hesabın var mı? giriş yap

  • yıllara göre çeşitli siyasi, askeri ve ekonomik olaylara göre değişken değerlerde konumlanmış.
    yıllara göre dolar karşısındaki seyrine bir bakalım.

    - 1923 yılında 1 dolar 80 kuruşa alınabiliyordu. yani karşılığı 0.80 lira.

    - 1930 yılında 1 dolar 2.12 lira. 1945 yılına kadar dolar karşısında yükselen ara ara değerini koruyan bir lira var. bundan sonra lira dolar karşısında değer kaybetmeye başlıyor ve 1956-1957 de 5.75 liraya çıkıyor sonra tekrar 2'li seviyelere geliyor.

    - 1959 yılında 1 dolar 2.86 lira. 29 yılda fazla değişim olmuyor.

    - 1960 yılında 1 dolar 9.14 lira. bir yıl içinde 3 kattan fazla değer kaybediyor dolara karşı. 1968 yılına kadar bu seviyeye yakın işlem görüyor.

    - 1969 yılında 1 dolar 15.68 lira. bir yıl içinde yüzde 50 den fazla bir değer kaybı var dolara karşı. 1977 yılına kadar buna yakın seviyede seyrediyor.

    - 1978 yılında kısmen 1977 yılını da katabiliriz devamlı bir dolar karşısında değer kaybı başlıyor.

    1977 - 19.63
    1978 - 25.25
    1979 - 35.70
    1980 - 91.04
    1981 - 134.05
    1982 - 188.60
    1983 - 285.60
    1984 - 446.97
    1985 - 579.71
    1986 - 579. 68

    - 1987 yılında yaklaşık yüzde 100'e yakın değer kaybı yaşıyor dolara karşı.

    1987 - 1023.44

    - 1989 yılının ortasında 1987'ye göre yüzde 100'e yakın bir değer kaybı daha yaşıyor.

    1989/6 - 2093.85

    - 1991 yılının yarısında 1989/6'ya göre yüzde 100'e yakın bir değer kaybı daha oluyor. bu yıllarda dolara karşı değer kaybı devam ediyor.

    1991/6 - 4090

    - 1993 yılında 1991 yılına göre yine bir yüzde 100'e yakın değer kaybı oluyor.

    1993/1 - 8802

    - 1994 yılı içinde büyük bir değer kaybı yaşanıyor. ve devamı yıllarda yıl içinde büyük değer kayıpları oluyor. ( /1: 1. ayın son işlem günü değeri, /12: 12. ayın son işlem günü değeri )

    1994/1 - 14487
    1994/12 - 36544

    1995/1 - 39979
    1995/12 - 55350

    1996/1 - 60805
    1996/12 - 101500

    1997/1 - 108369
    1997/12 - 195880

    1998/1 - 211700
    1998/12 - 304650

    1999/1 - 320250
    1999/12 - 539750

    2000/1 - 545850
    2000/12 - 671000

    2001/1 - 668000
    2001/12 - 1453615

    - 2002 yılından sonra tl dolar karşısında kısmen değer kazanmaya başlıyor.

    2002/1 - 1311636
    2002/12 - 1647654

    2003/1 - 1643418
    2003/12 - 1399998

    2004/1 - 1343450
    2004/12 - 1342700

    - 2005 yılında tl den 6 sıfır atılıyor.

    2005/1 - 1.3359
    2005/12 - 1.3483

    2006/1 - 1.3263
    2006/12 - 1.4124

    2007/1 - 1.4203
    2007/12 - 1.1649

    2008/1 - 1.1736
    2008/12 - 1.5291

    2009/1 - 1.6424
    2009/12 - 1.4945

    2010/1 - 1.4903
    2010/12 - 1.5450

    2011/1 - 1.6068
    2011/12 - 1.8980

    2012/1 - 1.7725
    2012/12 - 1.7862

    2013/1 - 1.7633
    2013/12 - 2.1343

    2014/1 - 2.2737
    2014/12 - 2.3311

    2015/1 - 2.4219
    2015/12 - 2.9233

    2016/1 - 2.9662
    2016/12 - 3.5255

    2017/1 - 3.7942
    2017/12 - 3.7787

    2018/1 - 3.7608
    2018/8. ay 9. gün - 5.4085

    edit: ne yazık ki ülkemiz için türk lirası için zor bir gün, unutulamayacak bir gün yaşıyoruz. 6.8 seviyelerini gün içinde zorladı. an itibariyle 6.55 civarından işlem görüyor. düne göre sadece bir günde dolar karşısında 1 tl civarı bir değer kaybı var. kelimeler yetersiz kalıyor.

