• ağlayan çocuğunu susturmaya çalışırken topu başkasının üstüne atan kadındır. bazen bu "abi" kısmına amca, teyze, abla da gelebilir ama genelde abi diyorlar sanırım.

    ağlayan çocuğunu susturmaya çalışan kadın, "bak abi kızıyor" diyerek şaşkın bebek suratını, yüzüne çevirdiğinde at hırsızı gibi hissediyor insan kendini. ben de "ehe yok ya kızmıyorum" diyorum böyle durumlarda. sıçsın ağzına, bana ne; ben niye kötü polis olayım. bak abi kızıyor bak abi kızıyor diyerek bebeğin suratını iyice yaklaştırıyor suratıma. şaşkınlıktan gözbebekleri iri iri olmuş bebekle birbirimize bakakalıyoruz. diyecek bir şey de bulamıyorsun; tam bire epic fail.
  • bahsi geçen abi açısından uzun süreli negatif efektler doğurabilir. şöyle ki; bu abi ben oluyorum efendim hemde uzun soluklu bir şekilde. kardeşim doğduğundan beri yemek yerken olsun, bi yere giderken olsun bak abi yiycek, bak abi gidicek sen gelme .... kızım gelicek vs. sonrasında ne mi oldu? kardeşime yaklaşmaya çalışsam çığlık atmaya başlıyor. salonun kapısında beni gördüğü anda gözleri beni takip etmeye başlıyor ve her adımımda aaaaaannnnnnneeeeeeee diye çığırmaya başlıyor. ve bu ses yaklaşma mesafeme göre değişiyor. inşallah değişir ilerde yoksa çocuk beni düşmanı belledi vallaha.

    edit: imla
  • abiyi durup dururken strese sokar, sert mi bakayım n'apayım bilemezsin. her türk genci hayatında en az bir defa "o abi" olmuştur sanırım.
  • kardeşim gibi çocukların ağzının payını vereceği annedir. küçükken kendisi pek huysuzdu ve anneme çok eziyet ederdi, özellikle de dışarıdayken. yine sokakta arıza çıkardığı bir gün (sanırım 4-5 yaşlarındayken) annem çareyi yoldan geçmekte olan dedeyle korkutmakta bulmuş. dede de sağ olsun katılmış oyuna, 'bak kızarım sana, sus bakıyım' falan demiş. kardeşim bu kez dedeye sararak 'sana ne be, defol' diye bağırıp tükürmüş. (ne biçim terbiye vermişsiniz demeyin, cidden ayrı bir vakaydı) zavallı dede şok olmuş, anneme dönüp 'kızım allah sana sabır versin' deyip gitmiş. annem bir daha da böyle tehdit etmedi çocuğu rezil olmamak için. terbiyeyi kim kime veriyor belli değildi bizim evde. eheheh.
  • korkuyla idare edilen milletin ideal neferi. zaman zaman "abla kızıyor" şeklinde beni olaya dahil etmeye çalışıyorlar ki, "yok ben kızmam" diyerek olayın içine zevkle sıçıyorum. ben yetiştirilme şeklimden dolayı uçan kuştan korkar haldeyim, benden sonrakilere bu kötülüğü yapamayacağım üzgünüm.
  • sizi o çocuğun öcüsü yapan kadın. düşünsenize kabusların ana konusu olduğunuzu. seneler sonra çocukta ortaya çıkacak erken boşalma sorununda payınız olduğunu. bence kadın böyle diyorsa direkt gülümseyin ve hatta öpün. çocuğu yani *
  • bu mevzuyla ilgili arkadaşımın anlattığı bir anısı var.
    olay izmir'de gerçekleşiyor. akşam işten çıkmış dolmuşa binmiş. şöförün hemen arkasındaki koltuğa oturmuş. bu arada şöförün yanında bulunan koltukta da bir kadınla çocuğu oturuyormuş. daha doğrusu kadın oturuyor, çocuk itlik hayınlık peşindeymiş. direksiyona dokunmaya çalışmalar, vitesi ellemeler, paraların olduğu kutuya hallenmeler vs. şöför zaten sabahtan akşama direksiyon sallamanın verdiği yorgunluğun stresinde, yan yan kesiyormuş çocuğu. neyse kadın ne yapsa durduramayınca çocuğu, hepimizi bildiği tehdit cümlesini savurmuş çocuğa. ''yaramazlık yapmaya devam edersen şöför amca kızacak ama'' diye sallamış ama çocuk pek sallamamış. kadın şöföre dönüp ''kız hadi amcası'' demiş ve şöförün dudaklarından tarihi bir cümle dökülmüş ''sikecem artık haaaa''.
    kadın neye uğradığını şaşırdı, dolmuşda south park sessizliği yaşandı diyor arkadaş. kadın korkusundan mümkün olan en müsait yerde dolmuşu terketmiş.
    bu da arkadaşımın böyle bir anısı işte.
  • en uyuz olduğum anne tipi.
    kendi kuramadığın otoriteyi bir yabancının kurmasını beklersen o çocuk seni asla dinlemez. çocuğa başkalarının onun belli davranışlarından rahatsız olacağını, ilerde kendisine lazım olacak özgüvenini yıkarak değil, anlayacağı dilde anlatın.
  • bu tür durumlarda çok güzel bir taktiğim var. anne ya da baba sizi göstererek çocuğu cezalandırmaya çalışıyorsa çocuğun göz hizasına kadar mesafeli şekilde eğilin. sonra annenin de duyacağı şekilde şunları tekrar edin;

    "bunu yaptığın için ben sana kızmıyorum, sen çocuksun. bunun için uyarmak annenin kontrolünde, dünya sürekli sana kızan kişilerin olduğu bir yer değil".

    sonra anneye-babaya dönüp diyorum ki; "kızan sizsiniz, ben değilim. bir anne-baba olarak kızabilirsiniz ama ben sizin yerine kızmam."

    sonra hödük gibi yüzüme bakıyorlar. boşuna mı okuduk oğlum onca sene. kızacaksınız kendiniz kızın, kendiniz sınır koyun çocuğunuza. bakamayacaksınız yapmasaydınız.
  • çocuk aklı kesmeyen sınırları zorlayan bulmaya çalışan bir şeydir ve annesi babası toplum içinde çaresiz kalabilir bazı anlarda. bunun yaptıysa bakacak öğretecek eğitecek ile bir alakası yok korkutma ile de yok. yaşayarak anlayabilirsiniz sadece.
hesabın var mı? giriş yap