• prospektüsünde ; "majör depresif bozuklukta intihar girişimi olasılığı mevcuttur ve belirgin remisyon sağlanana dek bu olasılık sürer.yüksek riskli hastaya ilaç tedavisi başlanması yanında yakın takip gereklidir.paroksetin reçetesi doz aşımı riskini azaltmak amacıyla,en düşük doz tabletlerle başlanmalıdır" şeklinde bir ibareyi altı çizili cümleler halinde barındıran,suni yaşam tatlandırıcısı..
  • etken maddesi paroksetin olan ilaç.
    paxil, seroxat, xetanor ve paxera ticari isimleri dışında farkları olmayan aynı etken maddeye sahip kardeş ilaçlardır.
    piyasa da 10, 20, 30 ve 40 mglık tabletler halinde bulunan paxera, major depresif bozukluk, obsesif kompülsif bozukluk, panik bozukluk, sosyal anksiyete bozukluğu ve yaygın anksiyete bozukluğu tedavilerinde endikedir.
  • paxil muadili ilaçtır. ilk günler yarım doz başlanıp daha sonra normal dozda devam edilmelidir.etkisini gösterme süresi diğer anti depresanlarda olduğu gibi 2-3 haftalık bi süredir.ortalama kullanım süresi 2 ile 6 ay arasında değişmektedir ve bu kesinlikle doktorla belirlenmesi gereken bi konudur.

    henüz bırakma aşamasına gelmedim çünkü başlayalı 1 ay gibi bi zaman oldu.o aşamaya geldiğimde tecrübelerimi ve tavsiyelerimi siz sevgili okuyuculara aktarırım.maksat hizmet olsun tüm insanlığa...
  • sürekli uyku hali,sabah erken kalkmakta zorlanma,gözlerde donuk bi ifade,göz altlarında şişlik ve kilo kaybı etkileri olduğu bizzat test edilmiştir.
  • muhtemelen diğer tüm antidepresanlar gibi adamı hayatını karartarak iyileştiren ilaç.

    prospektüsü korkunçtur. okumayınız. üzerindeki, aklına gelebilecek her türlü hastalığın yan etki olarak görülebileceğinin yazdığı kocaman bir listedir ki bunun en uç noktası da bazı vakalarda intihara sürüklemesidir.
    tekrarlıyorum: okumayınız, okusanız da sallamayınız. beni deli etmeyiniz.

    önce ne oluyor efendim. malum, ufak dozlarla başlıyorsunuz, sonra doz artırımı gerçekleşiyor.
    ilk birkaç gün korkunç. yılmayınız. geçeceeeek. aynaya baktığınızda kendinizi tanımayabilirsiniz. gelip geçici bunlar. üzülmeyiniz. karşınızdaki gözlerinin etrafında on bin halka olan sapsarı çökmüş varlık sizsiniz. korkmayınız. bu da geçeeeer.

    daha sonra sürekli uyumak isteyebilirsiniz. battaniyenizden on dakika ayrı kalamayabilirsiniz. uyuklamanın sürekliliğiyle tezat teşkil eden uykusuzluk için doktorunuza danışınız. galiba bunun için genellikle seroquel veriliyor. dikkat edin, onu aldığınız ilk günlerde yatağa sürünmeyi bile başaramayabilirsiniz, kırk dakika içinde bitki haline gelebilirsiniz. ertesi günkü verimli çalışmayı da unutunuz. öyle bir şey olmayacak. ya uyku, ya çalışma. tercih ediniz.

    sürekli uyuklama, aşırı zayıflama haline kanmayınız. sabrediniz. antidepresanlar önce daha kötü yapar, sonra iyileştirir. unutmayınız. sabrediniz.
    ha, kilo verme işine gelince... maalesef buna hiç kanmayınız. birkaç ay sonra beş on kilo almış olacaksınız.
    zamanla uyuklama hali de geçecek. normal düzeninize döneceksiniz.

    neyse, bunun yanında, boğuluyormuş gibi oluyorsanız merak etmeyin. boğulmuyorsunuz. anksiyeteler panik ataklar peşinizde demektir.
    o konuda varsa bir çözüm, bana da söyleyiniz. ilaç yapmıyormuş onu, siz yapıyormuşsunuz.

    aylar geçtikçe vücudunuzda yükselen serotonin ve bilumum zımbırtı, depresif ruh halinizi ortadan kaldıracak. anksiyeteyle panik atak konusunda ne olur bilemem. ama depresyonunuzu çözecek. hırkanızı atabilirsiniz. ya da atmayın. depresyon bu, her açığınızda peşinize düşer malum. en iyisi hırkayı dolaba kaldırın siz. ya da aaaamaaan atın ne olacak, yenisini alırsınız. yeni depresyona yeni hırka!

