  bu benim bayram ekürim düştükten sonraki şokunu iki gün önce attı. avazı çıktığı kadar bağırıp hiç emmiyordu. beni de başında mum etmişti. ama bir an geldi ve emmeye başladı. o zamandan beri her bulduğu memeye asılıyor. yetişecek çünkü acelesi var şimdi onun. annesi gidince yaygarayı basan da o: "ya gelsene emicem daha! karnım aç benim!" annesi de iki lokma mama yiyip geri yanına gidiyor. bazen söylene söylene. ama işte acelesi var miniğin.
  
  öyle işte... aslında bu evde iki gün önce başladı hıdrellez.
  
  kapıdan dışarısını düşünürsem de en az bir hafta önce şenliklere koyuldum. duvarlardan bile çıkan gelincikleri her görüşümde gözlerim doluyor çünkü benim. kışı beraber atlattığımız hanımelinin çiçekleri bile var. limon ağacı bir sürü sürgün vermiş. çıplak ayak gezebiliyorum.
  
  doğa hoyratlığı ve acımasızlığı kadar kutlamalarla da dolu.
  
  bu da benim bininci entry'im.
  
  yarın yine yeni bir gün. yine baharla ve tomurcuklarla dolu.