    kaynak:
    1. http://www.tcmb.gov.tr/kurlar/kurlar_tr.html
    2. http://www.hurriyet.com.tr/…nce-80-kurustu-39228224
    3. http://www.odaci.com/eskikur.xls

  • evrimin ahlâkî mekanizması yoktur da ondan. siz doğayı size anlatılan masallar gibi toz pembe mi zannediyorsunuz? ayrıca evrim kimseyi elemez bu konuda anlaşalım önce. evrimin mekanizmalari vardır bu mekanizmalar sonucu doğa popülasyonları eler. ayrıca evrim tek bir canlı üzerinden değil popülasyonlar üzerinden ele alınır.

    evrim kısaca popülasyon frekansının değişmesidir. başlıkta anlatılmaya çalışan mekanizma muhtemelen doğal seçilim. evrimin sadece doğal seçilim mekanizması da yoktur bunun dışında genetik sürüklenme, mutasyonlar, adaptasyon vs. gibi mekanizmaları da bulunur.

    bahsedilen konuyu şöyle ele alalım. bir canlımız var bu canlımız x olsun. güzel bir populasyonda yaşıyor bu canlımız ve habitatı her şeye elverişli. bu canlımız diğer türlerine nazaran tecavüz eden diğer türdaşlarini öldüren bir canlı. bu canlı eğer kurtlar gibi sürü halinde yaşayan bir türe ait canlıysa muhtemelen diğer türdaşlari içinde üstünlük kuracaktır ve öne geçecektir. çünkü av için rekabet ederken diğer arkadaşını öldüren bu canlıya seri katil diyebilir miyiz? ya da çoğalmak genetiğin aktarmak için bir dişiye tecavüz etmesi bu canlıyı tecavüzcü mü kılar? işte bu gibi ahlâkî kavramlar ve kurallar yalnızca insan medeniyeti için geçerli. insanın ve atalarının yaşadığı evrimleştiği ve hatta akrabalarının da yaşadığı o yıllarda bu gibi kavramlar yoktu. dolayısıyla yine bir eleme söz konusu olamaz.

    tecavüz ve öldürme kavramları zaten yalnızca insan türüne ait kavramlar değil bunu bu yazıda çokça belirtmeye çalıştım.

    ancak şöyle bir şey var. bu tecavüzcüler ve seri katilleri diğer canlılardan farklı kılan bir gen olabilir mi bu muamma? bu konuda yapılmış bir çalışma yok ya da ben göremedim. hatta bu tecavüz ve öldürme geni bize atalarımızdan miras kalan bir şey olabilir mi burası da muamma?

    doğa muazzam bir karmaşa ve ölüm kalım mücadelesi içinde devam ediyor...

    not: eksikler ve hatalarım varsa özelden belirtebilirsiniz veya tartışabiliriz.

    edit:

    tecavüz davranışları ile ilgili birkaç ekleme yapmak isterim gelen mesajlar doğrultusunda.

    dipnot: eklediğim bazı görüntüler hassas içerik olabilir +18 olarak belirteyim. her ne kadar hayvan da olsa söz konusu davranış tecavüz. izlemek istemeyenler olabilir diye peşinen söyleyeyim. ancak bilimsel gözle bakmak isterseniz bakabilirsiniz.

