• leziz bir manic street preachers $arkisi.sozler de ayrica guzel
  • my little empire has risen and it's set
    my little empire is as good as it can get
    my little empire is coming around
    my little empire it don't make a sound (it don't make a sound)
    my royalty it does not exist
    it is extinct for the eye to see
    my ideology it is dead and gone
    almost forgotten for the eye to see
    my little empire i'm sick of being sick
    my little empire i'm tired of being tired
    my little empire i'm bored of being bored
    my little empire i'm happy being sad (happy being sad)
    all of my sins are attempts to fill the void
    all of my voids they are filled with sin
    all of my demons they are kept within
    and all my violence it does not exist
    my little empire i'm happy being sad
    my little empire i'm fucked with being fucked
    my little empire i'm done with being dumb
    my little empire happy being sad
    happy being sad,happy being sad, happy being sad
  • this is my truth tell me yours'un öldüren atmosfer yaratan şarkısı, basittir sözleri* ve çok güzeldir... gece dinlendiğinde kaçılamayan hoş bir "yalnızlık" hissi verir, "i m happy being sad" dedirtir...
    james dean bradfield'a eşlik eden kalın ses ise nicky wire'a aittir...
  • q dergisi verdigi bir seçme cd'de yilin sarkilarindan biri olarak bu sarkiyi koymustur.
  • sanki yaşayabildiği tek gerçeklik, elindeki bir yığın mutsuzluk ve taht ı revandan kuşbakışı gözlemlenen anlamsızlıklarmış da, o gerçeğe susamış halde, i m happy of being sad diye haykırıyormuş gibi ve sonra, haykırışlarına bulanan hüznü de isyanların ateşini daha çakamadan söndürüyormuş, bütün çığlıkların sesi kesiliyormuş gibi.. böyle garip bi yerinde sayma hali bulunmakta sanki bu şarkıda; acil gitmesi gereken bir yerler varmış da, o koşu bandında takılıyormuş gibi..
  • bezdiğin bir anda sana ironik bir çıkmaz yaratarak kurtuluş yönünü gösteren bir parça.

    i'm sick of being sick
  • insanı, insanın içine kapanmış olduğu kalesini kuşattığında yalnızlık, insana mutsuzluktan mutlu olmayı öğreten parça.
  • zamanında yakın olduğumuzu düşündüğüm bi arkadaşımla aramızda şöyle bi diyalog geçmiş idi:
    -sen sürekli kendini mutsuzluğa sürüklüyorsun ve bence mutsuz olmaktan mutlu oluyorsun.
    -niye?
    -kötü olayları unutmaya çalışmıyorsun sürekli kendine hatırlatıyorsun, çözmeye de çabalamıyorsun.
    -hiçbiri tek taraflı çabayla çözülebilecek şeyler değil ki; insanlara nasıl davranmaları gerektiğini mi dikte edeceğim?
    -sürekli bahaneler
    -evet, aynen öyle.

    bu konuşmadan sonra bi daha nasılsın sorusuna hiç kötü demedim ya da anlattığım boktan şeyleri de "yaşıyoruz işte" diye mutlu sona bağlarmışçasına kapatarak geçiştirdim. belki bu yüzden eskisi kadar yakın olamadık. belki değişen bişi yoktu, bilemedim; farketmedi bile belki kendisi. o kadar da sorun değildi. iki insan birbirini zaten ne kadar algılayabilirdi diye sorguluyorum zaten ara sıra, bazen kendimizi bile anlayamıyor oluyoruz sonuçta.

    bu şarkıyı da keşfetmem o diyalogdan sonraydı ve ne zaman dinlesem aklıma "happy being sad" kısmıyla birlikte o diyalog geliyor. belki de o doğruydu bazı insanların karakteri buydu. bi sorun bulmak ya da olan sorunun üstüne sadece hatırlamak kendine hatırlatmak yoluyla gidip kendini üzmek.

    ya da ne bileyim artık öyle yenilmiş hissediyorsun ve de beklentilerin o kadar olumsuz hâle dönüşüyor ki o olumsuz beklentilerin gerçekleştiği için üzerine bahis yapmışsın da tutmuş olduğu için seviniyorsun gibi.

    sadece tek bi sözüne takılmamak lazım bu da bu hissiyatın şarkısı gibi az biraz.
  • şarkının giriş riff'ini john frusciante'den etkilenip yazdığını belirtmiş james dean bradfield.

    röportajlarında zaten bahsetmiş de bu da kanıt babında olsun:
    şarkılarını hangi gitarla yazdığını anlattığı programda my little empire ve sonrasında gelen frusciante'ye teşekkür: https://youtu.be/5gslkjs155q?t=4m50s

    not: şundan sonra seni daha da bi sevdim be kayınço *
hesabın var mı? giriş yap