hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.

  • bu dava sürecinde aklımdan hiç çıkmayan bir cümle var. sonuçlanınca yazayım istedim. sanıklardan birinin annesi şule çet’in ailesine “kızınıza sahip çıksaydınız” demişti.

    yani türkçesi, “benim oğlum istediği zaman, istediği yerde, istediği şekilde bir kadına zarar verebilir, tecavüz edebilir, hatta öldürebilir. sorun benim oğlumda değil, sizin kızınızı oğlumun erişebileceği yerlerde bırakmanızdadır.”

    bir ebeveyn katil olan çocuğunu sevmeye, onu korumaya kollamaya devam edebilir, bunda hiçbir problem yok. ama oğlu tarafından zarar görmüş, mağdur olmuş, tacize-tecavüze uğramış, öldürülmüş bir genç kadını suçlayan bir ebeveyn gördüğünüzde bilin ki o insandan bir canavar yaratan bizzat o anne babadır.
    her şeyi paşa oğluna hak görenler için söylüyorum; bu durum sadece kendi zihninizde yaratacağınız bir evrende mümkün olabilir. o hayal dünyasında istediğinizi yaşayın ama etten kemikten bir insana zarar verdiğiniz anda uykudan uyanma vaktiniz gelmiştir.
    keşke büyütürken oğlunuza sahip çıksaydınız.

  • geleceği netleşene kadar detroit pistons tarafından oynatılmayacağı açıklanan forvet.

    böylelikle blake griffin'in nba kariyeri fiilen bitmiş oldu. 2022 yılında 39 milyon dolarlık opsiyonu olmak üzere 1+1 yıllık 75 milyon dolarlık sözleşmesi takas edilemez boyutta, 2019'dan beri önlenemez düşüşü devam ediyor ve oyun olarak da bitmiş durumda. kendisi gibi dizlerinden muzdarip başka bir isim olan derrick rose da smaç yapmayı bıraksa da oyununu değiştirerek ligde tutundu ve 3 sezondur dakika kısıtlamasıyla oynasa da %48 ile isabet bulup maç başına 17.4 sayı ve 4.8 asistle çok iyi bir yedek performansı veriyor. ama blake griffin 2018-19 sezonunun sonuna doğru sakatlandığından beri oyununu toparlayamadı, geçen sezon detroit'in çıktığı 66 maçın 48'ini kaçırdı ve şimdi iyileşmesine rağmen geçen sezonki kötü oyununu sürdürmeye devam ediyor. son iki sezonda %35.8 ile saha içi isabeti bulup maç başına 12.4 top kullanıp 13.8 sayı buluyor ve oyunun diğer yanlarında da iyi değil. iyi sıçrayamadığı için ribaund alamıyor, patlayıcılığı bittiği için triple threat olamıyor, iyi savunma yapamıyor, yüzdeleri zaten düşük. böyle olunca da blake griffin'in herhangi bir hükmü kalmıyor.

    çok yazık oldu. lige girdiği ilk sezonu sakatlıktan dolayı kaçırmasına rağmen inat edip ertesi sezon çaylak yılında all-star oluşu, 2011'deki slam dunk şampiyonluğu ile çok ümit vaat ediyordu. bunların peşine her ne kadar kendi kafasızlıklarından dolayı olsa da 2017'de 5 yıllık sözleşmeyi aldıktan 6 ay sonra takaslanmasıyla aklını toplayıp 2018-2019'da ligin en iyi triple threat uzunu olarak kendini gösterip bir kez daha all-star mertebesine yükselmesi takdiri hak ediyordu. ancak ne olduysa 2018-19 sezonunun sonunda oldu. kendini gösterdiği sezonun ardından playofflara girerken sakatlandı ve o sakatlıkla beraber şu anki çakılış haline geçti. özellikle 2018-19 sezonunda yaptıklarının ardından bu duruma düşmesi üzücü bir durum. 2 sezon önce detroit'i playoffa sokan ve yeniden all-star/süperstar bandına çıkan, üstelik bunu daha olgun bir hava ile yapan griffin artık takımı için bir kamburdan başka bir şey değil.

    kendisini sevmem, özellikle chris paul'lu clippers'ta bir türlü beklenen atılımı gösteremediği, olgunluğa erişemediği için de kızarım ama detroit takasından sonra ciddi anlamda bambaşka bir oyuncu olmuştu griffin. ama yıllardır beklenen bu griffin'i epi topu 1 sezon izleyebildik. cidden yazık oldu.