    https://en.m.wikipedia.org/…ogical_theories_of_rape

    mating patterns and reproductive strategies in a community of wild chimpanzees (pan troglodytes schweinfurthii)

    evrim ağacı fb. / bazı tecavüz görüntüleri

    ördekler ve toplu tecavüz örneği

  • diyelim ki oturaklı bir misafir gelecek.
    siz de açtınız yemek kitabını, kolayca gözüken bir yemeği pişirmeye çalışıyorsunuz.
    ama, işler planlandığı gibi gitmedi. yaptığınız köfteler kızarırken unufak oldu ya da karnıbahar haşladınız ama osuruk gibi koktuğu için onu salata yapmaktan vazgeçtiniz ya da oymayı başaramadığınız kabaklardan elinizde kalan kırıntıdan başka birşey değil ve misafir de gelmek üzere...
    panik yapmıyoruz.
    önce elimizde ne malzeme varsa, haşlanmış kabak, patates, karnıbahar, pırasa, bamya hiç farketmez alıyoruz bir tavada ince doğranmış az kavrulmuş soğan ve biberle karıştırıyoruz. tadı pek anlaşılmasın diye bol maydonoz, kekik, bir yerlerden bulursak azıcık kuru fesleğen filan atıyoruz. kara ya da kırmızı biber de olur.
    sonra bunları binyılın icadı borcamın içine diziyoruz. ve sakin oluyoruz. sadece 10 dakika daha..

    şimdi teflon bir tencere alalım. kocaman 2 kaşık yağ ve bir su bardağına yakın un koyup ocağın altını yakıyoruz. unlar yağla karışınca hemen sütü ekliyoruz. 2- 2,5 su bardağı falan. bunları hep göz kararı ile de yapabilirsiniz. ilginçtir ölçü bir şekilde hep tutuyor. sütü ekleyip durmadan karıştırıyoruz. pudinge benzer bir kıvama gelince o borcama dizdiğimiz şeyin üzerine döküp fırına veriyoruz.
    üzeri nar gibi kızarana kadar fırında pişiriyoruz.
    sonra da bir isim uyduruyoruz;
    -sana pakistan usulu beşemal soslu fırında kıymalı karnıbahar yaptım.
    -sana babamın en sevdiği yemeği yaptım. beşemal soslu kıymalı bamya
    -sana ingilteredeyken yediğim bir yemekten yaptım; beşemal soslu patlıcanlı tavuk..

  • bilimsel merak, gözlemcilik, araştırma ruhu ve gerizekalılığın ilginç bir bileşimi sayılabilecek eylem. bitkilerin gündüzleri karbondioksit alıp, oksijen vermesi; geceleri oksijen alıp karbondioksit vermesi şeklinde son derece güdik bir şekilde körpe zihinlere sokulmuş olan bu tabiat atraksiyonu bana hep ilginç gelmiştir. fotosentez konusunu öğrendiğim o andan itibaren oturma odasındaki aşk merdivenini takibe aldım. bitkinin gündüzleri verdiği oksijeni görebilecekmişim, o ana tanık olabilecekmişim gibi gelirdi hep. kimi zaman "aha oksijeni verdi herhalde" diyerek içime boş boş hava çekerdim. o zaman ebru şallı'nın tv8'deki pilates dersleri yoktu ama fotosentez esnasında ebru şallı'nın şimdi çıkardığı gibi "vüüüüüühhhhh ev-veet kaburgalar harika vüüüüüühhh ev-veet sırtımız börek gibi" lafları eşliğinde, sanki böyle vüüüüüüh vüüüüh diye bir oksijen verme sesi duyar gibi olurdum. oksijen veriyor muydu bilmiyorum gerçi. oksijen verdi verecek diye aşk merdivenini izlerken uyurdum bazen. akşama doğruysa büyük bir korku içinde uyanırdım. zira akşamları karbondioksit verip beni öldürebilirdi aşk merdiveni.