    özet olarak diyeceğim şudur ki, sabredin. iyileşeceğinize inanın. içinden asla çıkamayacağınızı düşündüğünüz ruh hali var ya... size özel değil. doktorunuz sizin gibi teeeey kaç kişi görüyor.

    haaa, bırakma aşaması da hiç de kolay olmasa da başlamaktan daha az yıpratıcı olduğu kesin.

    işbu entry globotruncana'ya ithaf edilmiştir.
  • biten kutularının bile atmaya kıyalamadığı.
  • "sabreden derviş muradına ermiş" diyerek aldım sazı elimeeeee,
    içtim paxera'yı bir kereeee.
    aldım globotruncananın hapınıııı
    koydum gusanonun önüneeee.

    efendim 9-10 aydır tecrübe ettiğim ilaçtır. şükür bugünlere, bırakma aşamasını da tüm depresif, gergin ve paniklerle paylaşmayı kendime bir borç bilirim.

    doktor civanımın söylediğine göre doğrudan kilo yapmıyormuş.
    zamanında kler ablamız sözlük semalarında paxera diye bir yıldız işaretlemiş, üzerine de "aaamaaaaan ilacı" diye yazmış idi.
    işte bu "amaaaaan" sürecidir her şeyin sorumlusu. insan psikolojisi öyle hassas bir zımbırtı ki, kaygı ile rahatlık arasındaki dengeyi bulmak hipermetrop gözlüğü olmadan iğne deliğine iplik geçirmek gibi. ancak deneye deneye tuttursun. paxera da seni kaygıdan kurtarayım derken bir "amaaaaaan" hissi veriyor ki olay şöyle gerçekleşebiliyor:
    "a-aaaa şokellanın yarısı bitmiş! ne zaman bitirdim ki? aamaaaaaaaaan diğer yarısının günahı ne, onu da yiyeyim!"
    iyileşme aşamasında aynaya bakıp da karşıda duran danacığı görünce öğle yemeği karpuz peynir, akşam yemeği salata yenebiliyor.

    yalnız ilacın şöyle hoş bir yanı var: pek bir mülayimleşiyorsun. öyle eşinle dostunla sevdiceğinle kavga gürültü falan yok. "aaamaaan tamam be canıııım, ne olacak ki" den başka tepki vermeyebilirsin. bu durumda "ilacı kesmesem mi, iyiydim ben böyle" diye düşünme. olgunlaşıyorsun. ilacı kesince de iyi olacaksın.

    doktorunun verdiği dozda kendi başına ayarlama yapma, söz dinle. adam tecrübeli herhalde. sen, senin gördüğün ilk, haydi diyelim onuncu vakasın. o bu kadar vakayı bir günde görüyor.

    doz düşürmek de aşama aşama gerçekleşiyor. bu süreçte spor yap. tekrar diyorum, spor yap. yor kendini. serotonin dolacaksın.
    kolun bacağın kurbanlık koyunun bacağı gibi atarsa ya da sallamadan duramazsan, bu da kaygıdanmış. dozun sana fazla geliyor diye düşünme. iyileşme safhasındasın daha. henüz iyileşmedin. dozda kendi kendine ayarlama yapma. yapacaksan bir önceki paragrafa dön.

    sabret.

    sabrediyorsun, bir gün bir de bakmışsın ortalıkta "aaa iyileştim ki been" diye dolaşmaktasın. gerçekten. iyi olacaksın. eskiden sana zevk verenler bir de bakmışsın yeniden keyifli olmuşlar. umudunu yitirme.

    hepimize acil şifalar. ya da geç olsun, güç olmasın.

    gökten üç doz paxera düşmüş,
    biri gusanoyaa
    biri globotruncana ya
    biri de parabellum aaa
  • yeni başlanan süreçte: gözleriniz kapanır gibi olmasa da bir enerji düşüklüğü, bir yavaşlamaya sebep olan ilaç. uykuya düşkünlük değil de sürekli ayakları uzatıp boş boş durma arzusu sarıyor insanı, insan yapması gereken şeyleri yapmıyor. neticesinde hiçbir şey yapmayınca da iç sıkıntısı başgösteriyor. çok kulak asmamak lazım.
    önemli bir etkisi de bağırsakları hızla çalıştırmasıdır, ufak dozlarla başlamanın avantajı buna alıştıra alıştıra geçmek oluyor.
  • birinci aydan itibaren: meşhur ayak sallama davranışına sahip oluyorsunuz, etraftakiler tarafından sık sık "sallanmasan?" diye uyarılıyorsunuz.
    uyku hali biraz daha yoğunlaşıyor, ama her gün biraz daha alışıyorsunuz. sabah kalkarken yatakta biraz daha dönelmeye sebep oluyor.
    biraz daha yavaş hareket etmeye başlıyorsunuz. ağırlık merkeziniz bedeninizin biraz daha aşağısına iniyor, yorulduğunuz zamanlar biraz kambur yürümeye başlıyorsunuz.
    sanırım cilt problemleri de yapıyor biraz.
    göz altlarınızdaki morlukları takmamanızı henüz sağlayamıyor.
  • hareket halindeki aracı frenleyip rölantide çalışması gibi bir hal aldırıyor insana, müthiş bir uyku çöküyor önce vücuda,
    yatağa gidiyorsunuz ama o da ne ?
    uyumayı değilde mal mal duvara bakmayı istiyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap