hesabın var mı? giriş yap

  • ateşin düşmediği ocaklar elbette bi şekilde normale dönecektir. hayat devam ediyor sonuçta. ya ateş düşen ocaklar? onların normali başkalarının normali gibi olmayacak hiç.

  • güzel bir başlık, güzel bir soru. açıkçası başlığı gördüğüm andan beri aklımı kurcalayan bir konu oldu. bununla ilgili okumalar yaptım ama kesin bir sonuca varamadım. yine de iyi kötü birşeyler karalamak istedim.

    roma'da cumhuriyet kısmen sezar'ın eylemleriyle, fiili olarakta augustus zamanında son buldu. burada ilginç olan senatörlerin sezar'a ilk önce diktatör ( önce altı ay sonra ömür boyu) yetkileri vermesi daha sonra da bir suikast sonucu öldürmeleri. yine ilginç olan cumhuriyeti kurtarmak için sezar'ı öldürmeleri, ama bırakın cumhuriyeti kurtarmayı, bu eylem cumhuriyet'in yıkılışını daha da hızlandırdı. sonrası malum, augustus senatonun gücünü kırıyor ve bir imparatorluk inşa ediyor. peki tekrardan cumhuriyet kurulamaz mıydı?

    1) "kandan korkmuş olabilirler"

    augustus'tan başlayarak son imparatora kadar hiç bir imparatorun cumhuriyeti tekrardan geri getirmek istediğini sanmıyorum. hiçbirinin öyle bir misyonu yoktu. eğer cumhuriyetçiler ayaklanma çıkarsalardı, öleceklerini biliyorlardı. çünkü böyle bir eylem muhtemelen kanla bastırılacaktı. iç savaş çıkması olasıydı. yani senato imparatorluk karşısında zayıftı.

    2) "en iyi sistem imparatorluk!"

    nihayetinde roma geniş sınırlara sahip bir devlet/imparatorluktu. belki de romalılar, geniş sınırlara sahip bir teşkilatın imparatorluk ile yönetilmesini daha uygun bulmuş olabilirler.

    bir çok imparatorun askerler tarafından indirildiğini biliyoruz. yani, günümüz jargonuyla darbe ile. peki askerler bir imparator'u devirdiğinde cumhuriyet'i ilan edemezler miydi? bu onların yararına mı olurdu yoksa zararına mı? bu her iki soruya da kötümser bir cevap vereceğim. roma'da askerler her zaman siyasi düzene saygı duymuşlardı ve sadık kalmışlardı.
    peki, imparatorluk içerisinde bazen iki kişinin aynı anda imparatorluğu yönettiği dönemler de olmuştu. bu, cumhuriyet dönemi ile karşılaştırınca bir benzerlik gösteriyor. cumhuriyet döneminde de iki konsil cumhuriyeti yönetiyordu. tabi tek bir farkla: cumhuriyet döneminde senato daha güçlüydü.

    gerçekten de senato imparatorluğu bir cumhuriyet olarak mı görüyordu? sanmıyorum. ben yine de iki durum üzerinde duruyorum:
    1) senatörler imparatoluk içinde karışıklık çıkmasından ve tabiiki de öldürülmelerinden korkmuş olabilirler.
    2) o dönem imparatorluk rejiminin daha iyi olduğunu düşünmüş olabilirler.

    ekleme: evet, senato krallık döneminde bir darbe/devrim yaparak cumhuriyet yönetimi kurdu ancak roma'nın krallık dönemiyle imparatorluk dönemi arasında dağlar kadar fark var. krallık döneminde askerler profesyonel bile değildi ve yönetimde etkileri yoktu bile. yine hatırlatmak isterim ki senato o zamanlar daha güçlüydü. ayrıca augustus cumhuriyet yanlılarını savaşta mağlup etti, bu cumhuriyet savunucuları için bir yıkımdı. augustus tarafından acı bir şekilde mağlup olmakla tecrübe edilen cumhuriyetçiler için bu yenilgi, belki de kulaklarında küpe olmuş olabilir.