    öğrendiğim her konuyu annemle babamla paylaşma alışkanlığımın bir sonucu olarak geceleri aşk merdiveni ile aynı ortamda bulunmamamız gerektiğini anlattım onlara. karbondioksit veren aşk merdiveni sağlığımıza zarar verebilirdi çünkü. babam, annem, küçük kardeşim ve babannem beni gülümseyerek dinlerlerdi. bana hiç inanmadılar... bir sabah uyandığımda oturma odasında cansız bedenlerini gördüm. ahahaha yok lan şaka... allah etmesin töbe estağfurullah... babannem oturma odasında aşk merdiveninin gölgesinde yatmasına rağmen maşallah 94 yaşına kadar yaşadı. arkadaşlarıyla konken oynarken çıkan kavgada vurulmasaydı belki de hala yaşardı...aslında yaşlı-masum-sevimli demeyeceksin, kızgınlıkları çok fena oluyor nenelerimizin dedelerimizin. ölenlere rahmet, yaşayanlara sıhhat dilerken bu entryimi de milli eğitim bakanlığına seslenerek bitirmek istiyorum: yıllar yılı yanlış anlatmışsınız fotosentezi, bitki gece karbondioksiti verdi verecek diye çocukluğumun en güzel günlerini acıyla, gerilimle geçirdim. olmadı milli eğitim bakanlığı, yanlış yaptın, seni şimdi kınamaya başlasam ömrüm yetmez.... yazık.

  • işlevselliği arttıracak bir kaç kısayolu paylaşmak istiyorum.

    windows tuşu + prtsc: bir ekran görüntüsü almak istiyorsunuz ancak onu painte ctrl+v yapıp görsel olarak kaydetmek size çok uğraştırıcı geliyorsa bu kısayol sayesinde aldığınız ekran görüntüsü resimler>ekran görüntüleri klasörüne resim olarak kaydediliyor.

    windows tuşu + nokta (.): emoji kısa yolu, online oyunlarda falan insanlar şaşırabiliyor.

    windows tuşu + v: bir şey kopyaladınız, sonra üstüne bir kaç şey daha kopyaladınız ve öncekileri kaybettiniz. aslında tam kaybetmediniz, bu kısayol sizin ctrl+v geçmişinizi gösteriyor. sabitleme özelliği sayesinde adresinizi sabitleyip her seferinde tekrar yazmakla uğraşmayabilirsiniz.

    edit: windows + shift + s: windows +prtscr benzeri bir işlevi var, kırparak ekran görüntüsü almanızı sağlıyor. serbest biçimli kırpma özelliğini baya beğendim ben. aldığınız ekran görüntüleri windows+v tuşuyla girdiğiniz panoya kaydediliyor. alıntı ve taslaklar uygulamasının kısayolu sanırım. dm'den bildiren arkadaşlara teşekkürler.

    edit 2: windows tuşu + 1,2,3,4,5,... kombinasyonu ile görev çubuğundaki kısayollara erişebilirsiniz. burada da anlatılmış.

  • okurken öyle dalmışım ki 4 saat 20 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım dedirten olay.

    paramız yoktu okumadım.

  • belçika girişi / 2015

    polis: (ing.) nereden geldiniz?
    önümüzdeki türk teyzeler: jolly tur :)

    p: neden geldiniz? turist misiniz?
    ött: jolly tur :/

    p: ingilizce bilmiyor musunuz? neden buradasınız?
    ött: jolly tur :(

    bu 2 teyzeyi göz altına almışlar, normalde yapmayacakları iş...
    4 saat sonra tur rehberi gidip çıkartmış.

  • birine gizlice mesaj atmak (karsi cins ise 7/10)
    - mesajları silmek (hangi mesaj? tanimsiz bir karsi cins ise 7/10)
    - üçüncü kişilere partnerin hakkında şikayet etmek (0/10)
    - çekici bulduğun insanlarla arkadaş olmaya çalışmak, (4/10)
    - eski partnerler ile iletişime devam etmek (3/10)
    - ilişki durumu hakkında doğruyu söylememek (6/10)
    - başka biri ile flörte yakın bir temas içinde olmak (8/10)
    - partnerinizin öğrenmesi halinde rahatsız olacağı kişilerin sosyal medya paylaşımlarını beğenmek, yorum yapmak, vb. (2/10)
    - partneriniz olmayan birini stalklamak (5/10)
    - partneriniz dışında birini etkilemek için çaba sarf etmek (5/10)
    - gizli bir arkadaşlığa sahip olmak (0/10, karsi cins ise 4/10)
    - gün içindeki rutin faaliyetlerde ilgi duyduğunuz kişiyi hayal etmek, (5/10)