  • sarkis çerkezoğlu'nun, metis'in siyahbeyaz serisinden çıkan "hatırlıyorum" adlı kitapta anlattığı enfes hikaye. yakın tarihin özeti bir nevi:

    üç arkadaş var. bu üç arkadaş bir yaz günü yaya olarak yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar. biri türk, biri kürt, diğeri de ermeni. ama ermeni olan aynı zamanda papaz. sıcak, bir süre sonra yolda susuyorlar. etrafta su yok. bağların olgun zamanı. "iki salkım üzüm yiyelim de ağzımız ıslansın," diye bir bağa giriyorlar. bağın sahibi bir türk ama onu görememişler. "kaç paraysa veririz," diyerek yemeye başlamışlar. bu sırada bağın sahibi gelmiş. bakmış üç kişi üzümünü yiyor. fena bozulmuş ama üç kişiyle de başa çıkamayacağını düşünmüş. birine bakmış, kıyafetinden ermeni ve papaz olduğu belli. diğerine bakmış, konuşmasından kürt olduğunu anlamış. üçüncüsü de türk.
    dönmüş ermeni'ye, "bak bu adam türk, yesin malımı. benim kanımdandır. helali hoş olsun. bu da kürt'tür ama din kardeşimdir. sen niye yiyorsun benim üzümümü?" demiş. bu laf, üzerlerine sorumluluk yüklenmeyen türk ve kürt'ün hoşuna gitmiş. adam, papazı bir güzel dövmüş. kıpırdayacak hal bırakmamış, yere uzatmış. bağ sahibi biraz sonra kürt'e dönmüş. "müslüman'sın da niye sahipsiz bağa giriyorsun. bu adam benim kanımdan yediyse afiyet olsun, çünkü o türk'tür. kardeşimdir," diyerek bir güzel onu da dövmüş ve yere uzatmış. bu durum türk'ün hoşuna gitmiş. biraz sonra türk'e dönmüş ve "tamam anladık türk'sün, aynı kandanız, aynı dindeniz ama sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi?" diyerek türk'e de vurmaya başlamış. türk yumrukla yere yuvarlanınca kürt'e dönmüş ve "biz," demiş "papazı dövdürmeyecektik".

  • yabancı sanıldım ama tipten değil.

    bir mekanda "fazla sigaranız var mı?" diyen yaşı ufak görünümlü birine "yaşın tutuyor mu?" dedim ve yüzüme tip tip baktı. (ben de sandım ağır laf gelecek) yan masadaki arkadaşına dönüp, "sen konuşsana ya yabancıymış" dedi, diğer arkadaşı gelip "do you have a cigarette" dedi. şimdi sabahtan beri "yaşın tutuyor mu?" cümlesini ingilizce bir şeye benzetmeye çabalıyorum.

  • ersin burayı okuduğunu biliyorum;

    neymiş, 8 yıldır bu turnuvayı bekliyormuş da isyan edermiş bu tepkilere.

    ulan zaten toplam 30 takım filan var yarışta olan, aralarından ilk 24'e girmek başarıysa, git kosova'yı tut. ne mücadelesi amk? hangi mücadele? turnuvada ilk defa 3 gol yiyen takım türkiye; en az koşan takım türkiye; en fiziksiz takım türkiye; ama ne hikmetse oyucuları, teknik heyeti en çok konuşan yine türkiye.

    neymiş de 8 yıl beklemişmiş. sanki biz engelledik gitmelerini amk.

    sen ve senin gibi eyyamcılar, takımdan çok kişileri tutan, ordan buradan tanıdıklarıyla bir yerlere gelen adamlar yüzünden bu takım/ülke bu halde zaten; bu yüzden insanlar artık kendi takımlarını bile sevemiyor.

    insanda biraz utanma olur.

  • benim anladığım "siz nesiniz ki, sizin kaybınız ne olsun, pis fakirler" diyememiş de, bunu demiş. normal.
    akp'li sonuçta.
    ..
    evet, ben de ekşideki hayatsız köpeklere soruyorum; kimsiniz olm siz?
    kaç kuruşluk adamlarsınız lan?
    cevap verin, yarınsız hayvanlar!!