    normalde tartışma forumlarını pek sevmiyorum. bu tip konuların daha ansiklopedik ve makale çalışmaları/okumaları ile öğrenilmesi taraftarıyım. ne yazık ki bu konuyla alakalı "bilimsel" bir şey bulamadım. ancak bu tartışma ile ilgili bir forum sitesi buldum.

    eğer göz gezdirmek isterseniz:
    https://www.quora.com/…-the-autocratic-roman-empire

  • kaçak dövüşürüm, kuytudan sırta atlar, tırmalar geri kaçarım.
    umulmadık anda tükürür, geri kaçarım.
    tuzak kurar, kaçarım.
    kapı arkasından atlar, kafa ısırıp kaçarım.
    dövüş bitti sanırsın, yeniden saldırırım.

  • ilk olarak 1950lerde sakinleştirici/yatıştırıcı* olarak roche tarafından piyasaya sürülen ilaç... ilk piyasaya sürüldüğü zamanlarda bağımlılık yapıcı etkisi bilinmeyen bu ilaç özellikle ev işlerinin yoğun temposuna yetişemeyen ve devamlı stres altında yaşayan ev kadınları arasında oldukça popüler olmuştur; ve sözkonusu bu problemleri kısa bir sürede gidermedeki üstün başarısı farkedilince kullanımı giderek daha da yaygınlaşmış, aile doktorları vitamin hapı yazar gibi herkese bu hapı önermeye başlamıştır. nitekim zamanla sırf ev kadınları değil, aile geçindirme stresi yaşayan çalışan kesim - yani çoğunlukla erkekler - arasında da popüler hale gelen bu ilaç, roche'un en çok gelir getiren ürünü haline gelmiştir. ancak zaman geçtikçe ve 70lere gelindikçe ilacı kullananlardan gelen şikayetler gittikçe sıklaşmıştır; nitekim hastalar doktorların yalnızca bir iki aylığına yazdığı bu ilacı senelerce kullanmakta ancak bir türlü bırakamamaktadırlar, keza bıraktıkları takdirde yoğun bir duygusal düşüş yaşamaktadırlar. iyice artan benzer şikayetler üzerine ilacı kullanıp bahsi geçen bu yanetkilerinden muzdarip olan bir kesim roche aleyhine dava açar. ancak valium yıllar geçtikçe ilaç piyasasında en büyük kar payına sahip ürün haline gelmiştir ve tabii ki roche firması bu suçlamaların hepsini reddeder; keza aksi takdirde altın yumurtlayan bu tavuktan olacakları gibi bir de üstüne azımsanamayacak sayıdaki davacılara oldukça yüklü bir tazminat ödemek zorunda kalacaklardır... en nihayetinde firma herhangi bir cezaya çarptırılmasa da, doktorlar bu ilacı yazarken daha dikkatli davranmaya, insanlar yanetkilerinden haberdar olmaya başlamışlardır. artık valiumun ve benzeri sakinleştiricilerin devri kapanmıştır. 90lı yıllar ise yeni bir mucize ilaç türünün, antidepresanların yükselişine tanık olacaktır. prozac xanax vs gibi bu yeni nesil ilaçlar ilk piyasaya çıktıklarında valium benzeri eski nesil ilaçlar gibi bağımlılık yapmadıkları iddia edilse de, günümüzde bunun da doğru olmadığı bilinmektedir - en azından çoğu bünyeler için...

    (bkz: in pills we trust)

  • dominos, pizza hut, little caesars, pizza bulls, pizza lazza benim teyit ettiklerim. papa john's da buyuk ihtimal bu grupta.

    "salam, sucuk, sosis vb. urunlerin tamami isil islem gormus pilic urunudur" diye yemeksepeti'nde uyarmislar zaten.

    dana etli urunler kullandiklarinda her pizzadaki maliyetleri 3 tl (50 gr) civarinda olacakken, pilic urunleri ile bunu 0.5 tl'ye cekmekte ve her pizzadan elde edecekleri ekstra 2.5 kar ile sagliginizla oynamakta sakinca gormuyorlar.

    dunyanin baska hicbir ulkesinde bunu yapmaya cesaret edebileceklerini de sanmiyorum.